Uzmanlara göre, boşanmaların yüzde 30'u, 1. yıl sonunda meydana geliyor. 1. yıl sırasında ve sonunda meydana gelen boşanmaları "rüyanın sonu" diye nitelendiren uzmanlar, şunları kaydediyor:
"Çünkü evlilikteki samimiyet, sözlülük ve nişanlılıkta görülmeyen büyük foyaları meydana vurur. Gerek kadın, gerekse erkek, hayatına yabancı birinin artık her şeyiyle girmiş olduğunu fark eder. Bu durumdan ekseriyetle kadınlar şikayetçi olur. Bir zamanlar kendisine çiçek, şeker, çeşitli şeyler hediye eden sevimli gencin yerini şimdi, sabahları evin tek banyosunu tekeline alan ve diş macunu tüplerinin ortasından sıkmak gibi kötü huyları olan bir adam almıştır."
Boşanmaların yüzde 20'sinin 3. yıla rastladığını ifade eden uzmanlar, yolları bu dönemeçte ayrılanları, boşanmalarını geciktirmiş çiftlerin oluşturduğunu bildiriyor. "Esasında bunların, evliliklerinin birinci yılında ayrılmaları gerekirdi" diyen uzmanlar, "Bekleyeyim belki zamanla düzelir" düşüncesinin, ekseriya bu gecikmeye sebep olduğunu belirtiyor. Uzmanlar, 3. yılın sonunda hakim karşısına çıkmış eşlerin çoğunun, boşanma hususunda anlaştıklarını hatırlatıyor.
Uzmanlar, 7. yılın sonunda boşanma oranının yüzde 15 civarında olduğunu vurgulayarak, "Bu 7 yıl, büyük hayal kırıklıkları devresidir. Kadın eski, ufak tefek dertlerine gülebilmektedir. Çünkü şu anda karşılaştığı dertler onlardan çok büyük, gerçek dertlerdir. Şimdi, kocasının ilk zamanlar diş macununu ortasından sıkması onu daha az ilgilendirmektedir. Kadınlar için yedinci yıl boşanmalarının genel sebebi sosyal ve ekonomik meselelerdir. Erkekler için de, 7. yıl boşanmalarının sebepleri daha fazla bencilliktendir" diyor.
Uzmanlara göre, bu kadar zaman doğru-dürüst geçindikten sonra 15. yılda birden beliren bu son tehlike, en korkulması lazım geleni. Çünkü bu seferki sebep, sebeplerin en müthişi olan ihtirastır. Kendi yaşlarında veya kendilerinden daha yaşlı kadınlarla evlenmiş erkekler, işe gidip gelirken tanıyıverdikleri herhangi bir genç kadına kapılıp her şeyi unutabilirler. Aynı tehlike, yaşlı erkeklerle evlenmiş kadınlar için de geçerlidir. Bu 4. dönemecin tehlikesini atlatan çiftler için evlilik hayatı artık başka bir tehlike göstermez. Tabii çok müstesna haller hariç.
İHA