Uluslararası 15 Temmuz ve Darbeler Sempozyumu’nda Ömer Halis Demir Salonu’nda 3. günün ilk oturumu ‘’FETÖ: Felsefi/Tarihi arka plan’’ konusu ile başladı. Oturum başkanlığını yapan Hitit Üniversitesi Öğretim Üyesi Mehmet Evkuran, Politik-Teolojik bir arzu olarak ve darbecinin “sırlar odası” ve 15 Temmuz darbe girişiminin dini referanslarına dair incelemelerini aktardı.Haşhaşiliğin tarihsel gelişimi anlatan Evkuran, ‘’Haşhaşilik bizim muhacir dostlarımızın onlara yeteri kadar cevap veremediğimiz için bu kadar yaygınlaştı. FETÖ’yü anlamak için tarihsel ve yerli bağlantılarını gözden kaçırmamamız gerekir’’ dedi. FETÖ’nün beslenmesi ve gelişmesinde öz eleştirme yapılması gerektiğini belirten Evkuran, ‘’Öyle bir insan tipi yetiştirmemiz gerekir ki; nasıl, nerede ve kime ne için teslim olacağını bilmeli’’ dedi. Son olarak FETÖ’nün sonuca ulaşmak için tüm ahlaki kuralları ayaklar altına aldığını ifade edenEvkuran, FETÖ’nün tarihsel sürecini anlatarak konuşmasını bitirdi.Daha sonra konuşan Kırıkkale Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ahmet Dağ, tarihsel olarak dini-siyasi-felsefi topluluklar ve araçsallaştırılmış bir kültürün anatomisi hakkında bilgilerini ve fikirlerini dinleyicilerine aktardı. FETÖ yapısının ast ve üst olarak yapılaştırıldığını, mal edinme, evlenmeme gibi 5 unsurdan oluşan yapısının olduğunu anlatan Dağ, FETÖ’ye katılmak isteyen adayların önce beyin yıkama sürecine tabi tutulduğunu, daha sonra ise tıpkı masonlukta olduğu gibi gizlilik sürecinde işleyen denemeler ve testler sonucunda FETÖ’ye mensup olunabildiğini belirtti. FETÖ’yü cizvitlerebenzeten Dağ, cizvitlerin sanattan ekonomiye kadar birçok başarılı elaman yetiştirdiğiniFETÖ’nün ise elamanlarının beynini boşaltarak sadece kendine tabi olmalarını sağladığını ifade etti. Tarihte var olan cemaatler ve yapılar hakkında örnekler ve bilgiler vererek konuşmasına devam eden Dağ, “FETÖ, Osmanlıdan beri karşılaştığımız en tehlikeli ve bencil yapıdır” dedi.Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ahmet Keskin ise konuşmasındaHaşhaşilik’ten Makyevelizme modern siyasi bir ideolojinin doğuşu: Fettuşilik konusunu işledi. Haşhaşilik ve Fettuşilik arasındaki ilişki ve benzerliğe dikkat çeken Keskin, ‘’Fettuşiliği anlamak için ilk önce onlara bir kavram yüklememiz gerekmektedir. Buradaki temel sorun ne Haşhaşiler, ne de Fettuşiler kendilerini tanımlamak için birçok belirleyici kavramları kullanmamışlardır. Bu yüzden tarihsel ve felsefi siyasi açıdan Haşhaşilik veFettuşilik birçok yönden birbirine benzemektedir’’ dedi. İki yapınında yetiştirdikleri elamanları gücü ve siyaseti ele geçirmek için kullandıklarını detayları ile örneklerle anlatan Keskin, ‘’Haşhaşilik, İsmaili geleneğinin bir beslenmesi ve devamıdır, bu tür örgütlenmeFettuşiliğin de bir tezahürüdür’’ dedi.Son olarak konuşan Aksaray Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mustafa Sarmış ise konuşmasında kült bir grup olarak FETÖ’nün sosyo-psikolojik analizini yaptı. Sarmış, ‘’Kişiler bir yerlere ait olma, yardımlaşma gibi toplumun gerekliliğini sağlayan bazı etkenler nedeni ile bir gruba ya da cemaate katılarak burada birey olarak elde edemediği maneviyatını kazanmaya çalışır. Dolaysıyla toplumsal siyasal ve ekonomik ayrıcalık elde etmek için FETÖ gibi gruplar insanları kullanarak kendine bağlamaktadır. İnsanlar dini manada eksikliğini gidermek için huzurlu ve gerçekçi olduğunu sandığı bir dini gruba girmek istedikleri sürece FETÖ ve benzeri cemaatler onları kullanması kaçınılmazdır. Cemaate var olan sıkı aile bağları cemaatlerin maddi kasalarının dolmasına sebep olur. Gruba ne kadar bağlı olursanız o kadar yükselirsiniz’’ açıklamasını yaptı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz