İngilizce konuşulan ve toplamda 3140 kişinin yaşadığı bu ülkenin başkenti Stanley olarak geçiyor.
Çoğu insan adaları 1982’deki savaşla bağdaştırabilir. Arjantin ordusunun adayı işgalinden sonra İngiltere kontrolü tekrar ele geçirmişti. O zamanlarda adalar Güney Okyanusu turist gemileri ve vahşi yaşam gözlemcilerinin favori uğrak yeriydi.
Falkland Adaları, koyları, körfezleri ve haliçleri ile vahşi yaşamı adeta coşturan dolambaçlı bir sahil şeridine sahip. Bu deniz adaları birçok yırtıcı kuşu, karabatakları, istiridye avcılarını ve çok sayıda penguenleri kendine çekiyor. Bunların yanı sıra deniz aslanları, fil fokları, kürklü fokları, beş türde yunusu ve katil balinaları da unutmamak gerek.
Başkent Stanley’de parlak boyanmış metal kaplamalı evleri görebilir ve birkaç kadeh içkinizle ada hikayeleri dinleyebilirsiniz. Bu yerleşim bölgesinden çıktığınızda bir insana rastlamaktan ziyade bir penguenle ya da bir koyunla çarpışma olasılığınız daha yüksek.
Başkent bir köyden biraz daha fazlası diyebiliriz. Ancak hala nüfusun 3’te ikisi burada yaşıyor. Tekrar kullanılmış gemi enkazlarının kullanıldığı yerel mimariye hayran kalabilirsiniz. İngiliz tarzı barlarda yerlilerle sohbet edebilir ve harika Falkland Adaları Müzesi’ni ziyaret edebilirsiniz.
Kral penguenleri görmek için Antarktika’ya kadar gitmenize gerek yok. “Volunteer Sahili” olarak adlandırılan yerde çok geniş bir kral penguenleri kolonisi yaşamakta. Bir çok çeşit penguen türünün yaşadığı bu yere ismini veren 1815’te buralara gelen Amerikalı bir balina gemisi.
Deniz Aslanı Adası’nda beş farklı tür penguen yaşıyor. Büyük koloniler halinde yaşayan yırtıcılar haricinde burası fil aslanları için çok önemli bir üreme bölgesi. Adaya adını veren deniz aslanları diğer tüm canlılardan çok daha az bir popülasyona sahipler. Toplamda 100 adet kaldıkları biliniyor.
Falkland Adaları’nın mutfağına bakacak olursak çoğunlukla İngiliz mutfağından etkilendiğini görüyoruz. Burada taze balığa ulaşım çok kolay olduğu için genellikle deniz ürünleri ağırlıklı bir beslenme mevcut. Ayrıca İngiliz tipi barlarda İngiltere’de olduğu gibi bira en popüler içecek. Bu barlarda yine İngiliz tipi atıştırmalıklar bulmanız mümkün.
Ekim ve mart ayları genellikle Antarktik turist gemileri sezonu. Aynı zamanda göçebe kuşların sahillere dönmeye başladıkları zaman. Nisan ve eylül ayları ise kış sezonu. Genel olarak soğuk ve rüzgarlı, nadiren donma derecelerinin altına düşüyor. Aralık ve şubat zamanları ise yeni yıl için neşeli zamanlar.