Fatih Terim: Galatasaray'da Bazılarına Hakkımı Helal Etmiyorum

Galatasaray’ın eski teknik direktörlerinden Fatih Terim, Galatasaray Kulübü’nde kendisine yaşatılanlardan dolayı bazılarına haklarını helal etmediğini...

Galatasaray’ın eski teknik direktörlerinden Fatih Terim, Galatasaray Kulübü’nde kendisine yaşatılanlardan dolayı bazılarına haklarını helal etmediğini söyledi.Galatasaray Yönetim Kurulu tarafından görevine son verildikten sonra sessizliğini bozan Terim, yaşanalar hakkında açıklamalarda bulundu. İlk olarak yaşadıklarını anlatan Terim,"Galatasaray'a zarar vermemek için sustum. Ama gündemin değişmediğini gördüm. Bu sürede yaralandığımı hissettim. Benim de değerlerim ve ailem var. Ben de düşünen, üzülen, kızan ve kırılan bir insanım. Galatasaray'a zarar vermemek adına endişe ettim. Ama bakıyorum ki sistematik bir şekilde sürdürülen bir itibarsızlaştırma çabası var. Şu an konuşarak yanlış yapıyor olsam da, rahatlamak için konuşmaya karar verdim. Yoksa Divan Kurulu'nda konuşacaktım. Ama bunu öne alma sebebim çok açık ve bariz." diye konuştu.Tecrübeli hoca, sözlerini şöyle sürdürdü:"Başkan Ünal Aysal'ın bir gazeteciyle yaptığı program beni konuşmaya mecbur bıraktı. Bir iş biterse, bittikten sonra herkes yoluna gider. Kurumsallık budur. Ancak bizde böyle olmadı. Bu kararın doğruluğunu kabul ettirecek onlarca iddiada ve serviste bulunuldu. Galatasaraylılara sesleniyorum. Bir haklı-haksız, suçlu-suçsuz arayışına girmeyin. 60 yaşındayım. Beni yüz yüze gelmede bile tanıyanlar var. Bu gurur verici. Zor bir insanım. Egolarım birçok kişiden fazla olabilir. Yaşamını ailevi değerler üzerine kurmuş, Galatasaray kültürünü ve geleneklerini pek çok kişiden daha fazla önemsemiş birine 'Galatasaray'a aykırı davrandın' denilmez. Galatasaraylı büyüklerimden şunu öğrendim. Kimsenin arkasından konuşacak bir eylem içinde bulunmamayı öğrendim. İnsanların değerlerini ölçecek bir terazi olsa, benim kefem çoğundan ağır basar. Yaşadığım, yapmadığım şeyleri olmuş gibi gösterenlere cevap verecek olmaktan utanıyorum. Çok üzülüyorum."Galatasaray Başkanı Ünal Aysal ile bir iletişim problemi yaşadığının da doğru olduğunu ifade eden Terim, "Galatasaray, Ali Sami Yen'dir. Galatasaray, Metin Oktay'dır. Sayın Aysal'ın da ifade ettiği gibi çok açık iletişim problemi yaşadık. Ama ben derdimi Başkan ile birebir çözmek istedim. Velev ki biz dostuz. Velev ki aramızda iletişim problemi var. Problemi olmayan bir ilişki yoktur. Biz bütün bunlara rağmen oturur, konuşur ve gerekirse yollarımızı ayırırdık. Eşyalarımı toplar çıkardım. Tam burada aklıma çok küçük bir anektod geldi. İkinci gidişimde rahmetli Özhan Canaydın ile oturduk. 'İstifa etmem gerek' dedim. 'Ben bunu açıklayamam' dedi. Ben de 'Ben açıklarım' dedim. El ele basın odasına gittik. Başkan yanımdayken bunu açıkladım. Başkan çok üzüldü. Tam 10 sene geçmiş. Hiçbir yerde duydunuz mu? Allah gani gani rahmet eylesin. Madem Galatasaray kültüründen bahsediyoruz. İdmanı bitirip teri soğumadan odasına giden hocasına, görevine son verildiğini medyadan gösteren, resmi kanalda hayal mahsülü bir anlaşmayı yayınlayan bir zihniyeti,Galatasaray'da daha önce görmedim. Galatasaray Kulübü, bu değildir. Ben bunu Galatasaray'da daha önce yaşamadım. Umarım yerli-yabancı kimse yaşamaz. Ben de telefon kaydı mı göstereyim. Bu bize yakışır mı?" yorumunda bulundu.4. YILDIZI TAKIP ÖYLE GİTMEK İSTEDİMYaşananlardan sonra "Benim yerimde kim olsa istifa ederdi." açıklamasında bulunan Terim, "Yaşadıklarımı liste yapsam uzar gider. Ama ben 4. yıldızı takıp gitmek istedim. Fakat bazı şeylerin şiddeti arttı. Sayın Aysal'ın Antalyaspor maçı sonrası açıklamaları tekrar dikkatle dinlenmeli. Bazılarına hakkımı helal etmiyorum. Bazı şeyleri Galatasaraylılar içine sindiriyorsa, kabul ediyorsa, ben de ediyorum. Hiç konuşmadığım halde beni anlayan, her platformda destekleyenlere teşekkür ediyorum." diye konuştu.Mayıs ayına kadar ücretsiz olarak Milli Takım'ın son 4 maçında olmayı, Türk futbolunun geleceğe taşınması için görev aldığını belirten tecrübeli hoca, "Bu sözümün haricinde henüz bir şey yapmadım. Ne dediysem onu yaptım. Bundan sonraki kariyerim ailemi ve beni bağlıyor. Yaşananların etkisi geçmeden başka bir şey yapabilir miyim! Ben görevimin başındayken görüşülen yabancı hocaları niye sorgulamıyorsunuz! Antalya maçından önce telefonda aldığım sesin, daha önce kulağıma gelen isimlerin dili olsa da konuşsa. Hele bir de Türkçe konuşsa. Beşiktaş maçının devre arasında dördüncü yıldızı takmadan gitmeyeceğimi ifade ettim. 12 Nisan ile uyuşmuyor." şeklinde konuştu.MİLLİ TAKIMI KABUL ETME MESELESİYaşanan tüm süreçte dengeleri gözettiğini ifade eden tecrübeli teknik adam Fatih Terim, "Hassas davrandım. Galatasaray'a zarar gelmemesi için çok uğraştım. Yıldırım Demirören'in talebine 'Sayın Aysal'dan izin almadan gelmem' yanıtını verdim. Sayın Demirören, Sayın Aysal'dan izin aldı. Ondan sonra gittim. Bu ikisi arasındaki ilk telefondur. Kahvaltıda sadece Yıldırım Demirören yoktu. Birkaç da TFF yöneticisi vardı. Teklif kısmına geldiklerine 'Sayın Aysal'dan teklif için de izin alın' dedim. Hocam 'Ünal Aysal görüşmemize izin vermiştir' dedi. Bu da ikinci telefon görüşmeleriydi. 'Milli Takım görevini kabul edersem para almam' dedim. Milli Takım ile ilgili her görüşmeyi Sayın Aysal'ın onayıyla ve oluruyla yaptım. Sayın Aysal'ın Sayın Demirören'e 'Hocamızı isterseniz ocak ayında verelim. Yeter ki 2-3 hafta önce haber verin' demesi beni yaraladı. Vazgeçmeye ne kadar istekliymiş. Vazgeçmeye hazır bir başkan ve de emin. Ben etik değerlere ve usüle aykırı bir şey yapmadım. İşin özü değil de süsü mü sizi rahatsız etti. İmza süstü. İşin özü rahatsız etmedi, imza rahatsız etti. Galatasaray Kulübü kendi hocasına güvenmek yerine, sözleşme kağıdının peşine düştü. Bu işin ekmeğine yağ süreni çok yakında. Ama ben değilim."Terim, bir gazetecinin “Milli Takım'dan teklifi TFF'den daha yüksek bir yerden mi aldınız?” sorusuna şu cevabı verdi:“Sayın Başbakan'la bilginiz dahilinizde zaman zaman Türk futbolu için konuşuruz. Bu konuda sohbetlerimiz olurdu. Sayın Başbakan'ın elimi taşın altına sokmamı istediğini biliyorum. Ne zaman Milli Takım'da o süs imzasını attık, birdenbire olaylar başka bir hal almaya başladı. Yönetim kurulunun sözleşme uzatma kararını kulübün internet sitesinden öğrendim. Resmi site benim Galatasaray 2 yıllık sözleşme imzaladığımı yazdı. Sonra değiştirildi. 10 gün içinde bana getirilen bir sözleşme var mı? Bu konuda bir bilgi var mı? Bence sebebi camia ve taraftar baskısıydı. Benim durumumda olsa ne hissedersiniz? Empati yapın. Her şeye göz yummuşsunuz. Basına gönderilen SMS'lere, kapalı kapılar ardında söylenenlere, başka hocaların ismine, resmine. Çok samimi söylüyorum. Rahmetliler bile bunları yaşasaydı, isyan ederdi. Buna rağmen '4. yıldızı takmadan gitmem' diye isyan ettim.” diye cevapladı. 3 Eylül tarihinde yaşananları da anlatan tecrübeli teknik adam Terim, "3 Eylül'dü hatırlıyorum. Milli Takım ile süs imzasını attık, olaylar birdenbire gelişti. Yönetimin sözleşme uzatma kararını kulübün internet sitesinden öğrendim. Buna gerek yoktu. Zaten Başkan ile bu konuyu konuşmuştuk. Buna ne gerek vardı! Sebebi camia ve taraftar baskısı. Ama karar alındıktan sonra geçen sürede bana getirilen bir sözleşme olmadı. Ali Sami Yen ve Metin Oktay yaşasalardı, bunlara isyan ederdi. Buna rağmen '4. yıldızı takmadan gitmem' diye isyan ettim. Hatta Antalya maçından önce 'Beni Başkan ile karşı karşıya getirmeyin. Ben imzayı 1974'te attım' dedim. Galatasaray'a geldiğim ilk gün 3 yıllık sözleşme imzaladım. Herkesin istediği bir ortamdı. Akşam evime bir yönetici yolladılar. Gönderilen yönetici üzülerek 'Başkan 3 yıllık sözleşmeyi, başarıya göre birer yıllık olarak değiştirmek istiyor' dedi. Eğer haysiyeti kırılan biri varsa o da benim. Hem de ilk günden. Sözleşme krizi daha ilk günden başladı. Ama bir gün bile konuşmadım." dedi.Galatasaray'dan gönderilme sebebimin net olarak anlaşıldığını da düşünmediğini belirten Terim, "Gönderilme kararımı haklı göstermek için sebepler yaratılıyor. Alnının akıyla 2 sene şampiyon olmuş hocanızı değerlerinden vurmaya çalışmak yanlış. Biz de mi telefon ve SMS kayıtlarını açalım. Bana yakışmaz. Galatasaray'a da yakışmaz." şeklinde konuştu.Kendisinin başarısız olmadığını da vurgulayan Fatih Terim, "Ben derbiyi kazanmış, namağlup bir takım bıraktım. İlk maçlardaki sonuçlara göre mi konuşuyorsunuz. Aşk olsun, yazıklar olsun. Geçen sezonki Şampiyonlar Ligi maçlarına bakalım o zaman. Kupalar geride. Ben şampiyon olduktan sonra bile telefonumu kapattım. Ben insan değil miyim. Real Madrid maçı sonrası travma yaşıyor olamaz mıyım. Anamla, babamla, karımla, çocuklarımla görüşmedim. Ben de insanım. Hayatımdaki en önemli şeye; aileme bile telefonu kapattım. Başkan'ın telefonuna çıktı, çıkmadı; bunlar son derece yakışıksız." ifadelerini kullandı.PRİM MESELESİ VE SNEİJDER'İN TERİM'İ YÖNETİME ŞİKAYET ETMESİBazı transferlerin insanların içine sinmeyeceğini söyleyen Terim, "Ama bunlar Galatasaray'ın menfaati için yapıldı. Galatasaray'ın menfaatlerini pek çok profesyonelden daha çok önemsedim. Beşiktaş maçından önce Lutfi Arıboğan gelip prim konusunu aktardı. Yardımcılarıma da ulaşamıyorlar galiba. Takım kaptanı olmayan bir yabancı futbolcuyla prim konuşuyorlar. Benim haberim yok. 80 bin kişinin ortasında canımızla uğraşırken tebrik bile edilmedim. 30 saniye Fatih Terim olun. Prim meselesini derbiden sonraki sabah öğreniyorum. Kurumsallık bu mudur?" diye konuştu.Galatasaray'da teknik direktör olarak üç dönem geçiren Fatih Terim, tekrardan sarı - kırmızılı kulübe dönüp dönmeyeceği sorularına, "Hayat." cevabı verdi.Sarı - kırmızılı kulüpten ayrıldıktan sonra Başkan Ünal Aysal ile de hiç görüşmediğini kaydeden başarılı teknik adam, "Milli Takım için emek vermeme karşı görüş varsa çok üzülürüm. Ayrılık sonrası Aysal ile görüşmedim. Milli Takım'dan teklif gelmemiş olsa da ayrılmış olurdum." dedi.Galatasaray'ın yıldız oyuncusu Wesley Sneijder'in kendisini yönetime şikayet ettiği yönündeki sorulara, "Hangi futbolcuyla sorun yaşadım ki. Sneijder ile de sorun yaşamadım. Olay Sneijder özelinde değil. Gerekirse listede 13 kez değişiklik yaparız. Benim Sneijder ile hiçbir sıkıntım yok. Biz ona bir sorunu olduğunda bize gelsin dedik herkese dediğimiz gibi."Galatasaray'ın şampiyonluk kazanması ve 4. yıldızı alması halinde kutlamalara gidip gitmeyeceği yönünde gelen bir soruya Terim, "Kişilere kızıp, kırılıp Galatasaray'a arkamı döneceğimi sananlara rağmen, olası bir şampiyonluk kutlamasına çağrılırsam giderim. Oyuncuların beni şikayet etmesini ben de duydum ancak ben çocuklarıma her zaman güvendim." diye cevap verdi.'5 ay önce tanımıyorum güvenmiyorum dediğiniz TFF başkanı vardı? 5 ay sonra ne oldu da bu yönetimin teklifini kabul ettiniz? ve yabancı sınırlaması ne durumda?' şeklinde gelen bir soruya ise Terim şu cevabı verdi:"Benim Türk futbolumdaki sisteme ve kurallara göre görüşüm belli hiçbir zamanda değişmedi. Burada milli takım için elini taşın altına koymaktan bahsediyoruz. Türk futbolunun başarısı için herkes herkesle bir araya gelebilir. Milli takım için emek vermeme bir karşı görüş varsa buna çok üzülürüm. Yabancı sınırlamasını da o platformda konuşacağım. Bunun için geldik zaten."Tecrübeli teknik adam, Milli Takım teknik direktörü olması sebebiyle, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray maçlarına da gitmesi gerekiyorsa gidebileceğini söyledi.Terim son olarak ise taraftara seslendi ve sarı - kırmızılı taraftarlardan bahsederken duygulandı. Fatih Terim, Galatasaray taraftarı için şu ifadeleri kullandı:"Beni ben yapan, bana 'İmparator' diye bağıran muhteşem Galatasaray taraftarları. Ben ne sizden ne de Galatasaray'dan ayrıldım. Sizi bırakmam. Elimi kalbime götürüyorum. Galatasaray taraftarlarının benim için yaptıklarına teşekkür ediyorum. 40 yıl içinde hakkım varsa, Galatasaraylılara helal ediyorum. Siz de helal edin.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz