KIRKLARELİ (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen aleyhinde kitap yazacağının duyulmasının ardından kaçırılan ve cesedi denizde bulunan gazeteci Haydar Meriç ile belediye başkanları, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve gazetecilerin de aralarında bulunduğu 70 kişinin usulsüz dinlenilmesi ve takip edilmesine ilişkin, Gülen'in de dahil olduğu 3'ü firari, 20'si tutuklu 40 sanığın yargılandığı davaya devam edildi.
Kırklareli 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Halk Eğitim Merkezi'ndeki salonda yapılan duruşmaya, eski İstihbarat Şube Müdürü İbrahim Şimşek'in de aralarında olduğu 12 tutuklu sanık ile tutuksuz sanıklar katılırken, bazı sanıklar ise mahkemeye Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı.
İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesi'nce dava dosyasından tefrik edilen ve "usulsüz dinleme" davasıyla birleştirilmesine karar verilen A.T, M.K, R.R, Ö.B, T.Ç, H.Ş. ve İ.Ç. de duruşmaya tutuksuz sanık olarak katıldı.
Cumhuriyet Başsavcısı Ozan Kaya'nın da mahkeme salonuna gelerek duruşmayı takip ettiği görüldü.
Kimlik tespiti yapılması ile başlayan duruşmada, tutuklu sanık İbrahim Güneş, yargılama dolayısıyla nakil olduğu Kırklareli E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda 4 gündür hücrede tutulduğunu ileri sürdü.
Güneş, adil bir yargılama yapılmadığını iddia ederek, reddi hakim talebinde bulundu.
Tutuklu sanık İzzet Otyakmaz ve Serkan Kılıç da aynı talepte bulundu.
Cumhuriyet Savcısı İbrahim Topaldemir, sanıkların taleplerinin, ceza infaz kurumunun iç işleyişi olduğu ve mahkemenin bir yetkisinin olmadığı gerekçesiyle reddini istedi.
Mahkeme Başkanı Vahdet Yeltepe, sanıkların taleplerinin oy birliği ile reddine karar verildiğini açıkladı.
Yeltepe, reddi hakim talebinin duruşmayı uzatmak amacıyla yapıldığının anlaşıldığını belirterek, bunun reddedildiğini, sanığın itirazını 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ne yapabileceğini bildirdi.
Duruşmada savunma yapan tutuksuz sanık A.T, 2010 yılında İbrahim Şimşek'in şube müdürü olarak atanmasıyla şubede birtakım değişikliklerin yapıldığını ileri sürdü.
Haydar Meriç'in fiziki takibinin yapıldığı gün nöbet değişimi yapılarak gece çalıştırıldığını savunan A.T, il dışından gelen ekiplerden daha sonra haberinin olduğunu iddia etti.
A.T, 2013 yılında sürekli dış görevlere gönderildiğini ve şubeye girişinin yasaklandığını öne sürerek, ''Şube müdürü İbrahim Şimşek bir gün beni odasına çağırdı ve benim artık sürekli olarak dışarıda görev yapacağımı söyledi. Şubeye girişim yasaklanmış gibi 'Şubeye gelmeyeceksin dışarıda görev yapacaksın. Her akşam da rapor edeceksin.' demişti. Kırklareli sürekli olayın olduğu bir yer değil. Dolayısıyla sürekli de dışarıda olmamı gerektiren bir durum yoktu. Şubeden uzaklaştırılmam için gönderildiğimi biliyordum. 6 ay boyunca da hiçbir rapor yazmadım. Ne yazacaktım kahvehanede tavla oynadığımı mı, sokaklarda gezip tozduğumu mu?'' ifadelerini kullandı.
Tutuklu sanık İbrahim Güneş'in "Kırklareli'nde usulsüz dinlemeleri sen mi tespit ettin?' sorusunu A.T, ''Ben tespit etmedim. Ben tespit etmiş olsam kendimi sanık konumuna sokacak kadar geri zekalı değilim.'' şeklinde yanıtladı.
Duruşmaya öğle arası verildi.