Genç bir erkek ile genç bir kadın tanışırlar ikisi de sevilmeye, aşka ve cinselliğe açtır. Zamana ve mekana bakılmaksızın birlikte olurlar. Şehvet duygusu ön plandadır. Bazen günde 2 kez, bazen 3-4 kez cinsellik yaşarlar. Hiç yaşamadıkları ve bir olmanın verdiği haz duygusunu paylaşırlar.
Şehvet ve aşk bir süre sonra yerini bağlılık ve samimiyete bırakır. Ten uyumu giderek artar. Artık hayatlarında yalnız cinsellik yoktur. Daha önemli sorunlar vardır. İlişki sayısı önce 2 günde bire daha sonra 3 günde bire en sonunda haftada bire düşerek devam eder.
Çocuk olunca işler iyice karışır. Kadınlar ANNE, erkekler BABA olur, sorumluluklar artar. Cinsellik bu aşamada neredeyse yok olur. Şehvetin yerini şefkat alır. Bu nokta çiftler için bir dönüm noktasıdır. Önlerinde 2 seçenek vardır:
Birinci seçenek; erkekler baba, kadınlar anne olarak hayatlarına devam ederler.
İkinci seçenek; çiftler çocuklarına anne ve baba birbirlerine ise kadın ve erkek olarak devam ederler. Bu aşamada birinci yolu tercih edenler için cinsellik son bulur. İkinci yolu tercih edenler çocuktan önce kaldıkları yerden devam ederler.
Zaman su gibi akar yaş ilerledikçe, hastalıklar ortaya çıkmaya başladıkça ilişki sayıları ayda bire kadar düşebilir. Bu aşamada çiftler bu durumu yadırgamaz çünkü bunun doğal bir süreç olduğunu düşünürler. Kadınsal hastalıklar ve erkeklerin sertleşme sorunları öne plana çıkar. Artık haz almak yerine adamın ya da kadının gözü dışarda olmasın diye mecburiyetten zorlama ilişkiler başlar.
Ve nihayet son; artık şehvet ve haz duyguları yoktur. Cinsel olarak ölüm gerçekleşir.
Peki böyle olmak zorunda mı? Bu kaçınılmaz son mudur? Herkes böyle midir?
\- Asla böyle olmak zorunda değil,
- Bu kaçınılmaz bir son değildir,
- Çoğunluk böyledir ama böyle olması tercihtir.
İşleri doğal akışına bırakmaz ve bu konuda çabalarsanız emin olun cinsel hayatınız bu hikayedeki gibi olmaz hatta iddia ediyorum yanından bile geçmez.
Peki ne yapalım?
Gazetelerde dergilerde sosyal medyada bunun cevapları bol miktarda var. Arama motoruna sorun bir sürü cevap gelir. Ama ben olaylara tersten bakmayı severim. Doğrulardan önce yanlışları öğrenmeye çalışırım. Çünkü yanlışları yapmazsam o yol beni istemesem de doğruya götürür.
Bilinmesi gereken en önemli konu, erkeklerin ve kadınların cinsellikten ne anladığıdır. Bilmiyorsanız ağzınız ile kuş tutsanız ne fayda.
(İçimden şöyle geçti, keşke bu bilgileri bu yazıdan değil de lisede verilen cinsel eğitim derslerinde öğrenseydik. Ne güzel olurdu ilişkiye böyle başlamak; sınav öncesi soruları bilmek gibi.)
İlk sözüm erkeklere;
Penisinizi vajene sokmanız sizi erkek yapmaz. Cinsellik bir güç gösterisi değildir. Vajen içinde saatlerce kalarak bir kadını mutlu edemezsiniz. ‘Kadınlar cinsellikten ne algılar’ sorusunun cevabını bilmiyorsanız daha başlamadan kaybedersiniz.
Kadınların cinsellikten algıladıkları:
\- Sertleşmiş bir penis; kadın beğenildiğini, sevildiğini ve arzulandığını anlar
- Vajen içindeki penis; kadın ÇOK beğenildiğini, sevildiğini ve arzulandığını anlar
- Boşalan bir penis; Kadın ÇOK ÇOK FAZLA beğenildiğini, sevildiğini ve arzulandığını anlar
Sonuç; Bir kadını mutlu etmek ve haz vermek istiyorsanız önce onun ruhuna dokunmanız gerekir.
İkinci sözüm kadınlara;
Erkeğinizle anladığı dilden konuşun. Erkeğiniz ne kadar sosyal ne kadar eğitimli olsa da, o bir erkek. Bunu asla unutmayın. Erkekler övülmek, takdir edilmek ve güçlü olduğunu hissetmenizi ister. Bunu onun için değil kendiniz için yapın. Sadece cinsellik için değil her konuda bunu yapmanızı öneririm. Hürrem Sultan’ı hatırlayın; Kanuni Sultan Süleyman’ı övdü, takdir etti ve güçlü olduğunu ona hissettirdi. Bu onu asla zayıflatmadı, aksine dünyanın en güçlü kadını yaptı. Erkelere kadın gözüyle bakarsanız kaybetme olasılığınız çok yüksek. Bugüne kadar yapmadıysanız deneyin göreceksiniz her şey çok farklı olacak.
\- Erkeğinizin sertleşmiş penisini gördüğünüzde, ‘erkeğim benim’ deyin
- Penisi vajinanıza girdiğinde ‘ne kadar güçlüsün’ deyin
- Boşaldığında ise gülümseyin ve ‘çok güzeldi, harikaydın’ deyin
Sonuç; Bir erkeği mutlu etmek ve haz vermek istiyorsanız önce erkeğinizin kendisini erkek gibi hissetmesini sağlamanız gerekir.
Bu temel bilgiyi öğrendikten sonra bazı sorulara yanıt arayalım;
Soru: Erkekler neden bir gecede birden fazla ilişki ister?
Cevap: Erken boşalma sorunu vardır, yeterince haz alamadan boşaldığı için. Kadını bu güç gösterisi karşısında onu hiç övmediği için. Erkek gücünü sonuna kadar ispat etmeye çalışır. Siz ‘yeter artık’ gibi sihirli bir kelime kullandığınız anda erkek anlar ki gücüm karşısında pes etti. Böylece gücünü ispat etmiş oldu.
Soru: İlk günkü gibi cinsellik yaşamıyoruz neden?
Cevap: Hep aynı kişiyle aynı şeyleri yapmak bir süre sonra sıradanlığa döner. Cinsellik ucu açık bir eylemdir. Kendiniz geliştirin, teknolojiyi takip edin ve fantezilerinizi kullanın.
Soru: Çocuk oldu cinsellik bitti neden?
Cevap: Başlangıçta bu çok normal, hormonsal değişiklerden kaynaklanmaktadır. Endişeye kapılmayın. Ama cinsel isteğin kendiliğinde oluşmasını da beklemeyin. Bu konuda beraber çaba sarf edin ve iletişimde olun.
Çocuğunuza anne-baba olun ve şefkat gösterin. Birbirinize kadın-erkek olun ve şehvet gösterin. Unutmayın siz tüm ailenin annesi ya da babası olmaya kalkarsanız cinsellikten uzaklaşırsınız. Kimse annesine ve babasına karşı cinsel duygular beslemez.
Soru: Yaş ilerledikçe sertleşme sorunları kesin olacak mı?
Cevap: Buna kesin diyemeyiz ama %50 ve daha fazla ihtimal ile olacak. Burada önemli olan uygun zamanda doktora başvurmak. 20 yıl öncesine göre sertleşme tedavisinde ciddi gelişmeler oldu. Her duruma bir çare var derdeyse.
Sözün özü kadınlar, erkekler sevginize sahip çıktığınız gibi ŞEHVETİNİZE sahip çıkın!
Op. Dr. Berk Karataş
Üroloji Uzmanı
www.berkkaratas.com
Instagram:opdrberkkaratas
Facebook:drberkkaratas
Youtube:drberkkaratas-youtube