İşte Fatih Tekke'nin yazısı;
"Trabzon ve Karadeniz’i tanımlarken; cesaret, kendine güven ve dik duruş kelimelerini çokça kullanıp, hayatımızı da bu kavramlarla anlamlandırırız. Cesaret, transfer edilmesi mümkün olan bir özellik değil maalesef. Oysa ki Trabzonspor’un hakikati cesarettir.
Maçın ilk yarısında Trabzonspor, takım bütünlüğüne daha çok sahip çıkan oyuncular ile sahaya çıksa da, sadece rakibi karşılamada diğer maçlara oranla daha doğru yerleşti diyebiliriz. Bunun karşılığında yeterli sayıda oyuncuyla atakları sonlandıramaması, Mustafa Reşit Akçay’ın stratejisinin yetersiz tarafıydı.
Oyunun ilk 60 dakikasında Trabzonspor belki de takım olarak doğru alanda oynadı. Galatasaray’a çok fazla pozisyon vermedi. Fakat her zamanki yenilen golün ardından takım halinde dağılmalar başladı. Yine oyunun dengede tutmaya çalışan oyuncu olarak kaleci Onur ön plana çıktı.
Camianın Mustafa Reşit Akçay’dan beklentisi; Trabzonspor’un gerçekte probleminin neler olduğu, neden bu sorunların bitmediği, bir şeylerin kamufle edilip edilmediği, bütün bu sorunların en aza indirgenmesi için nelerin yapılması gerektiğidir. Sayın Başkanın her daim ‘Yapılanma içerisindeyiz’ ifadelerinin ne anlama geldiğini, biraz daha ileri giderek bundan sonraki yapılacak yapılanmada Mustafa Reşit Akçay’ın şansının ne olduğunun, bizatihi duymak istiyorum.
Trabzonspor zor günler geçiriyor. Yapılacak transferlerin Trabzonspor’daki kötü gidişatı durduracağını düşünmüyorum. Ve daha önce oyunculara ismen eleştiride bulunmadığımı yazmama rağmen, Colman’ın yaptığı hareketin camiaya karşı çok büyük bir saygısızlık olduğunu ifade etmem lazım. Ve en önemlisi kulübün, yapılan bu harekete karşı vereceği cezanın ne olduğunu diğer arkadaşlara örnek teşkil etmesi açısından görmemiz lazım.
Tüm Trabzonsporlulara geçmiş olsun. Gerçekten zor bir süreç bekliyor Trabzonspor’u."