Evlilik... Halk arasında kullanılan adıyla dünya evi... Flört zamanında gördüklerinizden sadece dörttr bir ilginin kaldığı, ilişki esnasında gördüğünüz tüm jestlerin yarı yarıya azaldığı, nişanlılık dönemindeki "Dünya senin etrafında dönüyor aşkım" hissininin yok olduğu, doğru eş ve aileyi seçtiğinizde ise harika vakit geçirebileceğiniz, beraber büyüyebilceğiniz bir dünya evi...
**İlk aşamada atacağınız en önemli adım eşinizi doğru seçmek.
** Bunun için sizin hayat şartlarınızla onun hayat şartlarının, tam olarak aynı olmasa bile benzer olması gerekiyor. Büyüdüğünüz çevre, okuduğunuz okul, yaşadığınız yer, sosyal hayatınız, eğitim dereceniz birbirinize yakın olduğu zaman evlenme kararını hem daha çabuk veriyor hem de daha sağlıklı bir şekilde dünya evinde yaşamaya başlıyorsunuz.
Diyelim ki siz aşk insanısınız; olanak, sosyal çevre, eş seçimi umrunuzda değil, illa evlenmek istiyorsunuz; o zaman karşınızdaki erkeğin yalan söyleme oranıyla mutluluğunuz ters orantılı olacak. Yani karşınızdaki erkek dürüstçe sizden farklı olduğunu söylüyor, sizi kandırmıyor, yalan söylemiyorsa, hayat standardınızı ikinizin belirlemesi ve evliliğinizin sağlam olması muhtemel.
Aşka güvenmeyin, dürüstlüğe güvenin!
Bir an önce evlenmekse amacınız, ki bu da olabilir, hiç kimsenin tercihi, hayat tarzı aynı olacak diye bir kural yok; o zaman ailesine şöyle bir göz gezdirin. "Hemen evleneceğim, aileye bakamam" diyenlerdenseniz, sizi istemediğiniz bir düğün, beğenmediğiniz bir gelinlik bekliyor demektir. Köprüden önceki son çıkışı kaçırmayın derim.
Hem eş adayınızın ailesini incelemek için aylarca onlarla aynı evde yaşamanıza, içli dışlı olmanıza gerek yok.** Oğulları üzerinde ne kadar etkililer, size yol mu gösteriyorlar, yön mü vermeye çalışıyorlar
**; bunların hepsi isteme gecesinde, ilk tanışmada, nişan tarihine karar verilirken anlaşılır. Bu evrede tam analiz yapamıyorsanız, kız anneleri veya ailenin kıdemli yengesi akıl almak için çok uygun.
**Eş seçiminin yanlış olduğunu anladığınız
**, mutlu olamayacağınıza karar verdiğiniz, hiç anlaşamadığınızı düşündüğünüz, kavgalarla boğulduğunuz, yalanlardan bunaldığınız o an ise hayatınızın en önemli kavşağı. İster nişanlı ister sözlü ister düğününüze sayılı günler kalsın, o yoldan dönün. Dünya evi baba evine benzemiyor, dönemedim diye tasalanıp kendinizi kandırmaktansa yeniden aynı heyecanları yaşamak, daha değerli olduğunuzu hissetmek, size daha iyi gelecek. Hem o seçtiğiniz gelinlikten çok daha güzelleri var, daha bakmadınız ki?
Not: Müstakbel eşinizin soyadına da bakın derim. Kendi soyadınız iyi, onunki çok kötüyse düğün, gelinlik, takı, balayı telaşı bitince "Ben ne yaptım?" demeyin!
Yazan: Demet Işıl Yılmaz