Ankara’da Fatma Hülya Yıldız’ın boşanma aşamasındaki kocası tarafından boğazı kesilerek öldürülmesine ilişkin davada çiftin çocukları tanık olarak dinlendi. Çiftin kızları E.Y., "Yazın Siirt’te mahkumun (babaları) yanında kaldığımızda evinde neşter bulduk. Benle abim neşterle kağıt kesiyorduk. Mahkum ’Ucunu köreltmeyin onu başkası için kullanacağım’ dedi. Biz aynı neşteri evimizdeki ayakkabılığın altında bulduk" dedi.
Ankara’da yaşayan ve PTT’de memur olan 2 çocuk annesi Fatma Hülya Yıldız (48), şiddet gördüğü ve geçimsizlik yaşadığı eşi Mehmet Nevzat Yıldız’dan (58) ayrılmak için boşanma davası açtı. Başka bir eve taşınan Yıldız, 9 Ağustos 2019’da yaşadığı evde kocası tarafından saldırıya uğradı. Karısının boğazını kesen Yıldız, ayrıca eşinin ölmeme ihtimaline karşı nefes alamaması için başına poşet geçirdi. Olay sonrası kayıplara karışan Yıldız, birkaç ay sonra sahte kimlikle İstanbul’da yakalandı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, cinayete ilişkin yürüttüğü soruşturma kapsamında Mehmet Nevzat Yıldız hakkında "canavarca hisle veya eziyet çektirerek eşi kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle dava açtı. Ankara 37. Ağır Ceza Mahkemesince görülen davaya taraf avukatları ve Fatma Hülya Yıldız’ın yakınları katıldı. Tutuklu sanık Mehmet Nevzat Yıldız ise tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS ile duruşmaya katıldı. Bugünkü celsede çiftin çocukları tanık olarak dinlendi. Adli görüşme odasında psikolog gözetiminde beyanı alınan A.Y. (14), Yıldız’dan "baba" olarak değil "mahkum" olarak bahsetmek istediğini söyledi. Annesinin sanık tarafından sürekli şiddet gördüğünü, kendisinin ve kardeşinin de şiddete maruz kaldığını kaydeden A.Y., "En küçük bahanede annemi döverdi. Annemi, yemeğin tuzu fazla diye bile döverdi. Annemi daha önce de öldürmeye çalıştı ama annem kaçtı. Mahkum, annemle kavga ettiği zaman kardeşimle aynı gün okula gitmezdik. Yalnız kalmasın diye birimiz okula giderdik, birimiz annemle kalırdık" diye konuştu.
"Neşteri sorduğumda ’annen için lazım’ dedi"
Bir yaz tatilinde kardeşiyle birlikte Mehmet Nevzat Yıldız’ın yanında kaldığını, bu evde neşter gördüğünü anlatan A.Y., "Neşteri sorduğumda ’annen için lazım’ dedi. Ben ne demek istediğini anladım. ’Bir daha böyle bir şey söylersen seninle konuşmam ve intikamımı alırım’ dedi. Mahkuma ’Ömrünü hapiste mi geçirmek istiyorsun?’ diye sordum. Bana ’Öyle bir şey olursa sizi alıp Rusya’ya gideceğim. Eğer yakalanırsam da hapiste üç öğün yemek ve yatak var’ dedi. Kadınların hiçbir hakkının olmadığını düşünüyordu. Onun çocuğu olduğum için utanıyorum" şeklinde konuştu.
"Annemi boğacak gibiydi"
Çiftin kızları E.Y. (13) ise Yıldız’ın annesine sürekli fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını belirterek, "Ağza alınmayacak hakaretler ediyordu. Kendisi yaşlı, annem genç olduğu için kendisini çok kıskanırdı. Balkona çamaşır sermeye çıktığı için bile dövüyordu. 7-8 yaşlarındayken gece su içmek için kalkmıştım. Mutfak uzaktaydı. Annemlerin odası da bizim odanın yanındaydı. Karanlık olduğundan korktuğum için annemi çağırmak istedim. Odalarına gittiğimde annem yatıyordu, mahkum uyanıktı ve elinde yastık vardı. Annemi boğacak gibiydi. Beni görünce geri çekildi" ifadelerini kullandı.
"Aynı neşteri evimizdeki ayakkabılığın altında bulduk"
E.Y., "Ankara’ya taşındığımızda sürekli evimizin yerini ve annemin işe gidiş geliş saatlerini öğrenmeye çalışıyordu. Okulumuzu e-Okul’dan görüp öğrenmiş. Sonra okulumuza gidip beklemiş. Biz okuldan çıkınca bizi takip ederek evimizin yerini öğrenmiş. Yazın Siirt’te mahkumun yanında kaldığımızda evinde neşter bulduk. Benle abim neşterle kağıt kesiyorduk. Mahkum ’Ucunu köreltmeyin onu başkası için kullanacağım’ dedi. Biz aynı neşteri evimizdeki ayakkabılığın altında bulduk. Sonra bunu kaybettik" dedi.
Daha sonra olayın yaşandığı apartman sakinleri dinlendi. Taraf avukatlarının beyanlarının alınmasının ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık Yıldız’ın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.