Türkiye’de, epilepsi ile mücadele edenleri ve yakınlarının yaşadığı zorluklara değinen Türk Epilepsi ile Savaş Derneği Başkanı Prof. Dr. Naz Yeni; “Epilepsi, herkesin başına gelebilecek kronik, aynı zamanda tedavi ile yüksek oranda kontrol altına alınabilecek bir hastalık. Buna karşılık bugün hala toplumumuzda süregelen yanlış bilgiler nedeniyle epilepsi hastaları günlük hayattan dışlanıyor ve psikolojik sorunlarla uğraşmak zorunda bırakılıyor. Epilepsi İçin Bak projesi ile amacımız, epilepsiye olan ön yargıları ortadan kaldırmak ve epilepsili bireyleri topluma kazandırmayı hedefliyoruz’’ diyor.
Epilepsi, beyinde var olan elektriğin aşırı artması ile ortaya çıkan kronik bir hastalık. Nörolojik rahatsızlıklar arasında en sık görülen epilepsi, bugün Türkiye’de yaklaşık 800 binden fazla bireyi ve yakınlarını etkiliyor. Doğru tedaviyle hastaların çoğunun kontrol altına alınabildiği epilepsi hastalığı hakkındaki ön yargılar ise hastaların hayatını zorlaştırıyor.
Türk Epilepsi İle Savaş Derneği tarafından UCB Pharma’nın koşulsuz katkılarıyla hayata geçirilen “Epilepsi İçin Bak” geçtiğimiz yıl Türkiye genelinde yaptığı farkındalık araştırmasının sonuçlarını Dünya Epilepsi Günü’nde tüm kamuoyuna hatırlatıyor.
EPİLEPSİ BULAŞICI DEĞİLDİR! GÖRMEZDEN GELMEK BULAŞICIDIR!
Epilepsiye olan bakış açısını gözler önüne seren araştırmanın sonuçları, toplumun yüzde 93’ünün hastalık hakkında yeterli bilgi sahibi olmadığını ortaya koyuyor. Rakamlara göre Türkiye’de her 2 kişiden 1’i epilepsinin tedavisi olmadığını düşünüyor. Her 10 kişiden 1’i ise epilepsinin bulaşıcı bir hastalık olduğunu düşünüyor. Epilepsi hastalığı hakkındaki düşünceleri sorulan katılımcıların yine büyük bir bölümü şizofreni ve kanserden sonra bu rahatsızlığın çevrelerinde olmasından en çok rahatsızlık duyduğu hastalık olduğunu belirtiyor.
EPİLEPSİ İÇİN BAK, BİR HAYAT DEĞİŞTİR
Epilepsi hakkındaki en büyük ön yargıların, hastalığın bulaşıcı olduğu yönündeki yanlış bilgiden kaynaklandığı görülüyor. Araştırma verilerine göre her 5 kişiden 3’ü , yakınlarının epilepsi hastası bir bireyle evlenmesini istemediğini belirtiyor. Yine her 5 kişiden 2’si epilepsi hastalarının çoğunda zekâ ve fiziksel gelişim geriliği olduğunu düşünüyor. Araştırma aynı zamanda her 4 kişiden 1’inin, “yönetici ya da patron olsam epilepsilibir bireyi işe almam” dediğini ortaya koyuyor. Okul çağında çocuk sahibi olan ebeveynlerin de epilepsi hakkında yeterli bilgi sahibi olmadığı görülüyor. Öyle ki katılımcıların yüzde 36’sı, çocuklarının epilepsi hastası bir öğretmenden eğitim almasını istemediğini vurguluyor.
BAŞIMA GELİR DİYE KORKMA!
Epilepsiyi ve ülkemizdeki algısını değerlendiren Prof. Dr. Naz Yeni, epilepsi hastalarının birçoğunda zeka ve fiziksel gelişim geriliği olmadığını vurgulayarak sözlerine şöyle devam ettirdi:: ‘’Epilepsili bireyler de tıpkı sağlıklı bireyler gibi çalışabilir, okula gidebilir, evlenebilir hayatın tüm sosyal alanlarında aktif rol alıp üretebilir. Türkiye’nin epilepsiye olan bakış açısını gösteren araştırmanın sonuçlarına göre her 10 kişiden 4’ü çevresinde bir epilepsi hastası olduğunu belirtmesine rağmen, o 10 kişinin 5’i “başıma gelir” korkusuyla hastalıkla ilgili haber ve bilgileri okumadığını söylüyor. Bu da epilepsiye olan bakış açısı değişikliğine olan ihtiyacı ortaya koyuyor. Yüzde 98’lik bir kesimin ise epilepsinin herkesin başına gelebilecek bir hastalık olduğunu düşünmesi Epilepsi İçin Bak gibi toplumsal farkındalık projelerinin daha fazla kişiye ulaşması için bir fırsat sunuyor’’dedi.
MOR GÖZLÜĞÜ TAK #EPİLEPSİİÇİNBAK
Bu yıl üçüncüsü gerçekleştirilen toplumsal farkındalık projesi ‘’Epilepsi İçin Bak’’ ile herkesi epilepsiye olan bakış açısını değiştirmeye tekrar davet edeceklerini söyleyen Prof. Dr. Naz Yeni, “Epilepsi İçin Bak projesi kapsamında epilepsinin global rengi mor ile bakış açısı değişikliğini temsil eden gözlük ikonunu birleştirdik. Bu yıl da mümkün olduğu kadar fazla insana ulaştıracağımız mor gözlüklerimiz,ve https://epilepsiicinbak.com/morgozluk özel fotoğraf uygulamasıyla herkesi #EpilepsiİcinBak hashtagi ile paylaşım yapmaya ve projemize destek olmaya davet ediyoruz’’ diyor.