Hendek ilçesi Yukarı Çalıca mevkiindeki havai fişek fabrikasında dün meydana gelen patlamada 4 kişi yaşamını yitirdi. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca patlamada, 114 kişinin yaralandığını açıklarken, hastanelere kaldırılan işçilerin büyük kısmı taburcu edildi. Sakarya Valisi Çetin Oktay Kaldırım hastanelerde tedavi gören hasta sayısının 16’ya kadar düştüğünü açıkladı.
Fabrika sahasında soğutma çalışmaları ise bugün sabaha kadar devam etti. Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte kayıp 3 kişiyi arama çalışmalarına hız verildi. İş makinelerinin çalışacağı bölgede daha öncesinde Kimyasal Biyolojik Radyasyon ve Nükleer (KBRN) çalışmaları yapılarak, gaz ölçümleri AFAD ekipleri tarafından yapıldı. Ekiplerin KBRN çalışmaları sonrasında iş makineleri ile enkaz altında çalışma başlatıldı. Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Daire Başkanlığı Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü’ne bağlı Afet Kriminal İnceleme ekipleri de enkaz bölgesinde arama çalışmalarına katıldı. Enkaz kaldırma ve ekiplerin çalışması drone ile havadan görüntülendi.
Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı, fabrikadaki patlamaya ilişkin başlatılan soruşturma kapsamında Başsavcı Lütfi Dursun koordinesinde toplam 10 savcı ile itfaiye, polis ve jandarma ekiplerinden oluşan uzman ekiple heyet oluşturdu.
İçişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "Sakarya Hendek’te Havai Fişek Fabrikasında meydana gelen patlamayla ilgili olarak idari soruşturma başlatılmış, bu kapsamda İçişleri Bakanlığınca 1 Mülkiye Başmüfettişi, 1 Polis Başmüfettişi, 1 Jandarma Müfettişi görevlendirildi." denildi.
Haber alınamayan 3 işçiden biri olan ve 8 yıldır fabrikanın patlayıcı fitilleme bölümünde çalışan Halis Yılmaz’ın (26) kuzeni Ramazan Ün, facianın ardından fabrika çevresindeki bağ ve bahçelerde ailecek arama çalışması yaptıklarını, ama bir sonuç alamadıklarını söyledi. Halis Yılmaz'dan en son patlamanın yaşandığı saatten 10 dakika önce haber alındığını söyleyen Ramazan Ün, "Biz dünden beri hiçbir şekilde kuzenimizden haber alamadık. Sülale boyu burada bekliyoruz. Acımız, üzüntümüz çok büyük. Burada vefat edenlerin de ailelerine sabır diliyorum Allah’tan. Ama iyi, ama kötü biz yakınımızı bulmak istiyoruz" dedi.
Dün öğle saatlerinden bu yana fabrika önünde bekleyen Ramazan Ün, sözlerine şöyle devam etti:
"Halis sabah evden çıkıyor, fabrikaya geliyor. En son patlamadan önce, 10 dakika öncesine kadar içerideki arkadaşlarıyla sohbet, muhabbet ediyor. Ondan sonra bir daha haber alınamıyor Halis’ten. Bildiğim kadarıyla patlayıcı fitilleme bölümünde çalışıyordu. Olayın ardından hiçbirinin telefonuna ulaşılamıyor. Telefonları soyunma odasında bırakmışlar. Biz burada kendi imkanlarımızla bağlarda, bahçelerde dört bir yanda aradık. Fabrikanın etrafını biz dolaştık. Yardım ekipleri de geldi, biz kendimiz aile olarak da örgütlendik, aradım ama bulamadık. Bir an önce bu işin sonuçlanmasını bekliyoruz, böyle beklemek çok zor bir durum Allah kimseye yaşatmasın."
Patlamanın meydana geldiği fabrikada 3 ay önce işe başlayan Güllü Aslan, yaşananları anlattı. Güllü Aslan, Sebahattin Tepeçınar’ın yaralıları kurtarmak isterken yaşamını yitirdiğini belirterek, ''Hayatını kaybeden Sebahattin Ağabey, ilk patlamada dışardaymış. Tekrar patlama olmaz diye oradaki yaralıları kurtarmak için içeri girince ikinci patlama olmuş, orada kalmış'' dedi.
Güllü Aslan, patlama sırasında kendisiyle birlikte 4 kadının fındık bahçesi ve ormanlık alanlara kaçarak kurtulduğunu belirterek, ''Patlama oldu, ben zaten şoka girdim ve kalkamadım. İlk patlama sonrası dışarı çıktık, ikinci patlamada ben mola alanına savruldum. Mola alanından sonra fındıklık alanına koşmaya başladık. Ormanlara girdikten sonra baya bir yürüyüş sonrasında bir köye inerek eve sığındık. Burada bize su verdiler'' diye konuştu.
Patlamada hayatını kaybeden 10 yıllık işçi Sebahattin Tepeçınar’ın Akyazı’da yaşayan ikiz kardeşi Saadettin Tepeçınar, ''Yaklaşık 8 saat haber alamadık kendisinden. Aramalara da katıldık ama bulamadık. Hastaneden haber geldi daha sonra, gittik ve vefat ettiğini öğrendik. Daha önceki patlamada işçiydi, ama o patlama günü mesai saatleri dışında olduğu için fabrikada değildi. 3 çocuğu var'' dedi.
Sebahattin Tepeçınar’ın oğlu Adem Tepeçınar ise, ''Bartın’da üniversite okuyorum, 19 yaşındayım. Patlama haberini burada çalıştığım oto yıkama firmasında aldım'' diye konuştu.
Patlama sonrası kardeşi Sebahattin Tepeçınar’ı kurtarmak için fabrika alanına gittiğini belirten Murat Tepeçınar, ''Patlama yerine 3 ila 4 kilometre mesafede bir yerdeydim. Hemen kardeşimin yanına gitmek istedim. Kısa sürede fabrikaya gittik. Aramalara katıldık ama tüm aramalarımıza rağmen bulamadık. Akşam saatlerinde acı haberi aldık. Allah kimsenin başına vermesin'' dedi.
Bu arada, patlamada ölen kişilerin cansız bedenleri Adli Tıp Kurumu’na gönderildi.
(DHA/İHA)