Yaşam kaynağımız olan güneşin, olumlu olduğu kadar olumsuz etkilerini de fazlasıyla hissediyoruz. Havaların sıcaklığını artırdığı bu günler, güneşin olumsuz etkilerinin de en çok ortaya çıktığı dönemler olarak karşımıza çıkıyor. Bu etkilere karşı kendimizi korumazsak bunun ciddi sağlık sorunlarına yol açacağını da unutmamamız gerekiyor.
Güneşin özellikle son yıllarda olumsuz etkilerini artırdığının altını çizen Acıbadem Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Cem Arıtürk şunların altını çiziyor: “Bronz bir tene sahip olma uğruna lekeler ve izlerle sonuçlanabilecek güneş yanıkları ile uğraşmak pek de iç açıcı bir sonuç olmayacaktır. Bu nedenle yaz aylarında, saat 11:00 ile 16:00 aralığında direkt güneş ışınlarına maruz kalmamaya özen göstermek gerekiyor. Mümkünse bu saatleri gölge alanlarda geçirmeye çalışmalı, mümkün değilse de şapka, UV yansıtıcı giysiler gibi korunma yöntemlerine başvurulmalıdır. Denize girmek için sabah saat 11:00’a kadar olan dönem veya akşamüstü saat 16:00’dan sonraki saatler tercih edilmelidir.”
Güneş yanıklarının yaz döneminde dikkat edilmesi gereken ciddi hastalıklar arasında yer aldığını da belirten Dr. Arıtürk: “Kişinin cilt tipine, güneşe maruz kalınan saat aralığına, süreye göre farklı derecelerde yanıklar meydana gelebilir. Bu nedenle, güneşe çıkılacağı zaman mutlaka 30 ve üzeri faktörlü koruyucu kremler kullanılmalıdır. Bununla birlikte denize girdikten sonra, duş aldıktan sonra veya denize girilip duş alınmasa bile rutin olarak 2-3 saat aralıklarla güneş koruyucu krem uygulaması tekrarlanmalıdır. Gün sonunda ve gün başında nemlendirici krem kullanımı, UV koruyuculara rağmen ciltte meydana gelebilecek olan kurumaları engelleyecektir” dedi.
SIVI TÜKETİMİ ÇOK ÖNEMLİ
Yaz aylarında sıcaklığın artışı ile birlikte sıvı ve mineral dengesi de önem kazanıyor. Terleme ile kaybedilecek olan vücut sıvısı ve bu kayıptaki zengin mineral içeriğinin mutlaka yerine konması gerektiğine dikkat çeken Dr. Cem Arıtürk: “Özellikle terlemenin fazla olduğu yaz aylarında sıvı tüketimine dikkat etmek gerekir. Kişinin boy, kilo ve vücut yapısına göre farklılık gösterse de genel bir tanımlama ile günde en az 2-3 litre su tüketmek gerekmektedir.Su yanında, açık çay, yeşil çay, taze meyve suları gibi sıvı kaynakları da tüketilebilir. Alkol tüketimi, vücutta idrar yolu ile sıvı atılımını arttıracağı için dikkat edilmesi gereken konulardan birisidir ve özellikle günün sıcak saatlerinde, güneş altında, serinlemek için aşırı alkol tüketiminden kaçınmak gerekmektedir” dedi.
GÜNEŞ ÇARPMASI
Dr. Arıtürk güneş çarpmasıyla ilgili de şu noktalara değiniyor: “Sıcak (güneş) çarpması – tıbbi tanımlama ile hipertermi, güneşin altında uzun saatler kalınması ve yeterli sıvı alımına dikkat edilmemesi sonucunda görülen klinik tablolardan biridir. Kas kuvvetsizliği, bilinçte bulanıklaşma gibi bulgularla ortaya çıkan bu tablonun çok ciddi sonuçları olabileceği akılda tutulmalıdır. Korunmak için direkt güneşte kalmamaya çalışmak, sıvı tüketimine dikkat etmek ve günün sıcak saatlerini serin ve gölgeli ortamlarda geçirmek gerekmektedir.”