Mevsimsel hastalıkların kapımızı çaldığı şu günlerde yediklerimize içtiklerimize dikkat etmemiz gerekiyor. Bizde sizler için vücudumuzda biriken toksinleri hangi besinlerle atabileceğimizi araştırdık. Bu besinleri mutlaka tüketmemiz gerekiyor. Çünkü faydaları say say bitmiyor.
Yaraların iyileşmesini hızlandıran tahinin, kansere karşı koruyuculuğu da bazı araştırmalarda yer alıyor. Damar sertliğini ve tıkanmalarını engellediği gibi idrar söktürücü etkisi de var. Aynı zaman da cildi de güzelleştiriyor.
Tahinin diğer faydaları ise şöyle:
Bağışıklık sistemini güçlendirir.
Göz sağlığı için hayati önem taşır.
Vücuda alınan ağır metaller, zehirli bileşikler, radyasyon ve bazı ilaçların yarattığı toksinlere karşı koruma sağlar.
Yaşlanmaya bağlı hafıza kayıplarının (Alzheimer) önlenmesinde olumlu etkisi olduğu kanıtlanmıştır.
Tahinde çok miktarda bulunan E vitamini ile tüm bu yararları da vücudumuza kazandırabiliriz.
E vitamini çok güçlü bir antioksidandır. Vücuda enerji verir. İki çorba kaşığı tahinde yaklaşık yarım kilo biftekteki kadar protein vardır.
Kendine has özel bir kokusu olan tahin, suyla temas etmedikçe uzun zaman bozulmadan saklanabilir.
Safra taşlarının düşürülmesinde, nefes darlığı ve bronşite faydalı olduğu bilinmektedir.
Anne sütünü arıtıcı özelliği bulunmaktadır.
Çocukların beyin ve zeka gelişiminde etkilidir.
Kemik gelişiminde, yapısında bulunan bazı maddeler nedeniyle oldukça faydalıdır.
Tek başına tadı hoş gelmese de, pekmezle karıştırmak suretiyle hem daha faydalı olur, hem lezzetli.
Tahini sade olarak tüketirseniz mide rahatsızlıklarına son derece faydalıdır. Tahin kolesterol içermez. Ayrıca besinlerin midemizde uzun süre kalmasına yardımcı olarak acıkmayı geciktirir.
Sarımsak: Bağışıklık sistemini kısa sürede düzenleyen sarımsak, kalp adalelerini güçlendiriyor. Kan şekerini düşürüyor, mide ve bağırsaklarda dezefenkte sağlıyor.
Turp: Safra akışını artırmaya yardımcı olan turp, safra kesesi ile karaciğerin sağlıklı kalmasına yardım ediyor ve sindirimi güçlendiriyor.
Yeşil çay: Bol miktarda polifenol içerdiğinden yağların yakımını hızlandırır ve toksinleri idrar yolu ile attırır.
Yoğurt: Türk sofralarının baş tacı olan yoğurt, kalsiyum bakımından zengin olduğu için kemikleri besliyor. Bağırsakların işleyişini kolaylaştırarak, bağışıklık sistemini güçlendiriyor.
Limon: Vücutta sindirim ve eliminasyon işlemlerine destek olan limonun ekşi tadının sindirim sisteminde safra akışını desteklediği düşünülüyor. Limonun kabuğu, detoksifikasyonu destekleyen bir antioksidan işlevi görüyor.
Yulaf: Kolestrolü düşüren ve bakteri oluşumunu engelleyen yulaf, kolon ve meme kanserini önleyici rol oynuyor.
Yumurta: Anne sütünden sonra ihtiyaç duyulan bütün besin öğelerini içeren yumurta, alkol alımından sonra vücudun toparlanmasını hızlandırıyor. Alkolün metabolizmadan atılmasını sağlayan “sistain” adlı aminoasit açısından oldukça zengin.
Zencefil: Vücut sıcaklığını hızla arttıran zencefil, vücudun daha fazla terleyerek, toksinlerin boşaltılmasını sağlıyor. Ayrıca kuvvetli bir antiseptik olduğundan kan temiz kalıyor.
Portakal: Antioksidan ve C vitamini deposu olan portakal, hem gribal enfeksiyonlardan koruyor, hem de karaciğeri güçlendiriyor. Bağışıklık sisteminin güçlendiren portakal, kötü kolestrolün düşürülmesine de yardımcı oluyor.
Mercimek: Bağışıklık sistemini düzenleyen çinko bakımından oldukça zengin bir içeriğe sahip olan mercimek, metabolizmanın iyi çalışmasında büyük rol oynuyor. Kan yapıcı özelliğiyle vücudun dolaşım sistemi için oldukça yararlı bir besin kaynağı.
Muz: Vücuttaki toksit üretimini azaltan muz, var olanı boşaltıyor. Ayrıca kolesterolü düşürüyor. Tam kuvvetli detoks etkisi yaratıyor.
Pancar: Kırmızı pancar hazmı kolaylaştırarak, bağırsakları kuvvetlendiriyor. Verem ve şeker hastalığına karşı vücudu koruyarak, karaciğerin düzenli çalışmasına yardımcı oluyor.
Biberiye: En kuvvetli antioksidanlar arasında sayılan biberiye, vücuda çok fazla oksijen alınmasını sağlıyor. Özellikle beyin ve kalpteki oksijen fazlası almaya yarayan biberiye, toksinleri vücuttan atarak, metabolizma sağlığını koruyor.
Brüksel lahanası: Lif oranı yüksek sebzeler arasında bulunan brüksel lahanası, hazmı kolaylaştırarak, bağırsak ve karaciğer sağlığını koruyor. Ayrıca kansere yakalanma riskini de düşürüyor.
Domates: Mevsiminde ve hormonsuz olarak tüketildiğinde iltihap oluşumunun önüne geçen domatesin içerdiği beta karoten, likopen, folik asit, bol miktarda bulunan A vitamini detoks etkisi yaratıyor.
Elma: Aç karnına tüketildiğinde bağırsakların çalışmasını sağlayan elma, kanı temizliyor ve toksinleri atmaya yarıyor. Mide, böbrek ve mesane hastalıkları için iyileştirici özelliği olan elma, kişinin uykuya daha kolay dalmasını sağlıyor.
Enginar: Vücuttaki tüm atık maddelerin atılımını hızlandıran enginar; bir nevi detoks etkisi yaratıyor. Bu nedenle ayda 1-2 kez haşlanmış suyunu tüketmek, vücuttaki toksinlerin atılmasını sağlıyor. Ayrıca vücutta iltihap yapan kimyasalın üretilmesini engelliyor. İçeriğinde bulunan “quersetin” ve “rutin” isimli antioksidanlar da kansere karşı vücudu koruyor.
Kekik: Böbrek ve mesanede oluşan toksinleri atmaya yardımcı olan kekik, çayı yapılarak içilebildiği gibi kurutulmuş baharat olarak da yemeklerde kullanılıyor.
Kereviz: İçerdiği fitalit kimyasalı ile kolesterol fazlasını safra asidine dönüştürüyor.
Kuru erik: Kuru erik kanı temizliyor, vücuttan toksinlerin atılmasına yardımcı oluyor.