Aragones, Güiza, Emre gibi süper transferlere rağmen Fenerbahçe taraftarı biraz dertli, biraz üzgün. Kolay değil... Takımın kalbi, yorulmak nedir bilmeyen savaşçısı Aurelio onlardan ayrıldı, İspanya'nın yolunu tuttu. Aurelio, Fenerbahçe defterini kapatıp, Real Betis macerasına başladı. Aurelio, Fanatik Gazetesi muhabiri Yalçın Türk'ün sorularını yanıtladı.
Son yıllarda Fenerbahçe bana gereken ilgiyi göstermedi. Bu yüzden Betis'i tercih ettim. Fenerbahçe'nin hakkımı vereceğini umuyordum. Beklediğim olmadı. Her şeye rağmen son dakikaya kadar umutla bekledim ama ne yazık ki Fenerbahçe'den olumlu bir yaklaşım gelmedi. Fenerbahçe'yle asla sorunum olmadı. Çocuklarımın okul sorununa rağmen futbol yaşantımı İspanya'da sürdürmeye karar verdim.
TUTUMLU'NUN SUÇU YOK Bayram Tutumlu'nun transferimde etkisi olduğu söylentileri tamamen yalan. Tutumlu menacerim olarak bana teklifleri iletti, ben de kararı verdim. Aslında Bayram Tutumlu son ana kadar Fenerbahçe'ye elini uzattı. Ancak gerekli ilgiyi bulamayınca ben de kendi yolumu çizdim. Bu Bayram Tutumlu'yu yıpratmak için ortaya atılan bir iddiadır. Fenerbahçe menacerimle sadece telefon konuşması yaptı. Benimle yüz yüze görüşmeyi bile denemediler.
Emre'nin 3.5 milyon Euro almasının, Fenerbahçe'den ayrılmamda hiçbir etkisi yoktur. Tam tersine Emre'nin gelişine en çok sevinenlerden biriyim. Fenerbahçe'ye 5 yıl emek verdim. Bunun sonucunda kendime bir değer biçtim. Bu sıkıntımı da menacerime ilettim. Fenerbahçe ile yapılan görüşmelerde karşılık alamayınca ayrıldım. Ne benimle ne de menacerimle transfer pazarlığı yapılmadı. Olaya ciddi şekilde yaklaşıp, ücretimde iyileştirme yapılsaydı, kesinlikle Fenerbahçe'de kalırdım.
Ailem Fenerbahçe'den ve İstanbul'dan ayrıldığımız için çok üzüntülü. Çocuklarım da İstanbul'da kalmayı istediler. Ama profesyonel yaşamın cilvesi bu. Ailemin üzülmesine gönlüm razı olmasa da, geleceğim için ‘İspanya' dedim.
FENERBAHÇE'YE BAŞARILAR Fenerbahçe'ye yürekten başarılar diliyorum. Çok iyi dostluklar ve arkadaşlıklar yaşadım. Fenerbahçe'nin kaliteli bir kadrosu vardı. Takviyelerle daha da güçlendiler. Emre, Burak, İspanya gol kralı Güiza ve Avrupa Şampiyonu İspanya'nın teknik direktörü Aragones... Bunlar hiç de yabana atılacak transferler değil. Deivid'in ayağının kırılması beni çok üzdü. Sanki benim başıma gelmiş gibi duygulandım. Kendisini Brezilya'dan arayarak moral verdim. Deivid çok güçlü bir yapıya sahip. Beklenenden önce sahalara döneceğine inanıyorum.
ÇOCUKLUK HAYALİMDİ Her futbolcunun kendisine has oyun karakteri vardır. Ben çok çalışmayı seviyorum. Bunu da maçlarda çok iyi kullanıyorum. Sahanın her yerinde gözükmek hoşuma gidiyor. Yorgunluğu hiç düşünmüyorum. Koştukça daha da koşmak istiyorum. Çocukluğumdan beri İspanya'da futbol oynama hayalim vardı. Fenerbahçe'nin son yıllarda bana ilgisiz kalması çocukluk hayallerimi yine gündeme getirdi. Bunun dışında hiçbir problemim olmadı. Fenerbahçe'de olgunlaştığım doğru ama ben Fenerbahçe'den kendi isteğimle ayrılmadım. Adeta gitmem için zemin hazırlandı.
TARAFTARI UNUTAMAM...
Fenerbahçe taraftarının aşığıyım. Onlarla unutulmaz anlar yaşadım. Fenerbahçe taraftarını anlatmak çok güç. Ancak o atmosferi yaşarsan anlayabilirsin. Fenerbahçe benim için bir özlem olarak kalacak. Artık hedefim, La Liga'da da ‘Marco Paşa' olarak anılmak. Real Betis benim için asla son durak değil. Eğer şartlar uygun olursa 40 yaşına kadar oynamayı düşünüyorum.