Fenerbahçe Kulübü, Kulüpler Birliği Vakfı'nın kendisinden beklenilen misyon ve fonksiyonlardan uzaklaşmış bir yönetim eliyle yönetildiğini savunarak, "Vakıf, kendi iç hesabı ile hareket eden az sayıda kulübün, içinde bulunduğu büyük topluluğu oluşturan kulüplerin çoğunluğunu istismar ettiği, aldığı kararların kendi içinde 180 derecelik dönüşleri sıkça gösterdiği, etkisi ve gücü olmayan bir platforma dönüşmüştür" görüşünü bildirdi.
Fenerbahçe Kulübü ile Kulüpler Birliği Vakfı arasındaki gerginlik sürerken, sarı-lacivertli kulübün internet sitesinden yapılan açıklamada, Kulüpler Birliği Vakfı Başkanı Özhan Canaydın'ın, 14 Kasım tarihli Kulüpler Birliği Vakfı Toplantısı sonrasında, Fenerbahçe Kulübü'nün vakıf kararlarına ısrarla uymaması, vakıf tüzel kişiliğine karşı gereken saygıyı göstermemesi, üyelik aidatını yatırmaması, ikiden fazla toplantıya katılmaması gerekçeleriyle vakıf üyeliğinden çıkarılması hususunun vakfın önümüzdeki toplantısında, sarı-lacivertli kulübün savunmasını dinlendikten sonra karara bağlanacağını kamuoyuna açıkladığına dikkat çekildi.
Açıklamada, daha sonra şu ifadelere yer verildi:
"Fenerbahçe Kulübü, Kulüpler Birliği Vakfı'nın, UEFA ve FIFA tarafından öngörüldüğü şekilde geniş yetkilerle donatılmış, federasyon üzerinde denetim ve baskı gücü olan, futbolun ekonomisini yöneten ve yönlendiren, futbolun ortak sorunlarına müşterek çözümler bulan etkin bir kuruluş olması fikrini benimsemiş ve bugüne kadar bu fikri savunmuştur.
Ne varki Kulüpler Birliği, bugüne kadar böylesi bir yapıya bürünüp, böyle bir misyonu sağlayamadığı gibi, sadece üyelerinin bir kısmının çıkarlarının peşinde koştuğu, federasyonu denetleme ve onun üzerinde bir baskı grubu olarak pozisyon almak yerine, her ne olursa olsun federasyona destek payandası olan bir kısım kulüplerin aralarında yarıştığı bir platform haline dönüşmüştür.
Bugüne kadar kulübümüz, Kulüpler Birliği Vakfı kararlarından sadece naklen yayın gelirlerinin paylaşımı ile ilgili almış olduğu kararı kabul etmemiş ve yine vakfın son dönem federasyon seçimleri sürecinde başkan adayı belirleme konusunda kamuoyu tarafından da ağır bir biçimde eleştirilen karar alma süreçlerinde yer almamıştır. Kulübümüzün naklen yayın gelirlerinin paylaşımı konusundaki tavrı bellidir. Bu tavır, bugünkü dağıtım sisteminden daha az pay alan kulüplerin lehine olacak yeni bir dağıtım modelinin uygulanması yönündedir, ancak vakıf üyesi kulüplerin 2005 yılı TFF Genel Kurulu'nda konuyu oldu bittiye getiren tavrı kulübümüzün söz konusu dönemde bu karara karşı hukuki aksiyon almasını gerektirmiştir. Kulübümüzün ısrarla direndiği vakıf kararı işte bu karardır, ancak ne ilginçtir ki vakıf üyesi kulüpler aynı karara karşı hukuki aksiyon alan diğer kulüpleri, yani Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor'u göz ardı etmektedirler. Bu karara karşı açılan davanın davacısı olan Sayın Özhan Canaydın, bugün Kulüpler Birliği Vakfı'nın başkanıdır."
Fenerbahçe Kulübü'nün açıklamasında, daha sonra şu ifadeler kullanıldı:
"Bu gerçek karşısında öncelikle vakıf üyesi kulüplerin, kulübümüzün ısrarla kabul etmediği ve uygulamaktan kaçındığı iddia edilen vakıf kararı konusunda söz konusu 3 kulübümüzün samimi düşüncesini belirlemesini ve hatta bugün vakıf başkanı olan Sayın Özhan Canaydın'ın vakıf kararına karşı açmış olduğu dava ile ilgili çelişkili durumuna açıklık getirmesini bekliyor ve bilahare kulübümüzün bu konudaki samimi yaklaşımının gözden geçirilerek vakıf üyesi kulüplerimizin tutarlı ve samimi bir duruş sergilemesini bekliyoruz.
Bu yıl içinde yapılan Kulüpler Birliği Vakfı toplantılarının tamamına davet edilen kulübümüzün, federasyon hakkında Başbakanlık Teftiş Kurulu tarafından yürütülen soruşturmanın sonuçlarının tartışılacağı, futbolun geleceği açısından son derece önemli toplantıya 'sehven' davet edildiği aslında üyeliğinin dondurulmuş olduğu gerekçesi ile toplantı davetinin iptalinin kime ya da kimlere hizmet ettiğinin değerlendirilmesini kamuoyunun takdirine sunuyoruz."
-Etkisini yitirdi-
Fenerbahçe Kulübü'nün bildirisinde, Kulüpler Birliği Vakfı'nın, "Etkisi ve gücü olmayan bir platforma dönüştüğü" savunularak, şöyle denildi:
"Bugün Kulüpler Birliği Vakfı, maalesef kendisinden beklediğimiz misyon ve fonksiyondan uzaklaşmış bir yönetim eliyle yönetilmektedir. Vakıf, kendi iç hesabı ile hareket eden az sayıda kulübün, içinde bulunduğu büyük topluluğu oluşturan kulüplerin çoğunluğunu istismar ettiği, aldığı kararların kendi içinde 180 derecelik dönüşleri sıkça gösterdiği, etkisi ve gücü olmayan bir platforma dönüşmüştür. Arzumuz ve düşüncemiz futbolun ekonomisini yöneten, büyüten ve bu ekonomi içinde oluşan gelirlerinin adaletli paylaşımını sağlayan, futbolu bizler adına yönetenleri denetleyen ve hesap sorabilen güçlü bir Kulüpler Birliği oluşumudur. Bugüne kadar Kulüpler Birliği Vakfı konusundaki bu düşüncemiz son derece istikrarlı ve samimi olarak ifade edilmiştir. Bundan sonra da aynı şekilde ifade edilmeye devam edilecektir. Kulüpler Birliği Vakfı'nı oluşturan kulüplerimizin çoğunluğunun kulübümüze karşı önyargısız olduğunu biliyor, kurucu mütevellisi olduğumuz vakıftan ortaya atılan mesnetsiz gerekçeler ile ihracımızın söz konusu olamayacağını ve açıklanan bu suni gerekçeler üzerine herhangi bir savunma yapmayacağımızı kamuoyuna saygı ile sunuyoruz."