Ünlü piyanist Fazıl Say’ın babası müzik yazarı Ahmet Say, 86 yaşında Ankara'da tedavi gördüğü bir hastanede hayatını kaybetti. Fazıl Say, babasının ölüm haberini Twitter hesabından duyurdu. Say bu acı haberi şöyle paylaştı: “Babamı kaybetti. Üzüntüm sonsuz. Ahmet Say, Türkiye’nin en değerli aydınlarından biriydi, tüm müzik ve edebiyat çevresinin de başı sağ olsun. 86 yıllık ömründe ne çok eser bıraktı. Ve çok özel çok güzel bir baba oğul ilişkisidir, son anına kadar. Başımız sağ olsun…” Bu haber sonrası Fazıl Say'ın babası Ahmet Say'ın kim olduğu, kaç yaşında öldüğü ve mesleğine dair merak arttı. İşte Ahmet Say hakkında ayrıntılı bilgiler...
Müzik eğitimcisi ve müzik yazarı olan Ahmet Say, 1935 yılında İstanbul Kadıköy’de dünyaya geldi. İstanbul Erkek Lisesi’ni bitiren Say, İstanbul Belediye Konservatuvarı'na girdi ve okulu terk etti. 1954 yılında basın-yayın eğitimi almak için Almanya’ya gidip altı yıl orada yaşadı.
Yurda döndüğünde Bingöl’de üç yıl öğretmen, halk eğitimcisi ve folklorcu olarak çalıştı. Bu dönemde türkü, ağıt ve masallar derledi, halk dansları toplulukları kurdu ve çocuk toplulukları yetiştirdi. Ankara’ya yerleşti ve 1967’de Türk Solu adlı derginin yazı işleri müdürlüğüne getirildi. 12 Mart darbesi döneminde 17 ay hapis yattı. Hapisten çıktıktan sonra Kocakurt romanını yazdı. "Kocakurt" adlı romanı ile 1975 Milliyet Yayınları Roman Yarışması’nda basılmaya değer ürünler arasında yer aldı. 1977’de ise Cemal Süreya, Vecihi Timuroğlu, Ragıp Gelencik, Demir Özlü, Ali Püsküllüoğlu ile aylık Türkiye Yazıları'nı çıkarttı.
1980’den başlayarak kendisini bütünüyle müzik yazarlığına verdi. Edebiyatçılar Derneği kurucu üyelerinden olan Ahmet Say, iki yıl süre ile bu derneğin başkanlığını yaptı. Edebiyat ustalarına verilen Edebiyatçılar Derneği Onur Ödülleri Altın Madalyası'nı kurumsallaştırdı.
Ahmet Say, Evrensel Gazetesi'nde en son "Yörüngemiz" başlıklı köşe yazıları yazıyordu. Ünlü müzisyen, TRT Ödülleri Öykü Yarışması Başarı Ödülü, Yeni Adımlar Dergisi’nin açtığı Sabahattin Ali Hikaye Yarışması Birincilik ödülü, 28. Ankara Uluslararası Film Festivali "Sanat Çınarı Ödülü gibi çok sayıda ödüle layık görüldü.