Bloomberg HT'de Fatih Kuşçu'nun sunumuyla yayınlanan "Spor Saati" programının yorumcusu Fatih Altaylı söze ilk olarak Kulüpler Birliği tarafından düzenlenen 2. Futbol Zirvesi'yle ilgili başladı. Altaylı, zirvede bir araya gelen Aziz Yıldırım ve Dursun Özbek'le ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı:
"Aziz Yıldırım son dakikaya kadar katılmayacakmış. Benim duyduğum bu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın geleceğini duyunca bunun ona karşı bir tavır olarak algılanacağını düşündüğü için katılmaya karar vermiş. Aziz Yıldırım, Trabzonspor Başkanı Muharrem Usta ile bildiğim kadarıyla tokalaşmıyor, yan yana gelmekten kaçınıyor. Fikret Orman'la da tokalaşmıyor son günlerdeki polemiklerden. Onun dışında Galatasaray Başkanı'yla tokalaşıyor, bu da gayet doğal. Aziz Yıldırım ve Dursun Özbek, ikisi de birbirine çok benziyor. İkisi de kendi camialarını, kulüplerini bitirmekle meşguller. İkisi de taraftarları tarafından istenmiyor. Bu iki başkan sayesinde Beşiktaş gün ışığı gibi parlamaya başladı. Trabzon da yakında parlayabilir. Bunun müsebbibi de bu iki başkandır. Aziz Yıldırım ve Dursun Özbek'in bir araya geldiği fotoğrafa eksik var burada. Bence kardeşlerini de alsalardı. Biri Ali Yıldırım'ı, diğeri de Mehmet Özbek'i alıp kardeşleriyle poz verselerdi."
"TÜRK FUTBOLUNU YERLE BİR EDEN KİM VARSA HEPSİ ORADA KONUŞMUŞ"
Altaylı, 2. Futbol Zirvesi'nde marka değerini yükseltmek için konuşma yapanların aslında Türk futbolunu yerle bir eden kişiler olduğunu söyledi
"Bu toplantıdan benim aklımda kalan şu oldu; TFF Başkanı Yıldırım Demirören, konuşmasının sonunda referandumdan 'evet' çıkması dileğini iletti. Bu da kendisinin görev süresinin uzaması için yapılan bir konuşmaydı. Hoş bir konuşmaydı. Bir spor alanında siyasi mesajlar verdiği için teşekkür ediyorum(!) kendisine. Bunun çok doğru olduğunu düşünmüyorum. Göksel Gümüşdağ da konuştu ama böyle bir şey söylemedi. Bir spor zirvesinde TFF Başkanı'nın 'evet' çağrısı yaparak sözlerini noktalaması garipsediğim bir şey oldu.
Bu ikinci futbol zirvesi mi? İlkinde ne oldu? Aldığım izlenim şu; 'körler, sağırlar birbirini ağırlar.' Türk futbolunun marka değerini nasıl artırılır bunu konuşacaklarmış. Türk futbolunu yerle bir eden kim varsa hepsi orada konuşmuş. Bunu orada doğru düzgün adamlarla konuşacaksın. Dursun Özbek, Türk futbolunu iyileştirme adına ne diyebilir? Galatasaray'ın marka değerini perişan etmiş bir adam.
Yabancı konuklara baktım. Desailly, Vieri, Ferdinand falan... Güzel isimler de bunların marka değeriyle ne işi olabilir? Futbolun marka değerinden bahsedeceksen, ben olsam Premier Lig'in kurucusunu, CEO'sunu, Real Madrid'in brand manager'ını, Manchester United'ın pazarla müdürünü yöneticilerini çağırırım. Bundesliga'dan birilerini çağırırım. Bu işleri nasıl yapıyorsunuz? Mesela Alman Futbol Federasyonu böyle bir toplantıda Merkel'e oy istiyor mu? Bunları sorarım. Marka değerini anlatacaklarmış. Oradaki hiçbir kulüp başkanı bunu anlatamaz. Orada en sporcu tipli adam yemin ediyorum Sayın Cumhurbaşkanı. Cumhurbaşkanı'nın futbol zirvesinde olması özel sektör için de kamu sektörü için de yerli yatırımcı için de yabancı yatırımcı için de çok önemli. Türkiye'de futbola büyük önem verildiğinin göstergesi bu. Ama bunun dışında bu toplantı tam bir facia."
"DURSUN ÖZBEK YÖNETİMİ, GALATASARAY TARİHİNİN İBRA EDİLMEYİ EN AZ HAK EDEN YÖNETİMİ"
Fatih Altaylı, Fikret Orman ve Dursun Özbek'in görüntüleri sonrası Galatasaray Başkanı'nı eleştirdi. Altaylı, Dursun Özbek yönetiminin ibra edilmeyi en az hak ettiği yönetim olduğunu söyledi:
"Ben birkaç haftadır ne diyorum? Fikret Orman'a bak, Dursun Özbek'e bak... Duruş, konuşma... Galatasaray Başkanı orada öyle oturmaz, o görüntüyü vermez. Dediğim marka değeri bu işte. Galatasaray Başkanı, Galatasaray'ın marka değerini yerle yeksan eden icraatlar, hareketler, tavırlar ve tip içerisinde. Olmaz böyle şey kardeşim.
Hiçbirini gösterme bana hakikaten rica ediyorum. Benim karşıma bu görüntüleri çıkarma ben delirmek üzereyim. Yaptığı her şeyiyle Türkiye'nin öncü kulübü Galatasaray'ın içinde bulunduğu hale bak? Galatasaray'ın o sözde çok asil, etik genel kurulu bütün bu tabloyu nasıl seyrediyor ben bunu anlamakta güçlük çekiyorum. Ben kendi kendime söz verdim. 'Bundan sonra sinirlenme Fatih' dedim. Ama bu Galatasaray meselesi söz konusu olunca benim cinlerim tepeme çıkıyor. Böyle bir abuk-sabukluk görmedim ben. Densizliğinden kendi takımını şike yapmakla itham eden, konuşmayı bilmeyen bir yönetici. Kendi yönetim kuruluna ağır hakaretler eden atanmış bir tane görevli... Galatasaray'da bunlar oluyor. Ve Galatasaray Başkanı da orada gevrek gevrek gülüyor. O yüzden benim cinlerim tepeme çıkıyor.
Çok önceden planlanmış bir yurtdışı seyahatim olduğu için genel kurula katılamayacağım. Ancak katılabilseydim çok ağır bir konuşma yapacaktım. Galatasaraylılar beni belki yuhalayacaktı çünkü bazıları bu durumdan çok memnun. Mesela geçen gün bir Galatasaraylı bana Dursun Özbek için diyor ki; Adam cebinden 20 milyon Euro verdi... Adam cebinden 20 milyon Euro vermiş de borç vermiş. Alacak o parayı yine. Bu 20 milyon Euro yerine Galatasaray'ın Şampiyonlar Ligi'ne katılmasına uğraşsa Galatasaray 30-40 milyon Euro kazanmayacak mı? Borç da değil gelir. Abuk-sabuk transferler yapıp 55-60 milyon Euro'yu çöpe atmasan o parayı vermene gerek var mı? Ve ne yapmış? Bir de Galatasaray'ın en değerli varlıklarını elden çıkarmış. Şimdi bunları kongrede söyleyecekler mi bilmiyorum. Dursun Özbek, küçük bir Özhan Canaydın kopyası olmaya çalıştığı için de kulüp içinde çıkıp bunları söyleyecebilecek, mali işlerden anlayan kimler varsa yalandan bir Etik Kurulu oluşturmuş. İçinde Hayrettin Kozak, Mete İkiz gibi değerli bu işlerden anlayan arkadaşlarımızın olduğu gibi... Bunların da ağzını yönetimdenmiş gibi gösterip kapatmış.
Bu yönetim ibra olacak. Çünkü Galatasaray'da Adnan Polat'a yapılan ayıptan sonra 'herkesi ibra edelim' anlayışı var. Ancak Galatasaray tarihinin ibra edilmeyi en az hak ettiği yönetimi budur. Yönetimin Sportif A.Ş.'ye atadığı adam kulüpte şunlar, bunlar oluyor diye bas bas bağırıyor. Ne zaman? İstifası istenince... Herkese hakaretler ediyor. Kulüp yönetim kurulu üyesine 'taraftarı futbolculara saldırtan budur' diyor. Yalansa facia, doğruysa ayrı bir facia...
Galatasaray'ı bu hale düşürmüş bir adam, yönetim kurulu da yok ortada. Başkan da biliyor zaten yönetim kurulu olmadığını çünkü her lafı 'ben yaptım', 'ettim', 'sattım', 'aldım' tamamı inşaatla alakalı tabi. Sporla alakalı hiçbir şey duymadık ağzından. Zaten genel kurul da büyük ihtimalle inşaat şirketi genel kurulu gibi olacak. Spordan hiç bahsedilmeyecek. Sanırsın Galatasaray İnşaat A.Ş'nin genel kurulu... Millet de 'bravo başkan, cebinden para vermiş' diyecek. Haydi yallah.
Dursun Özbek iyi bir adam ama her iyi insan Galatasaray Kulübü Başkanı olayacak diye bir şey yok. Benim annem de çok iyi bir insan ama Galatasaray'ı yönetemez. Kameraman arkadaşım iyi bir insan ama başkanlık yapamaz. Benim Dursun Özbek'e bir tavsiyem var; Kardeşim yönetimin bitmiş, patlamış. Kalanlar 1-2'si hariç nerdeyse hiçbir katkı sağlamaz. İbra ol ya da olma. İnşallah olursun. Ben ibra için elimi kaldırmazdım ama genel kurul ne yaparsa saygı duymak zorundayız.
Mayıs, bilemedin Haziran'da bir genel kurul yap. yönetimini değiştir. Oraya iş yapabilecek adamları getir. Geçen sefer acemiydi. Düzgün bir yönetim kurulu oluşturamadı. Bu kez belki daha düzgün bir yönetim kurulu oluşturup seçime gitsin. Merak etmesin ben aday olmayacağım. Ali Dürüst de olmayacak. Girsin seçime, yeni bir yönetim olsun. Ha bir de o meşhur kardeşi Mehmet Özbek'i de yönetimine alsın. Böylelikle Galatasaray'ın giderek Fenerbahçelileştiği, Beşiktaş'ın ise Galatasaray gibi giderek daha parlak ve yükselen bir kulüp olduğu ortaya çıksın. Ondan sonra da ne hali varsa görsün, yürüsün gitsin."
"HER SÖZÜ KULÜPTEN ATILMA GEREKÇESİ"
Galatasaray'da istifası istenen Levent Nazifoğlu'nun her sözünün kulüpten atılma gerekçesi olduğunu belirten Fatih Altaylı, söz konusu kişiden Dursun Özbek ve Alp Yalman'ın sorumlu olduğunu söyledi:
"Sen oraya layık olmayan, ne idüğü belirsiz adamları sokarsan bunlar Galatasaray'ın yatak odasını da anlatır. Dursun Özbek de Alp Yalman da sorumludur. Bu arkadaşı Galatasaray'ın içine kim sokuyorsa sorumludur. 1 numaralı sorumlu Dursun Özbek'tir. Bu arkadaş çirkin ithamlarda bulunuyor. Dün akşam da bir kanalda Özer Saraçoğlu için 'adam değildir' diyor. Kardeşim Özer Saraçoğlu, Galatasaray'a 3 ayrı dönemde de hizmet etmiştir. Özer Saraçoğlu, dayısı tarafından yönetime sokulmuş değil genel kurul tarafından seçilmiştir. Fatih Terim'in kapısını çalamadan içeriye giremezmiş. Terbiyeli bir insan her odaya kapıyı çalarak girer. Ben çocuğumun kapısını çalarak odasına giriyorum. Galatasaray öyle bir hale düşürülmüş ki, terbiyeli olmak zaafiyet gibi adlediliyor. Galatasaray'a bunlar mı musallat edildi? Galatasaray Genel Kurulu bunların hesabını nasıl sormuyor? Çok sevilen Dursun Özbek için bunların hiçbiri gündeme gelmiyor. Her lafı disiplinlik, her lafı kulüpten atılma gerekçesi...
Selçuk-Sabri ile küs olabilir. Biz bu kanalda herkesle can ciğer olmak zorunda mıyız? Ben seninle konuşmasam bile bu programda 40 yıllık dost gibi olmak zorundayız. Bir yönetici de çıkıp 'sen bakma onlara, onlar selamlaşmaz bile iki tane hıyardır' derse de o yönetici, yönetici olmaz. Adam da olmaz."
"GALATASARAY, KÜME DÜŞMEMEYE OYNAYAN KARABÜK'ÜN HOCASINI ALIYORSA SIKINTI VARDIR"
Altaylı, Galatasaray'ın 2-0 yenildiği Trabzonspor maçı sonrası yönetimin Tudor tercihini ve Hırvat hocanın taktiğini eleştirdi:
"Galatasaray, Trabzonspor'a yenilebilir. Benim kızdığım şu; Ben hep 'Riekerink'le devam ederim' dedim. Tudor gelince de 'ligi tanıdığı için iyi' dedim. Galatasaray, küme düşmemeye oynayan Karabük'ün hocasını alıyorsa sıkıntı vardır. Bunu yapıyorsa Galatasaray mantalitesinde problem vardır. Galatasaray'ın hocası olduysan sezon ortasında şapkadan tavşan çıkarmaya çalışmazsın. Üçlü savunma... Sen sezon başında hazırlıklarını ona göre yap, ona göre transferlerini belirle ama şimdiden yapma. İlk yarıda yarı sahayı geçerken zorlandı Galatasaray, ikinci yarı daha da beterdi. Bu taktikle oynaman için çok iyi bir pasör ön liberon olması lazım. Sen bunu Tolga Ciğerci ile yapmaya çalışıyorsun. Tolga en yakınındakine düz bir pas verebilen çocuk. Selçuk'la yapmaya çalışınca bu kez onun yeri boş kalıyor. Santraforun yok, kanatlardan top getirmeye çalışıyorsun. Getirsen ne olacak? Atak yapın, belki gol olur. Böyle taktik olmaz, yanlış."
"ADVOCAAT'IN AYRILACAĞINI HERKES BİLİYORDU, AYKUT KOCAMAN BELLİ Kİ FENERBAHÇE'YE GİDECEK"
Altaylı, sezon sonunda Fenerbahçe'den ayrılacağını açıklayan Dick Advocaat'ın sözlerini değerlendirirken, Aykut Kocaman'ın da Fenerbahçe'ye gideceğini iddia etti:
"Futbol böyle bir şey. 5 maç üst üste kazanırsan, milyon dolarlar kazanırsın. Kaybedersen de mesleği bırakır ya da alt liglere gidersin. 'Oyuncuları medyaya şikayet eden hoca görevde kalamaz' diye defalarca söyledim. Herkes neyin ne olduğunu biliyor, ben açıksözlülükle söylüyorum. Herkes biliyor Advocaat'ın kalmayacağını. O kötü, yönetim kötü, istediğimi almadılar. Kalır mısın abi, kalmazsın. Bugün internet sitesinde okudum. Yılmaz Vural'ın sezon sonuna kadar Fenerbahçe'ye geleceği yazılıyor. Spor zirvesinde Aziz Yıldırım ve Aykut Kocaman fotoğraf veriyor birlikte. Galatasaray ve Fenerbahçe kendilerini mahvedip, rakiplerini elini rahatlatıp şahane bir hale getirmek için yarış halindeler. Fikret Orman haftada bir birine çiçek diğerine çikolata söylesin. Medyada da bu başkanların takımlarının başlarında kalmasının ne kadar önemli olduğunu sürekli vurgulasın. Fenerbahçe de, Galatasaray da kendini mahvetmek için her şeyi yapıyor. Bu da Beşiktaş ve Trabzonspor'un çok işine yarayacak orta vadede...
Aykut Kocaman'ın sözlerinden ne olacağı belli canım. Aykut Kocaman belli ki teklif almış ve belli ki gidecek. Aykut Kocaman, Fenerbahçe'nin başındayken de gol olunca müthiş sevinen bir adam değildi. Yıllarca ekmek yediği camiadan tepki çekmek istememesi çok normal. Sergen Yalçın da Beşiktaş'a gol atınca çok sevinmezdi. Normal futbolcular da böyle yapar. Eğer gidişi problemli olduysa, gidip protokol tribününe hareket yapar, o ayrı."
Son olarak Başakşehir-Karabükspor maçında yaşanan hakem hatalarını değerlendiren Fatih Altaylı, Beşiktaş Sompo Japan - Galatasaray Odebank karşılaşmasındaki istenmeyen olaylarla ilgili de konuştu:
"BAŞAKŞEHİR İLK KEZ BÜYÜK BİR HAKEM HATASIYLA TANIŞTI"
"Başakşehir galiba ilk defa büyük bir hakem hatasıyla tanıştı. Skorun 4-2 Başakşehir lehine olmasıydı bence. 'Şampiyonu hakemler belirleyecek' dediğim zaman bana kızdılar ama tablo ortada.
"6222 SAYILI YASA SADECE FENERBAHÇE'YE ŞİKE İÇİN UYGULANDI"
6222 sayılı yasa sadece Fenerbahçe'ye şike için uygulandı, bir daha da uygulanmadı." (Haberturk)