Festival Mersin’e önemli katkılar veriyor...

11. Mersin Uluslararası Müzik Festivali Yürütme Kurulu Başkanı Faik Burakgazi, hiçbir şey için geç kalınmış sayılmaması gerektiğini belirterek, Mersin’in mevcut değerlerinin bugün farkına vardığını söyledi. Burakgazi, “Önemli olan bugün işe başlamaktır ve işe başlanmıştır” dedi.

11. Mersin Uluslararası Müzik Festivali devam ediyor. Festivalde bugüne kadar geçen süreci İHA muhabirine değerlendiren Festival Yürütme Kurulu Başkanı Burakgazi, festivalin şu ana kadar oldukça iyi geçtiğini kaydetti. Festivalin Mersin’in dünyalı bir kimlik kazanmasına çok önemli katkılar verdiğinin altını çizen Burakgazi, “Bir kent dünyalı olarak kendini görmek istiyorsa, yani marka bir kent, uluslararasında bilinen bir kent olmak istiyorsa kimliğini güçlendirmek zorundadır. Kimliği güçlendirmenin çeşitli yolları vardır. Ekonomide iyi olacaksınız; kentteki yaşam kalitesi ve üretim gücünde yüksek bir yerde olmanız da gerekir. Yaşam kalitesi derken insanların yaşarken mutlu oldukları, doya doya yaşadıkları bir kaliteden söz ediyorum. Böyle bir kaliteyi bulmak için de o kaliteyi kentin ayrıntılarına gizlemek lazım. İşte bu kentin ayrıntılarında bu kurumların ürettikleri var” diye konuştu. Mersin Uluslararası Müzik Festivali’nin de bu ayrıntılardan biri olduğuna işaret eden Burakgazi, festivalin misyonunu, ‘Mersin’e dünyadan insanları çağırmak, kentin kimliğini, değerlerini gelenlerle buluşturmak, onlara tanıtmak’ olarak açıkladı. Fransız tarihçi Braudel’in, Akdeniz’i anlatırken ‘Bin bir deniz. Bir uygarlık değil, birbiri üzerine yaslanmış birçok uygarlık’ ifadesini kullandığını anımsatan Burakgazi, şunları söyledi: “Kilikya bölgesi, Türkiye’nin en zengin arkeolojik ve tarihi bölgelerinden biri. Biz de bu zenginliğin değerlendirilmesi, geliştirilmesi ve bunun dünyaya tanıtılması gerektiğini söylüyoruz ve bunun gereğini yapıyoruz. Bugün bu alanlarda görevli insanlarız. Bu altyapıyı yarın kültür ekonomisine sunabilmek için bu değerleri yaratıyoruz. Mersin Uluslararası Müzik Festivali ve diğer sanatsal organizasyonların güç kazanması için çaba harcıyoruz. Çünkü hepsinin birleşmesiyle oluşacak bir kalite, kentin yaşam kalitesini belirleyecek.”Hiçbir şey için geç kalınmış saymamak gerektiğinin altını çizen Burakgazi, Çetin Altan’ın “Enseyi karartmayalım” ifadesine gönderme yaparak, ‘enseyi kararttık mı, karartmadık mı’ tartışmaları yerine biran evvel olaya başlamanın asıl olduğunu dile getirdi. Mersin’de artık adım atıldığını ve başlandığını belirten Burakgazi, şöyle devam etti: “Bir biçimde bu kent, bu değerlerinin farkında oldu. Böyle bir potansiyeli değerlendiremeyeceksek eğer işte o zaman enseyi karartmaya doğru gitmekteyiz demektir. O nedenle bugün fark ettik, gecikmeli de olsa bugün fark etmek ve bugün başlamak önemli olandı, bugün bu kent başladı, artık bu değerlerin farkında. Bütün bunların derlenip toparlanması, kotarılması ve insanlığın görseline sunulması önemlidir.” Mersin Uluslararası Müzik Festivali’nin bu kapsamda tarihi mekanları da kullandığına dikkat çeken Burakgazi, dünyanın böyle mekanları çok iyi kullandığına vurgu yaptı. Böylece kültür ve inanç turizmine çok büyük bir altyapı olaşacağını aktaran Burakgazi, “İnanç turizmi bağlamında nasıl ki, İslam dünyası için Kabe olağanüstü bir kutsallık taşır, Hıristiyan dünyası için de Ayatekla’dır, Saint Paul’dür. İşte bunlar bizim değerlerimizdir. Biz bunları işleyip o misyonları yüklersek, o ekonomiden de pay alırız, kimliğimiz de o kadar zenginleşir. Saint Paul bugün Hıristiyan dünyasının son derece önemli bir isimdir ve Tarsus’ta yaşamıştır. Yani bunu yüzyıllar sonra keşfetmek bugünlere kadar uzandı ne yazık ki. Keşkelerle de bir yere varılamayacağına göre, keşfedilen bugün işe başlamaktır ve işe başlanmıştır” ifadelerini kullandı. Bu anlamda, festival etkinlikleri kapsamında gelen insanları kent değerleriyle de buluşturduklarını anlatan Burakgazi, Mersin’in çok kültürlülüğünü, sahip olduğu değerleri kullanmak zorunda olduğunu, bunu kullanmanın bir yolunun da Uluslararası Müzik Festivali olduğunu kaydetti. Klasik müzik eksenli bir festivalde, yaptıkları bazı etkinliklerle eleştiriler de aldıklarını dile getiren Burakgazi, “Tüm toplumun kucaklaması, kendini olayın içinde hissetmesi için yer yer farklı sanat dallarına da yer veriyoruz. Bazen de eleştiri alıyoruz. Mesela kentin çevreleyen çeperlerindeki mahallelerinde halk müziği konserleri koyduk. Son derecede güzeldi, müthiş keyif aldı insanlar. Ayrıca görsel şölenler yapıyoruz; Portekiz müziği FADO’yu Mersinlilerle tanıştırıyoruz. Görsel olarak da Almanların sunduğu Dünya Dans Şampiyonlarını getiriyoruz” şeklinde konuştu. Festival kapsamında etkinliklerin yapıldığı salonların boş kalmadığının altını çizen Burakgazi, Türkiye’de oransal olarak en yüksek seyircinin Mersin’de bulunduğuna dikkat çekti. Festivale İstanbul, Ankara, Adana, Gaziantep’ten seyirci geldiği bilgisini veren Burakgazi, bölgesel kalmamak gerektiğini, seyircinin değişkenliğinin kendilerini daha mutlu edeceğini sözlerine ekledi.

Fotoğraf : Çiğdem YURDAGEL