"FATİH Projesi daha verimli sürdürülebilir"

Microsoft Türkiye Genel Müdürü Tamer Özmen, FATİH Projesi'nin daha verimli sürdürülebileceğini belirtti.

İSTANBUL (AA) - Özmen, "Proje daha çok bir tablet verme projesine dönüşmüş durumda. Başladığı vizyonla geldiği yer arasında birazcık fark var. Bu projeyi doğru yönetip toplum olarak çıtayı yükseltme olanağı var" dedi.

Özmen, Microsoft Türkiye Genel Müdürlük Ofisi'nde yeni vizyon ve hedeflerini paylaşmak amacıyla düzenlenen toplantıda, Türkiye'de özel sektör ve kamu kesiminin yazılım yatırımlarını artırdığına dikkati çekti.

Türkiye'deki en büyük 5 yazılım şirketinin 5'ine de bankaların sahip olduğunu belirten Özmen, "Yani bankaların o kadar büyük yazılım şirketleri var ki bu yazılım şirketlerini özelleştirip halka açsalar hem Türkiye'deki sektöre çok büyük bir yararı olabilir hem de buradan çok değişik bir ivme kazanılabilir Türkiye adına.. Aynı şey kamu için de geçerli. Her kamu dairesinin çok büyük birer bilgi teknolojileri (IT) departmanı var" dedi.

Reklam
Reklam

Türkiye'de kamu tarafında bulut teknolojilerinin en fazla Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından kullandığını aktaran Özmen, "Diyanet İşleri bulutu en fazla kullanan kamu kurumu Türkiye'de. Ramazan ayında vatandaşa yapılan konuşmalar, bilgi alışverişlerinin tamamını bulut üzerinden yönetiyorlar. Özelde ise Migros, THY, Coca Cola, Markafoni gibi kurumlar var" bilgisini verdi.

- "Konusunu en iyi anlatan öğretmeni o dersi alan tüm öğrenciler dinleyebilir"

Özmen, Microsoft'un Skpe hizmetinin 3 dilde eş zamanlı tercüme için pilot yazılımı çalışmaya başladığını belirterek, "Teknoloji önümüzdeki yıllarda hayatlarımıza çok daha fazla pratik katma değer sağlayacak" dedi.

Türkiye nüfusunun yarısına yakınının 29 yaş altı olduğunu söyleyen Özmen, "İnanılmaz genç bir toplumdayız. Bunu bir şekilde teknolojiye yönlendirip, üretim yaratarak bunu dünyaya sattırabilmek Türkiye'nin geri dönüşüm anlamında en önemli şanslarından biri olacak" ifadelerini kullandı.

FATİH Projesi'nin Türkiye'yi eğitim alanında çağ atlatacak nitelikte başlangıç yaptığını, bu vizyonla devam edilmesi gerektiğini savunan Özmen, şunları kaydetti:

Reklam
Reklam

"Proje daha çok bir tablet verme projesine dönüşmüş durumda. Başladığı vizyonla geldiği yer arasında birazcık fark var. Bu projeyi aslında öldürmeyip bunu doğru yönetip, bu noktada öğretmenleri de çok iyi eğitip, öğrencileri, velileri eğitip toplum olarak çıtayı yükseltme olanağı var. Bu projede küresel tecrübe ve birikim sahibi şirketlere kapılar açmalı. Oradaki know-how bizdeki eğitim süreçlerine doğru entegre edilirse bilgi toplumuna ulaşabiliriz. Bu projenin öyle getirileri var ki… Örneğin Kars'ta bir öğretmen bir konuyu Türkiye'deki hocalardan çok daha iyi anlatıyor. Görebiliyorsunuz ki öğrenciler o hocanın anlatım şekli nedeniyle yüksek puanlar alabiliyor. Bir anda o öğretmenin konusunu nasıl başarılı anlattığını analiz edip Türkiye çapında diğer ilgili öğrencilere aktarma şansınız var."

KOBİ'lerin bulut teknolojilere yönelmesi için Microsoft Türkiye'nin yıllardır çalışmalar yürütüldüğünü aktaran Özmen, "KOBİ'ler için de FATİH Projesi'ne benzer bir dönüşüm uygulamasının başlatılması ve KOBİ'lerin bulut bilişime taşınması önümüzdeki 5 yılda ülkemizin bilişim teknolojileri alanında büyümesi için kritik önem taşıyor" değerlendirmesini yaptı.

Reklam
Reklam

- "Açık Akademi sonrası iş kurduğunu bildiğimiz 3 bine yakın öğrenci var"

Özmen, Microsoft Türkiye'nin öğrencilere yönelik eğitim programı Açık Akademi'den bugüne kadar 180 bin öğrencinin mezun olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Eğitim konusundaki çalışmalarımız devam edecek. Bizim açık akademideki özgün ve keyifli öğrenme imkanı sağlayan sistemlerin bir şekilde artık müfredata girmesi gerekiyor. Bunlar ancak bütün öğrencilere verilirse ülke bazında büyük geri dönüşümler olacaktır. Biz akademiyle göle biraz maya tuttuk, amacımız buydu. Tamamıyla kurumsal sosyal sorumluluk projesiydi bu. 180 bin mezun sayısıyla Türkiye'nin en büyük üniversitesi olmuşuz ama sayı keşke daha fazla olsaydı mezun sayımız. Açık Akademi sonrası iş kurduğunu bildiğimiz 3 bine yakın öğrenci var."

Dünya genelinde sağlık alanına odaklanan teknoloji tabanlı projelerin arttığını anlatan Özmen, "Ameliyat robotları üzerinde çalışılıyor. Belki 12 sene sonra kemoterapi kullanılmayacak da vücuda verilen bir robot sayesinde bu başarılacak. Sağlık bilekliğinin çıkması ve belli bir şeyleri yönetmesi… Çin'de yapılan mukayeseli sağlık ölçümü çalışmaları var. Bu alanda yatırımlar artıyor, çıktılarını da önümüzdeki yıllarda daha çok göreceğiz" bilgilerini verdi.

Reklam
Reklam