Eylemlerinde ikinci güne giren işçiler, "Kendilerine köle gibi çalışacak başka işçiler bulsunlar"

Kayseri’nin Develi ilçesindeki madende taşeron firma ile verilen sözlerin tutulmaması gerekçesiyle anlaşamayan işçiler, iş bırakma eyleminde ikinci güne girdi.
Türk Maden İş Sendikası üyelerine verdiği sendikal örgütlenme sözünü yerine getirmemesi yaklaşık 1000 işçinin iş bırakma kararı almasına neden olmuştu.
Sendikanın sözünü tutmaması ile tekrarlanan eylemin 2. gününde kameralar karşısına geçen işçi temsilcilerinden Durmuş Ali Yeşiltepe "Kendilerinin bütçelerinin olmadığını ve işçilerin gerçekten hak ettiği hakları veremeyeceklerini söylediler madem öyle kendilerine bu hakları kabul edecek köle gibi çalışacak işçiler bulsunlar" ifadelerini kullandı.
İş bırakan işçiler adına konuşan Durmuş Ali Yeşiltepe, "3 Şubat tarihinde bir anlaşa ile masadan ayrıldık, o anlaşmadan talep ettiğimiz hakların büyük bir kısmını almıştık ama en önemlisi kalmıştı oda sendikal örgütlenmeydi. Bize bunun sözünü Çiftay Genel Müdürü bizzat verdi, daha sonra konferans salonunda bekleyen yaklaşık 250 arkadaşımıza bu durum aktarıldı. İlerleyen süreçte biz sendikal örgütlene faaliyetlerine başladık, üye sayımızı tamamladık, toplu iş sözleşmesi için gereken ’Çiftay bünyesinde çalışan maden işçilerinin sayısının %40’ının tamamlanması gerekiyordu’ biz bunu %50 olarak aştık” dedi.
Yeşiltepe, “Biz elimizden gelen her şeyi yaptık, sendika için bu süreçte yetki belgesine başvurduk, ama Çiftay’ın daha önce sendika konusunda yaşadığı bir dava süreci varmış Çiftay’ın bilinçli olarak davayı çekmemesinden dolayı bizim sendikal örgütlenmemiz tamamlanamadı.
Bize bu süreçte destek olan üyesi olduğumuz sendikada bizi yarı yolda bıraktı, yapayalnız kaldık. Bizi hem firmamız hem de sendikamız yalnız bıraktı ancak biz sendikanın bize sırtını dönmesini kabullenmedik tabi ki anında istifa ederek bize vermiş olduğu üyelik kartlarını imha ettik. Artık o sendikanın veya herhangi bir sendikanın üyesi değiliz kendi göbek bağımızı kendimiz keseceğiz. Bize verilen bu söz tutulmadığı için yeniden eyleme geçtik” diye konuştu.
“Bundan sonra sendikalar ile bir işimiz olmayacak, biz anlıyoruz ki sendikalar bize müşteri gözüyle bakıyor” diyen Yeşiltepe, “Bizim denediğimiz 3. sendikaydı birinin ismini vermeyeceğim herhangi bir art niyet olmadan ellerinden gelen desteği verdiler. İki sendikada birbirini taklit ederek bizi yarı yolda bıraktı. Şuanda madenci arkadaşlarımız madende eylemlerine devam ediyor, taşkınlığımız yok kimseyi kırma veya hakaret etme niyetimiz de yok tamam yapıcı ve haklarımızı demokratik yollarla aramaya çalışıyoruz istediğimiz tek şey abilerimizin büyüklerimizin bizleri anlaması” diyerek şunları söyledi:
“Dün itibari ile eylemimizin 2. gününde Çiftay’ın üst düzey yetkililerinden bir beyefendi bizi dinlemek için geldi, iyi niyetlerini gösterdiler. Biz ana firmada Ösküt Madencilik bünyesinde çalışan mavi yaka işçilerinin aldığı ama taşeron firma olan Çiftay işçilerinin alamadığı haklar var, biz bunun için bir liste oluşturduk aynı haklardan yararlanmak istediğimize dair. Bu bildiriyi kendisine sunduk ama kesinlikle olumlu bir cevap alamadık. Bütçelerinin yeterli olamadığını veya çeşitli nedenlerden dolayı, özellikle 2-3 Şubatta ki anlaşmayı bize göstererek siz burada anlaşmıştınız zaten diyerek vermediler. Ancak orada bize verilen bir söz vardı, sendikal haklardı o hak yerine getirilmediği için biz bu eylemi yapıyoruz. Sendikal hakkı bizim en önemli hakkımızdır, maaş dan da önemlidir her şeyden önemlidir. Sendikal hak bir işçinin yasal hakkıdır.
Biz Çiftay işçileri olarak karar aldık, %99’luk bir oy çokluğu ile kararımızı aldık.
Kararımız şudur; Eğer Çiftay hakkımızı vermiyorsa bize toplu çıkış versin biz çalışmak istemiyoruz, bunu kabul etmiyorsa biz işimizi seviyoruz işe çıkmayacağız çalışmamaya devam edeceğiz. Kendisi orda bulunmaya devam ediyorsa burası bizim memleketimiz bizde burada bulunmaya devam edeceğiz. Kendilerinin bütçelerinin olmadığını ve işçilerin gerçekten hak ettiği hakları veremeyeceklerini söylediler madem öyle kendilerine bu hakları kabul edecek köle gibi çalışacak işçiler bulsunlar"