22 Temmuz Seçimi'nde Ak Parti'nin güçlü biçimde tek başına iktidar olması ve ekonomideki öngörülebilirliğin artması "faiz indirimi" tartışmasını yeniden alevlendirdi. Bankacılar, Merkez Bankası'nı beklemeden faiz indirme sinyali verirken Ankara'nın faiz anketinden "Bir süre daha bekleme" eğilimi çıktı.
Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz'ın 27 temmuz cuma günü bir basın toplantısı ile Enflasyon Raporu'nu açıklaması ve faiz indirimi isteyen piyasalara net mesaj vermesi bekleniyor. Bankalar Birliği Başkanı Ersin Özince de cumhurbaşkanı seçimi görülmeden faiz konusunda aceleci adım atılmayacağına dikkat çekiyor.
POZİSYONLAR BELİRLENDİ
Merkez Bankası, BDDK, Hazine ve Bankalar Birliği'nin önümüzdeki döneme ilişkin faiz ve kur dengesi analizi ana hatları ile şöyle:
- Merkez Bankası Cephesi: Bankaların hedefi kar maksimizasyonu. Bunu gayet iyi anlıyoruz. Bizim hedefimiz ise fiyat istikrarı. Bu nedenle iki ayrı konum var. Merkez Bankası olarak ihtiyatlıyız. Piyasalara açık ve şeffaf işaretler veriyoruz. Örneğin, likidite senetleri ihracı ile etkin likidite yönetimine geçtik. Döviz piyasasının da etkin işlemesine çalışıyoruz. Bu nedenle alım kotasyonları artırıldı. Ne yaptığını bilen bir Merkez Bankası var. Piyasanın bunu görmesi lazım. Fiyat istikrarı sağlanıp, finansal istikrarla desteklenir, hedef enflasyonla piyasa beklentisi arasındaki makas daralırsa faiz indirimi seçeneği devreye girebilir. Zaten, yılın son çeyreğinde bu yönde karar alabileceğimizi belirttik. Ancak, seçim döneminin faiz dışı harcama boyutunun netleşmesi, AB yakınsama süreci ile yapısal reform takviminin güçlü biçimde vurgulanmasıihtiyacı var.
- BDDK Cephesi: Bankaların, tüketici kredilerinde yeni bir faiz yarışı başlatmasından kaygılıyız. Geçen yılki dalgalanma faiz riskinin sermayeleri hızla erittiğini gösterdi. Bankalarla bir toplantı yaparak düşüncelerimizi paylaşacağız. Gerekirse sermaye yeterliliği ile ilgili şartları gözden geçirebiliriz.
- Hazine Cephesi: Yıllık bütçedeki bazı harcamaların öne çekilmesi nakit açığını artırdı ama yıl sonunda faiz dışı fazla hedefine ulaşılacağı görülüyor. Siyasi gündemin geri plana itilmesi ve yeni hükümetin kurulması ile birlikte reel faizlerde de gerileme bekliyoruz. Bu aşamada 2008 Bütçesi'nde öngörülen vergi ve sigorta prim indirimlerinin finansmanı önem kazanıyor.
- Bankalar Birliği Başkanı Ersin Özince: Bugün için reel faizlerin yüksek olduğu açık bir gerçek. Reel faizin içinde siyasi ve ekonomik riskler var. Seçimlerin tamamlanması önemli bir aşama ancak cumhurbaşkanlığı sürecinin de görülmesi gerekiyor. Bu eşik de aşılırsa faizlerin düşmesi beklenen bir gelişme olur. Ancak Merkez Bankası, orta uzun vadeli riskleri, talep tarafını, bekleyişleri gözeterek faiz indirimi için bir süre bekleyebilir. Ardından tedrici indirimlerle sinyal verebilir. Bazı bankalarımız yeni şartları fiyatlamada ilk olmak isteyebilir. Cumhurbaşkanlığı seçim süreci netleşmeden yeni fiyatlamaya girmek acelecilik olabilir. Merkez Bankası, BDDK ve yeni ekonomi yönetiminin tüketici kredilerindeki artıştan hoşnut olacaklarını da sanmıyorum. Hemen birkaç hafta içinde faiz indirimi beklemiyorum.