Kafe ve restoranlarda maliyetleri katbekat geçen zamlar vatandaşları isyan ettirdi, on binlerce vatandaş 20-21 Nisan’da boykot kararı aldı. Ünlü isimlerden de boykot çağrısına destek gelirken gazeteci Fatih Altaylı'dan da konuya ilişkin dikkat çeken bir yorum geldi. İşte dikkat çeken o sözler...
Altaylı sitesinde yayımladığı yazısında, "Restoranların ve lokantaların boykot edilmesi çağrıları yapılıyor. Bir yandan da bu ve benzeri boykotun iktidarın beceriksizliğini örtmek, ekonomistin abuk sabuk ekonomi politikalarının sonuçlarının hesabını esnaftan sormak için yapıldığını ve tipik bir AKP tezgahı olduğunu savunanlar da var." ifadesini kullandı.
Altaylı yazısında şunları kaydetti:
"Ki bana göre bu abartılı bir yorum. Ben kendi adıma boykot etmek denen müesseseye çok ama çok inanırım. Ve bu boykot çağrısı yapılmadan önce, daha doğrusu yıllar önce kendi boykotlarımı başlattım.
Pandemi boyunca 18 ay kapalı kalan lokantaları elbette anlamaya çalışıyorum. AKP’nin politikaları yüzünden can çekişen hayvancılığın sonucu olarak bir kilo bonfilenin 1000 TL’yi aştığı, tarımda düşen üretimler yüzünden her şeyin ithal hale geldiği, meyve sebze fiyatlarının korkunç hale geldiği gerçeğini biliyorum."
Büyük şehirlerde kiraların ne hale geldiğini, elektrik parası, doğalgaz parası, personel ücreti, temizlik bakım derken lokantaların nasıl bir yük altında ezildiğini de görmeyecek kadar aptal değilim. Evde 400 liraya mal ettiğim bir yemeğin, beyaz masa örtülü, peçeteli, pırıl pırıl bir ortamda işini çok iyi yapan bir garson tarafından önüme koyulmasının evde yediğim yemekten daha ucuz olmasını ne beklerim, ne de isterim.
Bence boykot etkili ve gerekli bir silahtır. Ama bir gün kullanılıp atılacak bir şey değildir. Herkese karşı kullanılacak bir şey değildir.
Hak edene, her gün kullanılması gerekir. 364 gün kazıklanmaya razı gelip, bir gün beni kazıklayamazsın demek sizce makul müdür!