TANJU ÖZKAYA - CEMİL MURAT BUDAK - Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) üye olmak suçundan yargılanan sanık S.A, etkin pişmanlıktan yararlanmak isteyen örgütü mensuplarına cezaevinde baskı yapıldığını, bu nedenle birçok kişinin mahkemelerde gerçeği anlatmasının engellediğini belirtti.
Yargılandığı Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesine gönderdiği dilekçede etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istediğini ifade eden S.A, örgüte dair bildiklerini anlattı.
Darbe girişiminden önce Telekomünikasyon İletişim Başkanlığında (TİB) uzman olarak görev yaptığını belirten S.A, FETÖ ile kamuoyunda "cemaat" olarak bilindiği dönemde tanıştığını, bu ilişkisinin 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimine kadar sürdüğünü kaydetti.
Bu süreçte silahlı terör örgütü faaliyeti olarak sayılabilecek bir eylemde bulunmadığını öne süren S.A, dini duygularla hareket ettiğini, bunun dışında bir amaç gütmediğini savundu.
Örgüt sohbetlerine katıldığını ve maddi yardımda bulunduğunu dile getiren S.A, toplantılarda FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in kitaplarının okutulduğunu, sözde vaazlarının izlettirildiğini aktardı.
Örgüt içinde bulunduğu zaman anlam veremediği gelişmelere de şahit olduğunu dile getiren S.A, "Hacca gitmek için hazırlık yapıyordum, bu kapsamda para biriktirdim. Bunu öğrenen örgüt yöneticisi Buhari Tekalan bana, 'Hacca gideceğine bu parayı hizmet gurubuna yatır, daha çok sevap kazanırsın. Sırtımızda hizmetin çok ağır yükü var, bu bilinçle hareket etmeliyiz.' dedi." ifadelerini kullandı.
Örgüt yöneticisi Tekalan'ın Afrika'da açılacak su kuyusu için kendisinden bin dolar istediğini ancak 100 dolar verebildiğini belirten S.A, "Bu miktarı az gören örgüt abisi, 'TİB'te her ay bin lira veren var, senin verdiğin para az' diyerek tepki gösterdi. Bu kuyuları açıp açmadıklarını bilmiyorum." dedi.
- TİB'in gizli bilgilerini sızdırmışlar
Örgüt toplantılarında, TİB'in gizli bilgilerinin istendiğini anlatan S.A, kurum çalışanı Kamil kod adlı Necmi Güngör'ün bu talebi yerine getirerek, bazı gizli evrakları örgüt yöneticisine verdiğini açıkladı.
Bu belgelerin, örgütün kapatılan yayın organı Samanyolu televizyonunda haber olarak yayınlandığını gördüğünü bildiren S.A, "Söz konusu evraklardan bazıları o dönem TRT'de çalışan Ahmet Böken'e elden teslim ettik. O esnada bizi tanımayan Böken'in soğuk davranması üzerine yanımızdaki kişi, bizim de hizmet hareketinden olduğumuzu söyleyince tavrı değişti. O an anladım ki bunlar bütün kamu kurumlarına sızmış." diye konuştu.
- Örgüt abisi ByLock yükletmiş
"Ömer hoca" kod adlı örgüt yöneticisinin telefonuna örgütün şifreli haberleşme programı ByLock'u yüklediğini ifade eden S.A, örgüt elebaşı Gülen'in talimatlarının bu program üzerinden kendilerine ulaştırılacağının söylediğini aktardı.
İtirafçı S.A, bir süre sonra ByLock'u teknik bir sorun nedeniyle kullanamadığını, bu durumu bildirdiği örgüt yöneticisinin tableti üzerinden programı yeniden yüklediğini belirtti.
- "İtirafçı olmak isteyenleri engelliyorlar"
Örgüt üyeliği suçlamasıyla 16 ay tutuklu olduğunu, soruşturma başında etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istediğini ancak kendisine baskı yapıldığını öne süren S.A, şöyle devam etti:
"FETÖ üyeliğinden yargılananlar, genellikle aynı koğuşlarda kalıyor. Cezaevinde örgüt mensuplarının çok ciddi bir baskısı var. Mektuplarım ve evraklarımın aynı koğuşta kaldığım örgüt üyeleri tarafından okunduğunu fark ettim. Etkin pişmanlıktan yararlanmak sanıldığı kadar kolay değil. Yakın bir zaman önce etkin pişmanlıktan yararlanmak isteyen bir sanığı darbettiler. Daha sonra bu kişi, etkin pişmanlık talebinden vazgeçti. Ancak gelinen durumda her türlü riski göze alarak etkin pişmanlıktan yararlanmak istiyorum. Benim evladım dışarıda ağlıyor, bunların başları yurt dışına kaçtı."