Deniz Çakır'ın fotoğrafları için tıklayın...
Ferhunde'nin bu kadar fenomen bir karakter olacağını düşünmüyordum. Ferhunde'ye ilk zamanlar kötü kadın olarak bakıyorlardı ama artık çok boyutlu bakabiliyorlar. "Kötü kadın" diye baksalar bile pozitif düşünmek gerekiyor. Demek ki inandırmışım onları. Senaristler çok boyutlu yazıyorlar. Ben de elimden geldiğince çok boyutlu oynamaya çalışıyorum.
Deniz Çakır'ın fotoğrafları için tıklayın...
Dizi adeta Dallas'a döndü. Kim iyi, kim kötü karışmış durumda.
Aynen öyle. Diziye baktığınızda kim iyi ki. Ferhunde'ye kötü diyorsanız kızlara ne diyeceksiniz. Kızların hata yapmaları için daha az lüksleri var. Ferhunde'nin zorluklar çektiği bir geçmişi var. Yetiştirme yurtlarında büyümüş. Ama kızlara baktığınızda annesi, babası, düzgün bir yaşamları ve çocuklukları var. Bu kadar hata yapma şansları var mı ki, Ferhunde'yi bu kadar taşlıyoruz. Oynadığımız rolleri sevmek zorunda değiliz ama sahiplenmek zorundayız. Ferhunde hayatı çok basit kazanmamış. O yüzden tırnakları dışarıda yaşıyor. Seyircinin haksızlık ettiğini düşünüyorum Ferhunde'ye.
Ferhunde'yi oynarken ‘bu kadar da olmaz' dediğiniz zamanlar oluyor mu?
Elbette ki zaman zaman oluyor ama nedenleri, çocukluğu, geçmişi ortaya çıktıkça kendimce nedenler buluyorum. Ben de zaman zaman Ferhunde'ye kızıyorum. Bir taraftan haklı yanını bulmalıyım ki, layığıyla oynayayım.
Yeni sezonda 13 bölüm oynayacağız ve ocak ayında ekrana veda edeceğiz. Uzun süre aynı rolü oynamak aslında çok büyük bir dezavantaj. Sıkılırız biz ayrı rolü oynamaktan fakat çok derinlikli yazıyorlar.
Deniz Çakır'ın fotoğrafları için tıklayın...
Gelen sinema filmlerindeki roller kötü kadın mı? Çok şaşırtıcı ama Ferhunde'ye benzer roller hiç gelmedi. Çıta çok yükseldiği için işim daha zorlaştı.
Dizide Mithat Bey size evlenme teklif etti. Teklifi kabul edip sonunda mutluluğu yakalayacak mı Ferhunde? Sezon finali çok acayip olacak. İnsanları inanılmaz merakta bırakacağız. Ferhunde her şeyi yapabilir. Onu oralara götüren bir şeyler var. Ben bu aralar Ferhunde'den çok etkileniyorum. Ferhunde en sonunda mutluluğu yakalayacak.
Kostüm ekibimiz var ama ben saçıma, makyajıma ve kostümüme çok müdahale ederim. Ferhunde'nin bir tarzı var, biraz kokoş olması gerekiyor. Ben o kokoşluğu çok alaturka yaptırmamaya çalışıyorum. Ferhunde avam bir kadın değil. Biraz süslü olması gerekiyor. Ben makyajın oyunculukta ifadeyi öldürdüğüne ve ifadenin önüne geçeceğine inanıyorum. Ferhunde biraz süslü mecburen öyle giyinip makyaj yapıyorum.
Deniz Çakır'ın fotoğrafları için tıklayın...
Siz gerçek hayatta o kadar süslü giyinmeyi seviyor musunuz? Diziye başlamadan önce elbise giymeyi severdim. Üç senedir o kadar çok elbise giydim ki, normal hayatta artık giymiyorum diyebilirim. Daha çok spor giyiniyorum. Bir de ben topuklu ayakkabı giymiş bir insan değilim. Ferhunde'de başlangıçta yürürken çok zorlanıyordum. Onun sayesinde topuklu ayakkabı giymeyi öğrendim.
Ekranda tüm kadın oyuncular güzel, tüm erkek oyuncular yakışıklı. Yaptığınız işte görsellik bu kadar önemli mi sizce?
Maalesef birçok dizide herkes çok güzel. Böyle bir dünya yok ki. Çocuktan, hizmetçiye herkes çok güzel. Bence güzellik oyunculuk için dezavantaj. Ben kendimi çok güzel bulmam ama oyunculuk için biraz daha çirkin olmak isterdim. Elin yüzün düzgünse yelpazen sınırlandırılıyor. Ortalama güzellikte olan daha idealdir.
Bizdeki yönetmenler olanıyla yetiniyorlar. Şişman ve çirkin bir kadın gerekiyorsa onu buluyorlar. İnandığı oyuncuya sen bunu oyna demiyorlar. Öyle bir teklif gelse keşke. O kadar heyecanlansam da 20 değil, 40 kilo alsam.
Deniz Çakır'ın fotoğrafları için tıklayın...
Spor yapıyor musunuz?
Evet yapıyorum. Spor hayatımda olunca kendimi çok dinamik ve zihinsel olarak rahat hissediyorum. Aptal saptal şeylere takılmıyorum. Zihnimin işleyişi değişiyor.
50'li yıllarda yaşamak varmış
Oyunculuk dışında fotoğraf çektiğinizi de duyduk.
Fotoğraf bana çok nostaljik geliyor. Benim eskiye bir tutkunluğum vardır. Ben doğmadan önceki zamana. Nesil olarak da beni nostaljik bulurlar. Neslimin insanı değilim. İçinde insan ve ifade barındıran fotoğraflar çekmekten keyif alıyorum. Mesuda Eraslan yönetmenimiz ‘Kadrajın çok iyi bunun üstüne git' dedi. Bu beni cesaretlendi ve Serdar Güzel adlı bir arkadaşımla birlikte "Rabarba" isimli bir proje üstünde çalışmaya başladık.
Seslendirme sanatçılarının dublaj anındaki mimiklerini, ifadelerini portreliyoruz. Bildiğimiz seslerin hangi yüze ait olduğunu bilmiyoruz. Seslerle yüzleri birleştirmek istedik. Şu anda 65 kişiyi çektik bir o kadar daha var. Seneye eylül gibi sergimizi açacağız. Bazı oyuncular sadece oynuyorlar ve başkaları onları seslendiriyor. Bunlar kendilerine oyuncu diyorlar inanılmaz bir durum. Kendisini seslendirmeyen bir insanın oyunculukla ilgili cümleler kurması çok gülünç geliyor bana.
Deniz Çakır'ın fotoğrafları için tıklayın...
Hangi dönemde yaşamak isterdiniz?
1950'ler Türkiyesini yaşamayı çok isterdim mesela. 1980 sonrası gençlik her şeyin üstüne gelmiş. Hazıra konmaya alışmış bir nesil benim neslim. Yokun, hayırın ne olduğunu bilmiyor benim neslim. Yok diye bir şey var oysa ki. Mücadele veren bir nesil değiliz. Ben savaşlar döneminde o mücadeleleri vermek isterdim.
"40" adlı filmde oynadınız. Nasıl bir karakterle seyirci karşısında olacaksınız?
Bir hemşireyi oynadım. Benimle benzerlikleri olan bir karakter. En son numaralara takmış kafayı. Hayatın sırlarının sayılarla çözüldüğüne inanan saplantılı bir karakter.