Facebook’ta “aşağıya kaydırma” tam bir oyalanma semptomudur.
Facebook’un hiç bitmeyen haber akışı yüzünden ne kadar çok aşağıya gidersek gidelim, yine de bizi güldürecek birkaç fotoğraf ya da ilgimizi çekecek bir durum güncellemesi bulacağımız kesin. Facebook, aslında yapmamız gereken şeyden bizi uzak tutarak zamanımızdan çalıyor. Ayrıca Facebook’a ilişkin algımızı değiştirmek de faydalı olabilir. Sosyalleştiğimiz ve zaman öldürdüğümüz bir yer olmaktansa, Facebook’u verimliliğimizin ve amacımızın düşmanı olarak mimlemek iyi olabilir. Nasıl fikir?
Facebook’ta çok fazla şey paylaşmak yalnızlık veya kararsızlık semptomudur.
Facebook günün her saati televizyonda yayınlanan reality şovlara benziyor: Öğle yemeğinde ne yediğinizi gerçekten herkese duyurmanız gerekiyor mu? İnsanların hayatına bir değer katmak için değil yalnız ve onay aradığınız için bu kadar önemsiz detayları paylaşıyorsunuz. Arkadaş listenizden sürekli fikir almak kararsızlığa veya düşük özgüvene işaret edebilir. Kötü bir fikir duyduğunuzda da, başkasını suçlayıp egonuzu korumak kolay ne de olsa. Facebook’ta sıkı takip yanlış eğilim veya sağlıksız karşılaştırmaların semptomudur.
Facebook sayesinde ürpertici şekilde insanların hayatlarını gözetlemek çok kolay. Eğer eski sevgilinizin profilinde çok fazla vakit geçiriyorsanız, bu muhtemelen geçmişte takıldığınıza delalet eder. Beğendiğiniz bir kişiyi sürekli takip ediyorsanız, gerçekten de aktif bir şekilde onunla takılmaya çalışmanız daha hayırlı. Facebook üzerinden bir mesaj atıp sonra kahve içmeye davet etmek çok daha sağlıklı, değil mi? Ayrıca başkalarıyla kendimizi sürekli kıyaslayarak sadece kendi kendimize ıstırap çektiriyoruz. Sürekli Facebook bildirimlerini kontrol etmek sabırsızlık veya insanları sürekli memnun etmenin semptomudur.
Facebook bize anlık haz vermede usta: Kırmızı bildirim imgesini gördüğümüz her an beynimize dopamin depoluyoruz. Dopamin; yiyecek, seks ve uyuşturucu gibi şeylerden zevk almaya bizi iten beynimizdeki bir kimyasal. Tabii “zevk” teoride iyi olabilir ama gerçekte kendi kendinize zarar vermenizden sorumlu. Bu yüzden, bildirimlere takılı kalmak oto kontrolünüzü yok edebilir. Sürekli beğenilmek ve kabul edilmek arzusunun çok güçlü olduğunu biliyoruz. Bir kişi sizi “beğendiği” zaman çok mutlu olabilirsiniz ama buna devam ederseniz tam bir bağımlı olmanız an meselesi. Facebook ana sayfasını sürekli güncellemek, bir şeyleri kaçırmaktan korktuğunuzun semptomudur.
Araba kullanırken, kahvaltı yaparken, birileriyle muhabbet ederken sürekli haber akışını kontrol etmek, aslında bir şeyler kaçırmak istemediğinizi gösteriyor. Ancak arabayı çarpmanız veya arkadaşlarınızı kızdırmanız an meselesi. İhtimaller sonsuz ve verdiğimiz örnekler biraz dramatik olabilir ama Facebook bağımlılığının ne kadar kötü bir şey olduğunu size anlatmak için mübah! Şimdi gelelim bu bağımlılıktan kurtulma yollarına.
Bağımlı olduğunuzu kabul edin.
Bir probleminizin olduğunu reddettiğiniz takdirde onu gerçekten çözemezsiniz. Utanmaya gerek yok. Aynı soruna sahip bir arkadaşınıza bunu açmak ve beraber “iyileşmeye” çalışmak da faydalı olabilir. Bağımlılığı tetikleyen şeylere dikkat edin.
Yukarıdaki 5 neden tam da sizin başınızı ağrıtan şeyler olmayabilir. Yine de bağımlılığınıza sebep olan şeyi (mesela çok fazla gönderi paylaşmak), ne zaman yaptığınızı (mesela bir işten kaçmaya çalışırken), öncesinde ne olduğunu (mesela stresli bir olaydan sonra), size ne hissettirdiğini bulmaya çalışmak size yardımcı olacaktır. Bilinçli olarak bunun bir alışkanlık olduğunu kabul edin.
Her durumunuzu güncellemek veya haber akışını kontrol etmek istediğini zaman bunun bilinçli değil, alışkanlıktan kaynaklanan bir davranış olduğunu kabullenin. Bu sayede tetikleyicileri fark etmeniz de kolaylaşabilir. Kendinize sevgi gösterin!
Bağımlılığınızı aşarken hayal kırıklığına uğradığınız zamanlar kendinize çok yüklenmeyin; hatta bu bir tetikleyici olacak ve tekrar Facebook bağımlılığınıza geri dönmenize sebep olacaktır. Kendinizden nefret etmek başarısızlığı da beraberinde getirir. Bağımlılığınıza pozitif bir alternatif getirin.
Mesela her Facebook’a bakmak istediğiniz vakit, elinize bir kitap alın! Günde birkaç dakikalık onlarca Facebook kaçamağı aslında koca bir günü çatır çatır harcamaya denk düşüyor. Bu süre içinde pozitif şeyler başarmak bağımlılıktan kurtulmanıza hayli destek olacaktır. Yazımızın doğası gereğince biraz saçma olabilir ama… Bu yazıyı Facebook’ta paylaşmaya ne dersiniz? ;)
-----------------------------------------------------------------------------------------------------