Mehmetçik Vakfı, hüzünlü bir bağışın tasnifini gerçekleştirdi. Her şey, 14 yıl önce 2001 kışında Ankara’nın Ayrancı semtinin sakinlerinden Fatma Can’ın kayboluşuyla başladı. Evinden çıktıktan sonra dönmeyen Can, kaybolduğunda 77 yaşındaydı. Ece Apartmanı’nın o zamanki yöneticisi, Can’ın 5 yıl önce notere gidip tüm mal varlığını Mehmetçik Vakfı’na bağışladığına ilişkin bir vasiyet bıraktığını bildiğinden, 16 Ocak2002’de Mehmetçik Vakfı’na başvurdu. Ancak vakfın elinde bu noter belgesi dışında bir şey yoktu. Vakfın savcılığı harekete geçirmesiyle güvenlik güçleri uzun bir arama süreci gerçekleştirdi.
14 YIL SONRA EVİNE GİRDİLER
Emniyet ve jandarma, aylarca birçok şüpheli olayı inceledi ve yıllar boyunca sahipsiz cenazelerle karşılaştırmalar yaptı. Ancak hiçbir ize ulaşılamadı. Fatma Fevkiye Can, yasal süreçlerin tamamlanmasının ardından geçen ay mahkeme kararıyla ‘gaip’ sayıldı. Fatma Hanım’ın mühürlenen evi, 14 yılın sonunda ilk kez geçen günlerde hâkim gözetiminde açıldı. Tozlu daireyi eldiven ve maskelerle inceleyen vakıf çalışanları, hem malların tasnifini yaptı hem de hayırsever kadının yaşam öyküsünün ve kayboluşundaki sırların izini sürdü. Belgelerde; 1924 Burdur doğumlu olan Can’ın, 1’inci Dünya ve Kurtuluş Savaşı’na katılan Gazi Binbaşı Hüseyin Ruhi Can’ın kızı olduğu anlaşıldı.
BİR CUMHURİYET KADINI
1947’de İzmir Kız Lisesi’nden mezun olduktan sonra öğretmenlik diploması da alan Can’ın Enerji Bakanlığı Maden Daire Başkanlığı’ndan emekli olduğu görüldü. Özenle sakladığı pasaportu birçok ülkenin vizesiyle doluydu. Dairedeki incelemede, küçük bir kasadaki altın ve ziynet eşyasının yanı sıra, teneke kutuya koyulmuş bazı altın takılar da tespit edilerek tutanak altına alındı. Sararmış evrak ve kâğıtlar arasında bulunan eski bir hesap cüzdanından da 212 bin lira çıktı.
BANKA DİYE ÇIKTI
Dairenin değeriyle birlikte bağış miktarının 400 bin lirayı aşacağı hesaplanıyor. Can’ın kaybolduğu günü hatırlayan apartman görevlisi, “Aidat ödemesi vardı. Parayı çekmek için bankaya gideceğini söyledi, ondan sonra gören olmadı” dedi.
YAPRAKLAR 1 ARALIK 2001’DE KALDI
Mehmetçik Vakfı personeli, evdeki takvimin 1 Aralık 2001 yaprağında kaldığını gördü. Daireyi inceleyen görevli, “Yıkayıp duruladığı tabakları, birazdan gelip raflara yerleştirecekmiş gibi bulaşıklıkta duruyordu, buzdolabında 14 yıllık yiyecekleri vardı” dedi.