Felç Geçiren Ve Kalbi 2 Kez Duran Bebek Hayata Tutundu

İZMİR (A.A) - Zeynep Hoşgörür - İzmir'de kas hareketlerinde azalma şikayetiyle kaldırıldığı Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde nadir görülen Guillain Barre Sendromu'na yakalandığı tespit edilen 7 aylık Kutalp Özdemir, felç geçirmesine ve 2 kez kalbi durmasına karşın 45 günlük tedavi ile hayata tutunmayı başardı.

Foça ilçesinde yaşayan Aybegüm Özdemir ile Barış Özdemir, Aralık ayında üst solunum yolları enfeksiyonu geçiren 7 aylık bebekleri Kutalp'in hareketlerinde azalma olması üzerine İzmir Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne başvurdu.

3 gün içinde bacaklarından başlayarak tamamen hareketsiz hale gelen Kutalp bebeğe, Guillain Barre Sendromu teşhisi kondu. İlaç tedavisine yanıt alınamaması üzerine solunumu ve kalbi duran Kutalp Özdemir'e ailesinin onayı ile 3 kez plazmaferez (kanın antikorlardan temizlenmesi) uygulandı.

Yoğun Bakım Ünitesi'ndeki tedavisinin 13'üncü gününde kas hareketleri yeniden başlayan, 27'inci günde solunum desteğinden ayrılan Özdemir, 45 günlük tedavinin ardından tamamen sağlığına kavuştu.

-"Kutalp bebek, riskli bir uygulamanın hakkından geldi"-

Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekim Yardımcısı ve Yoğun Bakım Ünitesi Sorumlusu Doç. Dr. Hasan Ağın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ayaklarda güçsüzlük, uyuşma, hareketsizlik yakınmalarıyla getirilen Özdemir'e enfeksiyonların ardından görülebilen, vücutta antikorlarla seyreden Guillain Barre Sendromu tanısı koyduklarını anlattı.

3 gün devam eden ilaç tedavisine yanıt alamayınca plazmaferez ile ilaç tedavisini bir arada uyguladıklarını ifade eden Doç. Dr. Ağın, "Tedavi sürecinde hastalık ilerlemeye devam etti. Solunum kasları tamamen durduğu için solunum cihazına almak durumunda kaldık. 3'üncü plazmaferezden sonra yanıt almaya başladık. Yoğun bakımda bir müddet izledikten sonra servise aldık ve hiçbir problem olmadan taburcu ettik" dedi.

Kutalp bebeğin tedavisinde kullanılan plazmaferez uygulamasının, yetişkinlerde sıklıkla uygulandığına işaret eden Doç. Dr. Ağın, şöyle konuştu:

"Literatüre göre Kutalp, Guillain Barre Sendromu için plazmaferez uygulanan en küçük bebek. Bu açıdan da tedavisi bizim için gurur kaynağı. Sonuçları kongrelerde meslektaşlarımızla paylaşacağız. Plazmaferez, ilaç tedavilerinden sonra son çaredir. Büyük bir damarına kateter takılıyor. Aynen diyaliz gibi kanı dışarıda temizleniyor ve tekrar çocuğa veriliyor. Riskli ve meşakkatli bir işlem ama Kutalp bunun hakkından geldi. Guillain Barre Sendromu, aşılamalar ve üst solunum yolu enfeksiyonlarından sonra 200 binde 1 görülen bir sendrom. Sendromun en kötü senaryosunda, hiçbir geri dönme olmaz, solunum kasları etkilenir, en kötü ihtimal ölüm. Sendromun Kutalp'in yaşadığı tipinde, ölüm riski yüzde 50-60 civarında. Bundan sonra kontrolleri olacak."

-"Evimin neşesi geldi"-

Anne Aybegüm Özdemir ise şu anda 11 aylık olan Kutalp'in tedavisi sırasında doktorların "Her şeye hazır olun" uyarısında bulunduğunu, üzüntülü günler geçirdiklerini anlattı.

Tedavi sırasında bir günü umutla geçirdikten sonra bebeğinin kalbinin durması üzerine tüm ümitlerini yitirdiğini ifade eden Özdemir, "Sersem gibi olup ne düşüneceğimizi bilemedik. 'Her şeyi bekleyin' diyorlar. Yıkılıyorsun, diğer çocukları da görüyorsun, psikolojik olarak insan çöküyor. Çocuğumu her gördüğümde gülerek gitmeye, ağlamamaya, dik durmaya çalıştım" dedi.

2 aya yakın süren tedavisinin ardından bebeğinin yeniden sağlığına kavuşmasının mutluluğunu yaşadığını vurgulayan Özdemir, şunları kaydetti:

"Doktorlar, 'Her şeye hazır olun' demişti. Kutalp'le biz de iyileştik. Şimdi yüreğim her şeyde hopluyor, ufacık şeyde yeniden hasta olacak diye düşünüyorum. Bir yandan da 'Bize bir daha uğramaz' diyorum. İyi düşünüyorum ki iyi olsun. İnşallah bir daha Allah göstermez, bize de kimseye de. Çok zor bir anne için. Evlatlarımın tadını çıkarmaya çalışıyorum, onunla daha çok vakit geçirmeye, ilgilenmeye çalışıyorum. Tedavi boyunca hastane bahçesinde otomobilde uyuduk. Ben oradaysam beni hisseder gibi düşünüyor insan. 30 gün arabada kaldık, 15 gün ikinci basamakta çocuğumun yanında kaldım. Allah diğer çocuklara da şifasını verir inşallah. Hastalığı bebeklere hiç yakıştıramıyorsunuz. Çok şükür evimin neşesi geri döndü."