Magnezyum, demir, potasyum, protein gibi faydalı mineraller bakımından son derece zengin bir gıda kaynağıdır ve bu kadar besleyici ve yararlı olması sebebiyle vejetaryenlerin et yerine tükettiği bir yiyecek haline gelmiştir. Besleyici özelliğinin yanı sıra güçlü antioksidan etkisi de bulunur. Bağışıklık sistemini güçlendirmesi sebebiyle kişiyi daha dinç tutar, bedenin direncini artırır ve hastalıklara karşı mücadelede elimizin güçlenmesini sağlar. Yukarıda saydığımız minerallerin yanı sıra A vitamini, C vitamini, D16 ve B12 vitaminleri açısından da önemli bir kaynak olan fasulye; sindirim sisteminden kalp sağlığına, kan şekerinden bağışıklık sistemine kadar birçok konuda çeşitli faydalar sağlar. Yetiştiği bölgeye göre pek çok farklı türü olan fasulye, kuru çekirdeklerin toprağa ekilmesi ile çoğalır ve temelde çalı ve sırık olmak üzere iki farklı çeşitte karşımıza çıkar. Çalı adını verdiğimiz tür yaklaşık olarak 60 cm uzunluğundayken yalnızca bir kez ürün vermesiyle meşhurdur. Sırık adlı tür ise adeta bir asma gibi bir tahta çubuğa tırmanır ve dolanıp kendini geliştirir.
Miktar: Bir adet orta porsiyon
Kalori (kcal): 256
Yağ (g): 1,15
Karbonhidrat (mg): 46,46
Protein (g): 16,15
İçeriğinde yer alan ve bağışıklık sisteminin güçlenmesine katkı veren çeşitli antioksidanlar, bedene zarar veren birçok tehlikeli radikal ile mücadele edip onların vücuttan uzaklaşmasını ve bedenin bu sayede hastalığa yakalanma ihtimalinin düşmesini sağlar. Sadece hastalığa yakalanma ihtimalini düşürmekle kalmayıp aynı zamanda hasta olan kişilerin daha hızlı iyileşmesi ve kendilerini daha enerjik hissetmeleri için de gereken enerjiyi ve katkıyı sunar.
İçerisinde bol miktarda yer alan flavonoid sayesinde kalp hastalıkları ile karşılaşma ihtimaliniz düşer. Kardiovaskuler sağlığa oldukça katkısı olan antioksidanları bünyesinde barındıran fasulye, aynı zamanda bedenin anti trombotik özelliğini kuvvetlendirir ve bu sayede arterler ve damarlar içerisinde gezen kanın pıhtılaşmasını da engeller. Tüm bunlar kalp krizi, felç gibi kalp ve damar sağlığı kaynaklı hastalıklar ile karşı karşıya kalma ihtimalinizi düşürür.
Bedendeki K vitamini ihtiyacı doğru bir şekilde karşılanmadığı zaman ya da K vitamini eksikliği oluşmaya başladığında kemiklerin kolay kırılması ve çatlaması gibi risklerin arttığını biliyoruz. Bu sıkıntıların önüne geçip kemik sağlığını korumak ve K vitamini ihtiyacını karşılamak için fasulye tüketebiliriz. Fasulyedeki vitamin ve mineraller sayesinde bedenin kalsiyum emilimi de artırılmış olur ve kalsiyumun idrar ile atılmasının önüne geçilir. Yalnızca bir kap fasulyede bile 14.4 mikrogram K vitamini bulunuyor ve bu miktar bedenin günlük K vitamini ihtiyacının %20'sini karşılıyor.
Eğer her gün düzenli olarak bedeninize folat takviyesi yaparsanız depresyon ile mücadelede avantajlı konuma gelebilirsiniz. Fasulyenin içerisindeki folat maddesi bedende çok fazla homosistein birikmesini önler. Eğer bedeninizde aşırı bir homosistein birikimi olursa mutluluk hormonu olarak adlandırdığımız seratonin, dopamin ve norepinefrin gibi iştahı, uykuyu ve ruh halini organize eden hormonların sağlıklı bir şekilde salgılanması zorlaşır. Dolayısıyla bu gıdayı düzenli olarak tükettiğiniz durumda homosistein birikiminin önüne geçeceğiniz için depresyon başta olmak üzere birçok sıkıntılı mental hastalıktan daha kolay kurtulabilirsiniz.
Fasulyenin içerisinde çok yüksek oranda yer alan klorofil, kanser oluşumunu destekleyen bileşenlere karşı mücadelede önleyici ve koruyucu etkisiyle yanınızda olur. Fasulyenin bünyesinde yer alan A vitamini de kanser riskinin azalmasını sağlar. Elbette sadece fasulye tüketerek kanser riskini sıfıra indirmeniz mümkün olmaz ama riskin düşürülmesi konusunda büyük avantajlar sağlayabilir.
Sağlık küpü bir baklagil olarak da tanımlayabileceğimiz fasulye, hem sindirim sisteminin yönetimi hem de bu sistemdeki sorunların giderilmesi konusunda önemli katkılar sağlar. Bilim insanlarının gerçekleştirdiği çalışmalar sonucunda ortaya çıkan bilgilere göre fasulye, hipoglisemik etkiye sahip. Bu sayede kandaki şeker düzeyinin normal seviyelerin üstüne çıkması ve bedenin normal görevlerini yerine getirememesine yönelik bir hastalık olan diyabetin etkileri azaltılabiliyor. Fasulye ile yapılan yemekleri tüketerek kan şekerinin düzenlenmesini ve normal seviyelerde kalmasını sağlayabilirsiniz.
Son derece iyi bir lif kaynağı olan fasulye, beden sağlığı için gayet önemli ve yararlı bileşenlere sahiptir. Yeterli ve normal seviyede tüketildiği durumda mide ve bağırsak sağlığını koruyup sindirim sisteminin kuvvetlenmesini sağlar. Başta kabızlık ve hemoroit gibi sorunlar ile asitli reflü, ülser gibi birçok hastalığın oluşumunu önleme konusunda son derece önemli bir yardımcıdır. Bazı bilim insanlarına göre mide aktivitesini en başarılı şekilde düzenleyen sebzedir.
Kuru fasulyenin böbreğe faydaları göz önüne alındığında bu sebzenin böbrek hastaları ve böbreğini güçlendirmek isteyen insanlar tarafından düzenli bir şekilde tüketilmesi gerektiğini söyleyebiliriz. Böbrekler için son derece faydalı bir yiyecek olan fasulye, böbrek taşı ya da böbrek kumu gibi şikayetlerde çözümün daha kolay bir şekilde ortaya çıkmasına destek oluyor.