Aile Çift ve Evlilik Terapisti/Psikoterapist Uzman Psikolog Naciye Tokaç, evlilikte uyum unsurunun önemli olduğunu belirtti.Kadın ve erkek her iki cinsiyetin de evlilik öncesi karışıklıklar, gerginlikler hissedebildiğini ifade eden Aile Çift ve Evlilik Terapisti Naciye Tokaç, “Her şey hazır. Onu seviyorsunuz, o sizi seviyor, size iyi davranan biri, size değer veren/önemseyen birisi. Her şey yolunda ise bu hissettiğiniz gerginliğin nedeni nedir? Endişelenmeyin evlilik öncesi çoğu kişinin yaşadığı bir durum bu. Artık evlilik için son virajdasınız ve doğru karar verip vermediğiniz konusunda bir karışıklık yaşıyorsunuz. Kadın ve erkek her iki cinsiyet de evlilik öncesi karışıklıklar, gerginlikler hisseder, ancak hislerini ifade etme yolları farklı olabilir. Erkekler için en önemli durum evlilik kararı alarak doğru yapıp yapmadıklarıdır. Çünkü evlilik hem sorumlulukların artışı hem de özgürlüğün kısıtlanması demektir. Kadınlar ise evlilik konusunda kararlarında daha nettir, ancak her şeyin olması gerektiği gibi olup olmadığı, yeterince sevilip sevilmediği, yeterince değer görüp görmediği, yani bu kişinin hayallerindeki kişi olup olmadığı ile ilgili karışıklıkları vardır. Erkek evlilikten korkan, kadın ise biran önce olsun isteyen taraftır. Kaçan-kovalayan modu. Erkek imza atana kadar ’acaba erken mi, doğru kişi mi, kendimi bağlıyor muyum, elveda özgürlük’ modundayken; kadın çoktan panjurlu ev, aynı yatakta iki kişi, anne-baba-çocuk hayallerini kurmuştur bile. Bu durum kadın ve erkeğin evlenme amaçlarının farklılığıyla da ilgilidir. Her iki cinsiyet de çocukluğundan itibaren evlilik ile ilgili farkında olmadan beklenti içine sokulmakta. Kızlar beyaz atlı prens, erkekler pamuk prenseslerin masallarıyla uyutulmakta. Ve çok daha fazlası. Böylece evlilik hayatın olmazsa olmazı haline dönüşüyor. Erkek neslinin devamını, düzenli bir yaşamı önemserken, kadın daha çok sevdiği kişiyle birlikte olmak amacıyla evliliği arzular. Evlilik öncesi sevgili aşaması, sözlülük, nişanlılık aşamaları bireylerin birbirini tanıdığı, güven sağlayabileceği birisi mi, ailesine uygun mu, kendi kriterlerine uygun mu anlayabilmesi için ciddi ve önemli süreçlerdir. Her dönemin kendi içinde dinamikleri olsa da en önemlisi bireylerin uyum sağlayabiliyor olmalarıdır. Uyum süreci evlilik için olmazsa olmaz bir kuraldır. Uyum sağlamak denildiğinde kişiler çiftlerden birinin söylediğini uygulamak, ona uymak olarak algılıyor. Oysaki uyum sağlamak, iki tarafın da kendi fikrini ortaya atması ve karşılıklı diyalog içerisinde ortak karar verme sürecidir. Uyum sağlamak onaylamak değildir. Kendi fikrinde değişiklik yapabilme, ikna edebilme/edilebilme, yeni fikirler üretebilme becerisidir. Bu süreçlerde karşılıklı uyum yapabiliyor musunuz görme şansınız olacaktır. İyi bir arkadaş, iyi evlat, iyi kuzen, iyi patron-iş arkadaşı, iyi komşu, teyze, hala, amca, dayı, iyi anne baba olabilirsiniz ancak bu iyi eş olacağınız anlamına gelmez. Eş olmak bunlardan farklı özellikler ve dinamikler barındırır. Sevecen olmanız baba olmanıza yetebilir ama eş olmanız için şehvetli de olmanız gerekir. Yardımsever olmanız çevrenizdekilere yetebilir ama eş olmanız için karşınızdakinin ihtiyacını görebilmeniz gerekir. Bu nedenlerle partneriniz diğerleri için çok iyi olan birisi olabilir ama size uygun olmayabilir. Evlilik öncesi geçirilen süreçler partnerinizin sizin beklentilerinize ne kadar uygun olup olmadığını anlamanıza yardımcı olacaktır" dedi.İnsanların genelde evlenecekleri kişide olmasını istedikleri özellikleri sevdikleri kişilerde oluşturmaya çalışarak hataya düştüklerini söyleyen Tokaç, "Evleneceğiniz kişiden beklentilerinizle sevdiğiniz kişinin özellikleri farklı olabilir. İnsanlar genelde şöyle bir hataya düşerler. Evlenecekleri kişide olmasını istedikleri özellikleri, sevdikleri kişilerde oluşturmaya çalışırlar. Çoğunlukla beklentilerinizle sevdiğiniz kişinin özellikleri uyuşmaz ve tartışmalar buradan kaynaklanır. Örneğin kıskanç birisini istemiyorsunuzdur ancak sevdiğiniz kişi kıskançtır. Sizde sevdiğiniz kişinin sizi kıskanmasının mantıksızlığını ona anlatmaya çalışırsınız. Ama insanların kendilerini değiştirmesi sanıldığı kadar kolay değildir. Bu durumda ya sevdiğiniz kişiyi olduğu gibi kabul edeceksiniz ya da istediğiniz gibi bir kişiyle birlikte olacaksınız. Sevgili rolünden eş rolüne geçmek kolay bir süreç değildir. Öncelikle evlilik için hazır olup olmadığınızı sorgulamanız gerekir. Kişisel gelişmişliğiniz evliliğin sorumluluklarına, dolayısıyla eş, anne, baba olma olgunluğuna hazır mı? Evlenen çoğu çift bu soruları kendisine sormaz. Sadece o yuvaya biran önce girmek ister. Oysaki evlilik kişiliğin en olgun seviyesinde beceriler gerektirir. Doğru bir evlilik için iyi iletişim kurabilmek, uyum sağlayabilmek, güven duymak, tanıyabilmek, esnek olmak, mükemmeliyetçi olmamak ve cinsel uyum içinde olmak olmazsa olmazlardır.”
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz