İşte o açıklama;
Cumhuriyet Gazetesi’nde bugün yayınlanan ve Sayın Mehmet Ali Şahin tarafından yapılan açıklamaları da ihtiva eden haber hususunda aşağıda yazılı açıklamanın yapılması zarureti hasıl olmuştur.
Öncelikle ifade etmek isteriz ki gazetede yer alan haberin giriş cümlesinde belirtildiği şekilde Fenerbahçe Spor Kulübü ile herhangi bir siyasi parti arasında polemik söz konusu değildir. Bizlerin mensubu ve yöneticisi olduğumuz Fenerbahçe Spor Kulübü, isminden de yazılı olduğu üzere bir spor kulübüdür. Fenerbahçe Spor Kulübü aynı zamanda Türkiye’nin en büyük sivil toplum kuruluşlarından birisidir. Fenerbahçelilerin ve Fenerbahçe Yöneticileri’nin de diğer kulüp taraftarları ve yöneticileri gibi siyasete dair düşünceleri olmakla birlikte Fenerbahçe Spor Kulübü’nün siyasi bir faaliyeti yoktur ve herhangi bir siyasi partiye yakınlığı ya da karşıtlığı yoktur. Fenerbahçe Türkiye’dir. Fenerbahçelilik her türlü inanca ve düşünceye sahip Fenerbahçeliler tarafından tutku ile desteklenen bir üst kimliktir.
Sayın Şahin, birkaç gün evvel siyasi bir konuda fikir beyan ederken hükümet kurma çalışmaları sırasındaki bazı siyasi partilerin tavrı ile Başkanımız Sayın Aziz Yıldırım’ın Basketbol A Milli takımı ile ilgili tavrı arasında bir paralellik kurmuştur. Sayın Şahin’in bu açıklaması, Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım’a ve onun şahsında Fenerbahçe Spor Kulübü’nün manevi şahsiyetine yönelik olarak yapılmış haksız, gereksiz, ön yargılı bir açıklamadır.
Bu açıklama üzerine Kulübümüz Genel Sekreteri ve Basın Sözcüsü Sayın Mahmut Uslu tarafından yapılan açıklamada Fenerbahçe’nin bir spor kulübü olduğu, siyaset içinde olmadığını, Fenerbahçe’nin siyaset içine çekilmesine asla müsaade etmeyeceğimiz yönünde bir açıklama yapılmıştır. Açıklamanın devamında ise Sayın Uslu, ülkemizde son günlerde artan terör eylemleri ve şehit haberleri karşısında siyasetin buna çözüm bulması gerektiği düşüncesini kamuoyu ile paylaşmıştır. Sayın Uslu tarafından paylaşılan bu düşüncenin tüm siyasilere açık bir çağrı olduğu, her hangi bir parti karşıtlığına ya da yandaşlığına yönelik olmadığı açıktır.
Hal böyle iken Sayın Şahin, bugünkü açıklamasında önceki açıklamasının, Fenerbahçe’nin milli takıma oyuncu gönderilmemesine yönelik olduğunu, eski bir gençlik ve spor bakanı olarak bu konuda görüşlerini açıklamasının ise doğal olduğu şeklinde, önceki açıklamasının niyeti ve içeriği ile bağdaşmayan yeni bir açıklama yapmış ve Sayın Uslu’yu mafyavari tehditler savurarak kendisini susturmak istediğini, Fenerbahçe’nin sarı lacivert bayrağının Türkiye’nin ay yıldızlı bayrağından daha üstün olmadığını ifade etmiştir.
Bir kez daha anlaşılması için konuyu baştan anlatmak gerekirse, şu anda Basketbol Milli Takımının başında olan bu şahıs, Türkiye Ligi Final maçında uydurma güvenlik endişesi ile takımımızın karşısına takımını çıkaramayan ve bunun kara propagandasını yapan, üzerinde kulübümüzün logosu bulunan havluyu çiğneyen, taraftarlarımıza spor ahlakına sığmayacak şekilde el hareketi yapabilen, hocamızın elini sıkmayan biri olması sebebiyle tarafımızdan “Spor Ahlakına Sahip Olmayan” bir insan olarak nitelendirilmiş ve bu konu mahkemeye taşınmıştır. Sayın Şahin ise bilerek ya da bilmeyerek bahse konu şahsı koruması altına almış, yeterli bilgi sahibi değilken ve hiçbir mantıklı sebep yokken konuya gereksiz yere dahil olmuştur. Bizler, bu şahsın Spor Ahlakına Sahip Olmadığını mahkemede ispat edeceğiz. Bu vesile ile ifade etmek isteriz ki Spor Ahlakı Olmayan Bir Şahsın neden milli takımın başına getirildiğini de anlamamaktayız.
Bu şahsın halen antrenörlüğünü yaptığı Türk Milli Basketbol Takımımıza sporcu vermeme konusundaki söylememiz üzerine Sayın Şahin tarafından bir takım haksız benzetmelere maruz kalan kulübümüz, Türk Milli Futbol Takımı’na hali hazırda 6 sporcu göndermiştir. Başında bulunduğu milli takıma oyuncu gönderen, büyük camiamıza hakaret eden bu şahsın antrenör olduğu Türk Milli Basketbol Takımı’na oyuncu göndermeme yönündeki kararlılığımız ortada iken Sayın Şahin’in spor ahlakına sahip olmayan bu şahısla ilgili bir konuyu, hem de bu konuya ilişkin dava halen derdest iken Yüce Meclis’in Anayasal bir çalışma süreci ile benzer görmesi, bu konu üzerinde benzerlik kurup kıyas yapması son derece yanlıştır. Çünkü bizim konumuz söz konusu şahsın spor ahlakıyla ilgili bir konudur.
Sayın Şahin’in, konuya hakim olmadan ve derinlemesine bilgi sahibi değilken yaptığı açıklamalardan anladığımız, Sayın Şahin’in konuyu başka bir platforma taşıma gayreti içinde olduğu gerçeğidir. Zira bu tarz yüzeysel açıklamalar, Sayın Şahin için zul olmalıdır. Kulübümüzün milli takımlara karşı genel bir tavrı olsa, örneğin Atletizm, Yüzme ve Kürek dallarında milli takımlara sporcu göndermezdik. Ancak böyle bir şey söz konusu olmadığından, bugün milli takımlarımıza en çok sporcu, kulübümüzden çağrılmaktadır. Bunun en son örneği de, Dünya Atletizm Şampiyonası Finali’nde, ülkemizi ve kulübümüzü başarıyla temsil eden sporcularımız Ramil Guliyev ve Yasmani Capello Escobar’dır. Bu itibarla Sayın Şahin’in kendisine sorması, araştırması gereken bir başka soru ise Kulübümüzün neden diğer spor branşlarıyla ilgili değil de kadın ve erkek basketbol Türk Milli Takım antrenörleriyle ilgili bu tarz bir rahatsızlığının olduğudur. Kadın Milli Basketbol Takımımızın antrenörüyle ilgili rahatsız olduğumuz husus ise bu takımımızın başında antrenörlük yapan şahsın milli takım çatısı altında kulübümüzde yetişmiş bir sporcuyu etkileyerek kendi çalıştırdığı kulüp takımına transfer etmesidir.
Sayın Uslu’nu basın sözcüsü olarak yaptığı açıklamanın mafyavari ve Sayın Şahin’i susturmaya yönelik olmadığı aşikardır. Bununla birlikte bu hususun yüksek takdiri halkımıza aittir. Bizler için en kutsal değerin, Türkiye Cumhuriyeti’nin şehit kanlarından al rengini alan Ay Yıldızlı bayrağımız olduğu tartışmasızdır. Sayın Şahin tarafından yapılan bu yeni açıklama tamamen gereksiz, yersiz olmaktan öte bir şey değildir. Sayın Şahin’den beklentimiz, eski bir spor bakanı olarak tüm takımlara eşit mesafede durması, konu Fenerbahçe olduğunda Fenerbahçe’ye ve değerlerine karşı ön yargılı ve karşıt olmamasıdır.