Ezberlerinizi Bir Anda Bozacak İlginç Bilgiler!

Ezber bozan diye bir açılış yapıyoruz, çünkü gerçekten doğru olarak ezberlediğimiz pek çok bilgi, aslında kulaktan kulağa aktarılan ve gerçekten uzaklaşarak bambaşka bir kılıfa bürünmüş bilgiler haline gelmiş.

İngilizce’de hindiye Turkey adı verilmiştir

Bir hayvana verilmiş ülke ismi pek de alışıldık bir durum değildir. İlk bakışta küçültmek, aşağılamak amaçlı olduğunu düşündüğümüz bu durum aslında gerçekle hiç alakası olmayan bir durumdur ve pek çok dilde hindiye farklı ülkelerin isimleri verilmiştir. Örneğin Türkçe’de hindi olarak Hindistan, Portekizce’de Peru, Arapça’da Etiyopya Kuşu, İran’da Bukalemun, Yunanca’da Fransız kızı denilen hindi, Hintçe’de var olmayan bir hayvan olduğu için Hintçe karşılığı bulunmayan, bu nedenle İngilizce’de bulunan Turkey ismi kullanılır. Yani biz Hindi derken Hintliler’de Turkey diyorlar. İtalya’da ise durum daha da ilginç, İtalyanca’da hindiye sadece kuş anlamına gelen Tacchino ismi verilmiş. Bu karmaşanın nedenine gelince; Osmanlı İmparatorluğu döneminde hayli revaçta olan çulluk, İngilizler ve Avrupalılar tarafından çok çabuk keşfedilmiş ve çulluk Avrupa’ya yoğun şekilde ihraç edilen lezzetli bir yiyecek olmuş. Amerika Kıtası’nın keşfedilmesinin ardından, o coğrafyaya özgü olan hindinin bulunması ve çulluğa olan benzerliği, o dönemde bu hayvana Türk kuşu anlamına gelen “Turkey Bird” denmesine sebep olmuş. Kısa süre içerisinde dünyanın hemen her bölgesine yayılan hindi, yeni keşfedilmiştir. Ama halk tarafından tam olarak nerede olduğu bilinmeyen topraklardan gelen bu hayvana, bilinen en uzak bölgelerin isimleri verilmeye başlanmış. Belli ki ülkemizde o dönem, Hindistan en uzak bölge olarak görülüyormuş.

Reklam
Reklam

Beynimizin sadece yüzde 10’luk bölümünü kullanıyoruz

Bu sav çok eski zamanlardan beri ileri sürülen bir inanıştır. Gelişen teknolojinin beyni incelemede sınır tanımayan olanaklar geliştirmesine paralel olarak, beynin çalışmayan veya sakin bulunan bir bölgesinin bulunmadığıdır. Son derece meşgul bir organ olan beynin, yüzde yüzlük bölümü teknik olarak sürekli aktif durumdadır. Fazla şeker tüketimi şeker hastalığına neden olmaz

Diyabet veya halk dilindeki adıyla şeker hastalığı, yüksek oranda genetik sebeplere bağlı olarak ortaya çıkar. Diyabet ile şekerin doğrudan bir ilişkisi yoktur ve bu nedenle az veya çok şeker tüketimi diyabet hastalığı için herhangi bir etkide bulunmaz. Balığın yanında yoğurt yemek zehirlenmeye sebep olmaz

Bizim gibi balık tüketiminin yoğun olduğu bir ülkede böylesine bir bilginin hızla yayılmış olması aslında anlaşılır bir durum. Bununla birlikte balıkla yoğurt tüketiminin bir sakıncası yoktur. Balıkta ve yoğurtta bulunan “Histamin” isimli bir protein, her iki gıda da fazlaca bulunması sebebiyle, birlikte yendiğinde vücutta bulunması gerekenden çok daha fazla “histamin” olmasına sebep olur ve bu duruma paralel olarak kızarıklıklar ve kaşıntılar ortaya çıkabilir. Ancak balığın tazeliğini kaybetmesine bağlı olarak daha fazla artan “histamin” miktarı nedeniyle bayat balıkla birlikte yenen yoğurda, vücudun tepkisi de hızlı bir şekilde olur. Bu nedenle olsa gerek, halk arasında yoğurt ile birlikte balık yenmesi zehirlenmeye sebep olduğu inanışının ortaya çıkmasına ve giderek yaygınlaşmasına sebep olmuş. Su şeffaf ve renksiz değildir

Su çok açık bir mavi tonundadır. Bu nedenle denizlerde yoğun şekilde bulunan su kütleleri, bilindiğinin aksine rengini gökyüzünden almaz. Gökyüzünün suyun görünen mavi renginin artmasını sağlayan etkileri vardır. Balıkların hafızaları birkaç saniye ile sınırlı değildir

Balıkların sadece birkaç türüyle sınırla bir durumdur. Özellikle Japon balıkları ile ilgili olarak yayılan bir bilgi olan bu zayıf hafıza durumu yanlış bir bilgidir. Japon balıklarının hafızaları birkaç aya kadar uzanabilir. Fareler peynir sevmez

Ünlü çizgi film karakterleri sayesinde yaygınlaşan bir bilgi olan bu bilgi de yanlış bir bilgidir. Koku alma duyuları oldukça gelişmiş hayvanlar arasında bulunan fareler için, peynir gibi yoğun kokuya sahip besinler, diğer birçok gıdanın yanında tercih edilen bir yiyecek değildir. Fareler kokuda hafif, şekerde bol yiyecekleri veya tahılları daha fazla tercih ederler. Kutup ayıları beyaz renkli tüylere sahip değildir

Kutup ayıları çok düşük ısılarda hayatta kalabilmeyi sağlayan özel bir vücut yapısına sahiptir ve tüyleri bu konuda en büyük yardımcılarıdır. Bilinenin aksine kutup ayılarının tüyleri şeffaf bir renktedir ve hem renkleriyle hem de vücuttaki konumlarıyla, ayıların vücut ısısının vücuttan ayrılmadan geri dönmesini, bir kırılma yaşanmasını sağlarlar. Yine yaygın olan bir başka inanış olan kutup ayılarının solak oluşu bilgisi de yanlıştır, Kutup ayıları her iki ellerini de kullanabilirler. Topuklu ayakkabı bayan ayakkabısı değildir

Topuklu ayakkabılar, bilinenin aksine ilk önce erkekler tarafından kullanılmaya başlanmıştır. 17 yüzyılda Aristokratlar arasında kullanılmaya başlanan yüksek topuklu ayakkabılar, çamurlu sokaklarda, çamurdan etkilenme konusunda oluşturduğu avantajla kısa sürede, yaygın bir şekilde erkekler tarafından kullanılmaya başlanmıştır. O dönemde erkeksi görünme bayanlar arasında bir moda haline gelmiş ve bazı bayanlar topuklu ayakkabı kullanmaya başlamışlar. Zaman içerisinde erkeklerin bayanlara daha fazla yakıştığını düşünmelerinden ileri gelse gerek, topuklu ayakkabı giymeyi bırakmış ve bu ayakkabı modeli günümüzde sadece bayanlara kalmıştır. Ampülü bulan Edison değildir

Elektriğin de, ampülün de keşfedicisi Edison değildir. Çeşitli çalışmalar yürüten bilim insanlarının farklı maddeler kullanarak, verimli bir şekilde ışık sağlamaya çalıştığı bir dönemde, en uzun süreli ve en yüksek ışık sağlayan ampulü geliştiren Edison’dur. Kadıköy’ün simgesi olan boğanın bilinmeyen hikayesi

Günümüzde Kadıköy’ün simgesi haline dönüşmüş olan Boğa Heykeli sanılanın aksine uzun yıllardır orada değildir. 1987 yılında şu an bulunduğu yere gelmiş olan Boğa Heykeli, Fransa ve Almanya’nın sınır bölgesi Alsas-Loren Bölgesi’nden Kadıköy’e kadar uzanan 150 yıllık bir maceraya sahiptir. Fransa’nın bölgenin hakimiyetini Almanlar’dan almasının üzerine güçlerinin göstergesi olarak yaptırdığı heykel, Almanlar’ın, on yıl sonra, 1870’de bölgeyi geri almalarının sonucunda önce Almanlar’ın eline geçmiştir. Birinci Dünya Savaşı sırasında Osmanlı İmparatorluğu ile kurulan ilişkiler ve Almanlar’ın bu heykelden kurtulmak istemesi sonucunda İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne hediye edilen heykel, Cemiyet tarafından da Enver Paşa’ya hediye edilmiştir. Önce birkaç sarayın bahçesinde duran heykel en son Hilton Oteli’nin önünde kullanıldıktan sonra, 1987 yılında bugün de bulunduğu Altıyol’a getirilmiştir. Dingo’nun ahırı

Çoğunluğumuzun sıkça kullandığı deyimlerden biri olan “Burası Dingo’nun Ahırı mı” deyimi günümüzde Taksim’de Fransız Konsolosluğu ile eski sular idaresi arasında kalan bölümdeki bir ahırdan kaynaklanıyor. O dönemde Taksim’e çıkılması için kullanılan atlı tramvayların, Şişhane yokuşunu çıkabilmeleri ancak Azapkapı’da at değiştirerek mümkün olabiliyordu. Yokuş çıkıldıktan sonra sahibi Rum Dingo olan ahırda dinlendirilen atlar tekrar Azapkapı’ya getirilerek yeni gelecek tramvayları bekliyorlardı. Bu şekilde gün boyu trafiği hiç kesilmeyen ve girip çıkanın belli olmadığı bir ahır olarak İstanbul’da ün yapan ahır, deyim olarak dilimize yerleşmiştir. Yeni doğan tüm bebeklerin gözü mavidir

Tüm insanlar mavi gözlü olarak doğarlar. Bunun sebebi melanin pigmentinin henüz az miktarda veya hiç olmamasıdır. Zaman içerisinde artan melanin pigmentinin oranına göre göz renkleri de ortaya çıkar. Burnumuzun uzunluğu

Başparmağımız ile burnumuzun uzunluğu birbiri ile aynıdır. Okuduğu bu bilgiyi denemeye kalkan kişi sayısının oranı yüzde yüz olarak tespit edilmiş. Tavşanlar havuç yemez

Warner Bros.’a ait bir çizgi karakter tarafından lanse edilen ve hemen tüm dünya tarafından tavşanların havuç yediği ve sevdiği doğru bir bilgi değildir. Tavşanlar ara sıra havuç yeseler de, içerisinde bulunan şeker miktarı yüzünden tavşanlar için zararlı olabilen ve ayrıca tavşanlar tarafından da çok tercih edilmeyen, zorunda kalındığında yenilen bir gıdadır. Bu da aslında televizyonun bilgilerimiz üzerindeki etkisini en iyi kanıtlayan örneklerden biridir. Yine de Bugs Bunny çok sevdiğimiz bir çizgi karakter olarak kalmaya devam edecek. Ispanak yiyerek güçlenmek

İçerisinde yüklü miktarda demir barındırdığı bilinen ve bu nedenle ıspanak tüketmenin kişiyi güçlendireceği bir yanılsamadan ibarettir. Ispanak içerisinde bulunan demir miktarı bir yanlışlık sonucunda yüksek olarak ölçülmüş ve uzun yıllarda bu şekilde bilinmiştir. Bununla birlikte yüksek miktarda demire sahip olan ıspanağın sürekli tüketimi ise yaradan çok zarar sağlayacaktır. Yine bir çizgi film karakterinin yön verdiği bu bilgi, aslında belki de birkaç jenerasyonun çok fazla çizgi film izlemesinden kaynaklanıyordur. Ne olursa olsun Temel Reis ve yan karakterlerinin bize çok yakın isimleriyle en sevdiğimiz çizgi film karakterlerinden biri olmaya devam edeceğinden eminiz.

Reklam
Reklam