Faydasız eğitim sendikaları

“Sendika, çalışanların ortak hak ve çıkarlarını korumak, sorunlarını çözmek için kurulmuş ekonomik öğeler taşıyan, devlet, siyasi parti ve iktidar örgütlenmelerinden bağımsız örgütlerdir.” Vikipedi’de yapılan bu güzel tanım ülkemizde faaliyet gösteren sendikaları, hususan eğitim sendikalarını ifade etmiyor.

Bizim ülkemizdeki eğitim sendikaları ekseriyetle çalışanların ortak hak ve çıkarlarını baltalamak, çalışanlara sorun çıkarmak için kurulmuş siyasi ögeler taşıyan, devlet, siyasi parti ve iktidar örgütlenmelerine tam zamanlı bağımlı örgüt görünümündeler.

Ülkemiz son yıllarda tüm alanlarda büyük kalkınma hamleleri gerçekleştirirken, eğitim alanında bir türlü istediği noktaya yaklaşamamıştır. Bunun nedenlerini tamamen hükumete bağlamak safdilliğine gitmeyip iğneyi eğitimcilere, çuvaldızı da bağlı bulundukları sendikalara batırmak istiyorum. İğneyi eğitimcilere batırırken de temkinli davranıp onların geçim ve prestij mücadelesinin sınıf ortamına etkisini olaya dahil ederek, çuvaldıza ilave iğneyi de yetkili yetkisiz sendikalara batırmayı uygun buluyorum. Nedeni koltuksever bazı sendika yöneticilerinin asıl vazifeleri olan hak mücadelesini unutmaları, iktidar veya siyasi görüş yalakalığını benimsemiş olmalarıdır.

Öğretmenlerimizin sıkıntıları var. Eğitim sisteminde gidilen değişiklikler bu sıkıntıları gidermiyor. Öğretmenlerimiz üç ay yatan, on beş saat derse girip boş zamanlarda takla atan imajını ve beraber çalıştığı hizmetli arkadaşından aldığı az maaşını yükseltmek istiyor. Sürekli değiştirilen sistemlerin hataları, sistem düşünülürken fikri bile sorulmayan öğretmene mal ediliyor. Öğretmenin hakkını savunmakla görevli sendikalar bu durumu görmezden geliyor. Öğretmen hakkını alamıyor.

Meselenin çözümünün şu şekilde olacağına inanıyorum; öğretmen arkadaşlarım tez zamanda bağlı bulundukları sendikalardan istifa etmeli ve sendikalarına yılın ilk dersini vermelidirler. Bu durum yetkili yetkisiz bütün faydasız sendikalar için geçerlidir. Sendikalar öğretmenlerin hakkını adam gibi savunmaya ancak bu şekilde ikna edilirler. Her ay öğretmenin maaşından yapılan kesinti, sendikalara fitre zekat hesabına geçsin diye verilmiyor. Bu miktar sendikalar için çok önemlidir, istifa eden her öğretmen kasadaki yeşil miktarının azalması anlamına gelmektedir ve inanın sendika yöneticilerini en fazla bu rahatsız eder.

Facebook’taki FAYDASIZ SENDİKALARIMIZDAN İSTİFA EDİYORUZ!!! ve twitter’daki #faydasızeğitimsendikaları kampanyalarını tüm öğretmenlerin desteklemesini ve en kısa zamanda toplu bir şekilde sendikalarından istifa etmelerini diliyorum. Yoksa sahipsiz kalan öğretmenlerimiz ezilmeye bir müddet daha devam edeceklerdir.

Yetkili ağızların hakir görüp her fırsatta iğnelediği öğretmenlerimiz toplumda büyük itibar kaybı yaşamıştır ve bu durumun telafisi uzun yıllar alacağa benzer. Burada sendikaların nasıl bir etkisinin olacağı konusuna gelince, eğitim sendikalarının bağlı bulunduğu sendikal yapıların öğretmene bakışının değişmesiyle eğitim sendikaları öğretmenlerine sahip çıkmaya başlayacaklardır. Bunu değiştirecek olan yine öğretmenlerimizdir. Bu süreç yaygın istifalarla başlayacak ve kısa sürede sonuçlanacaktır diye düşünüyorum.

Kimse öğretmenlerimizi uysal koyun sürüsü olarak görme gafletine düşmesin. Sessizlikleri efendiliklerindendir. Maddi ve manevi hak arama mücadelesini de efendice yapacaklarından da kimsenin şüphesi olmasın.

Öğretmen arkadaşlarımın hak arama mücadelesine duyarsız kalan sendikacı arkadaşlar bu yazıyı okuduklarında milletimizi yakından tanıdıkları için gülüp geçeceklerdir. Ama “YA TUTARSA” o zaman gülüp geçme basitliğine girmeden, çalışmalarında başarılar dileyeceğimizden emin olabilirler.

Yeni eğitim öğretim yılının başta fedakar öğretmenlerimize, sevgili öğrencilere ve kıymetli velilere hayırlı olması temennisiyle…