Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, iptal edilen Galatasaray-Fenerbahçe Süper Kupa maçının ardından ilk kez konuştu. İşte Ali Koç'un açıklamalarının tamamı...
Ali Koç: "Dursun bey ile 'takımlarımız sahaya bu ısınma tişörtleriyle çıksınlar, bir sıkıntı olursa oynamayalım' dedik ancak sonra stattaki federasyon yetkililerinden garip mesajlar gelmeye başladı. Polisler soyunma odasına girdi. Normalde soyunma odasına kimse giremez. Polisler girip Yurtta sulh cihanda sulh ve Ne mutlu Türküm diyene yazılı pankartlara el koydu."
Ali Koç: "Son olaydan sonra Mehmet Büyükekşi'nin istifa etmesi gerektiğini düşünüyorum."
Ali Koç: "Kasım başından bu yana bu ülke futbolunda yaşananlar başka yerde yaşansa yer yerinden oynardı. Bakın, bahis olayı vardı. Soruşturuluyordu, soruşturan kişinin Erzurum'a tayini çıktı."
Ali Koç: Devletimize ve hükümetimize söylendiği gibi Galatasaray ve Fenerbahçe her şeyi biliyordu, sözle vekalet verdiler ki biliyorsunuz sözle vekalet verilmez. Her şey olağan seyrinde giderken son dakika vazgeçtiler söyleminin gerçekle uzaktan yakından alakası yok. Bize en başta bu olaylar söylenseydi biz zaten Suudi Arabistan'a bile gitmezdik."
Ali Koç: "Süper Kupa maçının Samsun ya da Ankara'da oynanması konuşuluyor. Biz Ocak ayında oynanmasını istemiyoruz. 1.3 milyon aldık, üzerine 300 daha geldi mi, haberim yok. Aldığımız parayı tabii ki iade edeceğiz."
Ali Koç: "İnsanlar stadyumda, biz toplantıdayız. Maçın oynayıp oynanmayacağını bilmiyoruz. Soyunma odalarında uygulanan tavrı görünce arayıp takım otobüslerini durduruyoruz. Sayın Dursun Başkan'a da haber veriyoruz. Onlar da durduruyor."
Ali Koç: "Ali Koç başkanken Fenerbahçe ligde asla şampiyon olamaz! Seçimde aday olmayı planlamıyorum. Önümüzdeki kongrede aday olmayı düşünmüyorum. Fenerbahçe'nin 10 yıldır şampiyon olmamasını sportif tesadüf mü zannediyorsunuz?"
Ali Koç: "Bizim Cumhurbaşkanımız ile sıkıntımız yok. Cumhurbaşkanımızın bizimle ilgili sıkıntıları olduğunu görmüyorum. Yatırımlarımızda, açılışlarımızda sağ olsun yanımızda oldu. Bizi kafa kafaya getirmek isteyen katman var."
Ali Koç: "Galatasaray ve Fenerbahçe o gün sahaya çıksaydı, TFF 'çıkmayın' demezdi. Ali Koç neymiş ya? Bir eliyle herkesi Riyad'a gönderiyor diğer eliyle maçı iptal ettiriyor. Böyle bir şey olabilir mi? Bizim ülkemize iki yabancı takım gelse bizim hassasiyetlerimize uymak zorundalar. Takdir edersiniz etmezsiniz, tasvip edersiniz etmezseniz. Suudi Arabistan'da da böyle hassasiyetler varsa biz bunu maç günü mü öğreneceğiz? Buradaki sorumluluk TFF'de, çok net."
Ali Koç: "Pankartın hiç üstünde durmadık çünkü TFF'nin pankartları vardı. Biz sadece barış mesajı vermek istedik. Rusya-Ukrayna maçında da kullandık. Avrupa maçlarında da kullandık. Bu pankart üzerinde ısrar dahi etmedik çünkü TFF bize şu ve bu pankartlarla çıkacaksınız diye yazı yazdı. Bu yazıda 'İki takımımız da sahaya Şanlı Cumhuriyetimizin 100. Yılı Kutlu Olsun pankartı ile çıkılacaktır' yazıyordu."
Ali Koç: “Maç günü; TFF’nin pankartlarının değiştiğini, maç öncesi çocuklarımızın giyeceği tişörtleri ve Norm Ender’in ‘Parla’ şarkısının programdan çıktığını öğrendik. TFF, ‘Cumhuriyetimizin yüzüncü yılı kutlu olsun’ pankartını iptal edip ‘Yüzüncü yılımız kutlu olsun’ pankartı ile çıkacağımızı söyledi. Cuma günü yeni pankart bastırdılar. Bize yazıyla gelen, çocuklarımızın çıkacağı tişörtler de programdan kaldırıldı. Üçüncüsü de, 'Parla' şarkısı."
Ali Koç: "Şöyle bir haber geldi stattan. Federasyonun statta bulunan yetkili isimlerinden. 'Buraya gelindiği takdirde takımların üstünü arayacağız.'"
Ali Koç: "Yurtta sulh, cihanda sulh pankartını kabul edemeyeceklerini söylediler, tamam dedik. Ama Atatürk baskılı tişörte karşı çıktıkları için bunu kabul etmedik."
Ali Koç: "Sayın Büyükekşi 'bizde her şey normal' diyor. Programı anlatıyor. Ben de 'her şey yolundaysa neden çağırıldık' diyorum. Pankart ve tişört söyleniyor. 'Pankartı kafadan sildik ama tişört olmazsa olmaz' diyoruz çünkü biz 100. yıl formamızı sadece bir kere kullandık. Üstünde hiçbir logo vs. yoktu. Bu maça bu formayla çıkamaycağımız için ısınmaya bununla çıkmak istedik. Anlatılan programın içinde bunun sıkıntı olabileceği aklımızın ucundan geçmedi."
Ali Koç: "Bu süreçte en az sıkıntılı taraf Suudiler. Bizim anladığımız kadarıyla, maçtan günler önce programla ilgili sıkıntılar ortaya çıkmaya başlamış. Buradaki sorumluluk Türkiye Futbol Federasyonu'nda."
Ali Koç: "Otele gidiyoruz, kat tıklım tıklım. Yöneticilerimle toplantıya girmek istiyorum, 'tek gireceksiniz' deniyor. Toplantıda Gençlik ve Spor bakanımız var. Odaya giriyoruz. Masaya oturuyorum Sayın bakanımızın da iki danışmanı var. Sonrasında eski Gençlik ve Spor bakanımız da geliyor. Bize bir orta yol bulmamız gerektiği söyleniyor. Sayın Büyükekşi 'bizde her şey normal' diyor. Programı anlatıyor. Ben de 'her şey yolundaysa neden çağırıldık' diyorum. Pankart ve tişört söyleniyor. 'Pankartı kafadan sildik ama tişört olmazsa olmaz' diyoruz çünkü biz 100. yıl formamızı sadece bir kere kullandık. Üstünde hiçbir logo vs. yoktu. Bu maça bu formayla çıkamaycağımız için ısınmaya bununla çıkmak istedik. Anlatılan programın içinde bunun sıkıntı olabileceği aklımızın ucundan geçmedi. Galatasaray da o gün 'Ne Mutlu Türküm Diyene' yazan bir pankart bastırmış ve ısınma tişörtlerine Atatürk logosu eklemiş."
Ali Koç: "Kesinlikle konuşmayı düşünmüyordum. Konuşmak zorunda bırakıldım. Konuşmayacaktım. Riyad'daki kriz toplantısından sonra yetkililer konuşsun, kulüpler konuşmasın istemiştim. Bilgi kirliliği var, masumane bilgi kirliliği var, artniyetli bilgi kirliliği var. Dezenformasyona hizmet etmeme adına konuşmamayı tercih etmiştik. Son 5 gündür Fenerbahçe ve benim şahsımın etrafından döndürülmesi, iftiralar, yalanlar, belli merkezden düğmeye basılarak yapılan müthiş bir iletişim operasyonuna başladılar."
Ali Koç: "Çarşamba günü maçtan önce, sabah 9 buçuktan önce yazı yazdık. 'Isınmaya bu tişörtle çıkacağız, maça bu pankartla çıkacağız...' diye. Cevap alamadık. Ertesi gün bir daha yazdık. Yine cevap alamadık."
Ali Koç: "Maç günü Suudi yetkililerle iletişimimiz oldu. Yazışmalar ortaya çıkarsa işin aslı astarı ortaya çıkacaktır. Ortada büyük bir fiyasko var. Dibine inmeye çalışıyoruz. Bu nasıl oldu?"
Ali Koç: “Sezon başında TFF, Almanya ve Suudi Arabistan konusunu bizlerle paylaştı. Almanya izin vermedi. Sonrasında biz 'Suudi Arabistan doğru olur' diye düşündük. Dünya futbolunun gözü Suudi Arabistan'ın üzerinde. Ciddi yatırımlar yapıyorlar"
Ali Koç: "Biz bir mektup yazdık, hafta içinde federasyona. Protokolü rica ettik. Protokolu değil, maç öncesi süreçteki iki taraf arasındaki yazışmaları da istedik. Bizimle TFF arasında hiçbir anlaşma ve protokolümüz yok. Bence aslında sürecin çok amatörce yürütüldüğünü konulardan biri. Bizimle TFF arasında sözleşme yok. TFF ile Riyadh Season firması arasında sözleşme var. Bu sözleşmeyi biz görmedik. İddia ediliyor ya 'Sözleşme var, kulüpler imza attı, son dakika bu sözleşme dışında şartlar dayattılar' deniyor. Biz hiçbir sözleşme görmedik."
Ali Koç: "Süper Kupa finaline atanan hakem olacak iş değil. Futbol dünyasını biraz biliyorsanız söz konusu hakemin hangi takıma ne kadar yakın olduğu, geçmişi bilinen bir şey. Çok rahatsız olduk bu işten. Biz oraya gitmişken yabancı hakem istemiştik."
Ali Koç: "Bu kesinlikle TFF'nin kendi başına aldığı karar değil. İstişare edildi. Fenerbahçe ve Galatasaray olarak baskı olmasına rağmen projeye devam ettik. Galatasaray Kulübü, TFF'ye bir yazı yolluyor 'oynanmasın' diye. TFF Başkanı bizleri çağırdı, 'Ne düşünüyorsunuz?' dendi. Biz aynı noktada durduk. Galatasaray 'Oynamayız demiyoruz ama amir olarak senin karar vermen lazım, üstümüzden bu yükü almalısınız' dendi. TFF açıklama yaptı, 'TFF kararı olarak Riyad'da oynanacağı' söylendi. Hatta orijinali 30 Aralık'tı, 29'una alındı ki oyuncular aileleriyle yılbaşını geçirsin diye..."
Ali Koç: "İki kulübün de yakından uzaktan sözleşmeyle ilgili hiçbir şey bilmediğini görüyoruz. Cevapta diyor ki kısaca, 'Gizlilik vardır, bunu paylaşamayız, çok arzu ediyorsanız gelin, hukukçu yollayın gösterelim' deniyor."
Ali Koç: ”Hakem yumruklama olayından sonra TFF Başkanı yabancı hakem düşüncesinden 180 derece döndü. Buna biz anlam veremedik."