Fenerbahçe'nin 'Cankurtaran'ı Volkan Demirel, kendisini dünya çapında bir kaleci olarak nitelendirirken, bugünlere gelmesinde Beşiktaşlı Rüştü Reçber'in de çok emeği olduğunu söyledi. FourFourTwo'nun Mart sayısında Hilal Gülyurt'a konuşan milli kaleci, kariyerinden iç dünyasına, evlilik hayatından kişiliğine kadar birçok konuda özel açıklamalar yaptı.
**İşte Volkan Demirel'in dünyası:
**
Küçükken oynamak için çim saha bulamadığımdan betonda oynardık ve ben betonda bile plonjon çekerdim. Engin ağabeyi, Rüştü ağabeyi betonda taklit etmeye çalışırdım. Atlamanın sıçramanın başıma açacaklarını düşünmeden yapardım. Şimdi de bu devam ediyor. İyi kaleci olmak için korkusuz olmak gerekir. Bu korkusuzluk ve cesaret beni buralara kadar getirdi. Hayatımdan da memnunum. Fiziğimin bana olumsuzluk getirdiğini henüz görmedim. Özgüvenimi de fiziğime borçluyum.
"RÜŞTÜ AĞABEY BENİM İDOLÜM"
Ben ona 'Rüştü ağabey' değil, sadece 'ağabey' derim. Benim üzerimde çok emeği var. Stilime oturan birçok hareketi ondan çaldım. Rakip de olsak her zaman birbirimizin iyiliğini isteriz. Bana şut çeken herkesin de üzerimde emeği var. Mert ve Ertuğrul'a özellikle benim yaptığım hataları yapmasınlar diye tavsiyeler veririm. Her şeyin başında çalışmak geliyor. Biraz çalışmak, biraz yetenek ve biraz da şans varsa her şey çok daha kolay.
Kartal'da oynarken en çok anneme 'Fenerbahçe'nin kalesi bir gün benim olacak. Milli takım forması da giyeceğim' demiştim. Onur'u Karcemarskas'ı, Hakan'ı ve Ufuk'u çok beğeniyorum. Rüştü ağabey idolümdür. Türk kalecilere güvenilmeli. Kalecinin takımın arkasında durduğu gibi kulüp de kalecinin arkasında durmalı. İki, üç sezon hatalarına göz yumulmalı. Kalecilik düşüp kalkarak öğreniliyor.
"TRAVMAYI ATLATTIK, ŞAMPiYON OLACAĞIZ"
Soyunma odasına girene kadar neyin ne olduğunu bilmiyordum. Şampiyon olmadığımızı duyduğumda büyük bir şok geçirdim. Oysa şampiyonluğa çok sevinmemiştim. Berabere bittiği için skor beni tatmin etmemişti. İçime sinmemişti. Ben kazanarak şampiyon olmak isterken zaten olamadığımızı öğrendim. Denizli'de şampiyonluğu bıraktığımızda bu kadar üzülmemiştim.
Milli Takım'la birlikte Amerika'ya gidince hava değişimi bana biraz iyi geldi. Sorunun üzerini örtse de kapatmadı. Bocaladığımız dönemde onun da etkisi vardı ama artık her şey yolunda. En güzel sonuca inandığımdan sezonun bitmesini sabırsızlıkla bekliyorum. Bu sezonun sonunda her şey istediğimiz gibi olacak.
"ÇOK GÜZEL GOLLER YEDİM"
Bugüne kadar çok güzel goller yedim. Bu golleri güzelleştirenlerden biri de çoğunda uçtuğum için bendim (gülüyor)! 'Volkan topa niye uçmuyorsun?' diye bana kızanlar olabiliyor. Bunun üzerine bana şarkı yazanlar bile oldu. 'O toplar gol olur mu? Kale böyle korunur mu? Volkan topa bir uçsan, saçların bozulur mu?'
"GOL OLACAK TOP GELİŞİNDEN BELLİDİR"
Uçarak, koşarak kimseyi kandırmanın alemi yok. Gol olacak top gelişinden bellidir. O topa hamle yapsanız da yapmasanız da o top içeri girecektir. Bu bence sahtekarlık. Hamle yapabilecek olsam vücudum beni yönlendirir.
"DÜNYA ÇAPINDA KALECİYİM"
Dünya çapında bir kaleci platformu olsaydı ben o platformda olurdum. Türk futbolunun izlenirliği çok geride kalıyor.Bu da oyuncuların yurt dışında kendilerinden söz ettirmelerini zorlaştırıyor.
"İSPANYA'NIN, İNGİLTERE'NİN FENERBAHÇESİNE GİDERİM"
Aslında Avrupa'ya gitmeyi gözümde çok büyütmedim. Yurt dışına çıkarsam gittiğim ülkenin Fenerbahçe'sine gitmek isterim. İspanya'nın ya da İngiltere'nin Fenerbahçe'sinde oynamak isterim. Bunun dışındaki takımlardan teklifler aldım ama gitmedim. Derede yüzmektense okyanusta boğulmayı tercih ederim.
"SEVILLA'DA YENİLELİM DİYE DUA ETTİM"
Sevilla maçında 2 tane kötü gol yedim. O golleri yedikten sonra yaptığım tek şey dua etmekti. 'Allahım maç 3-3 bile bitmesin, 3-2 bitsin penaltılarda kendimi affettireyim' dedim. Dualarım kabul oldu ve üç penaltı çıkartınca vicdanım rahatladı. Orada ağlamıştım. Annem beni arayıp ağlayınca dayanamamıştım.