Fibromiyalji sendromu (FMS), halk arasında adale romatizması olarak da bilinen ve en çok bayanları rahatsız eden ağrı durumudur. Nadiren erkeklerde de görülmektedir. Bu rahatsızlığın kendine has belirtileri vardır. Sık görülen belirtiler; her yerim ağrıyor yakınmaları, her daim yorgunluk, ağrı ve dokunmaya karşı artan algısal hassasiyet, sabahları vücutta sertlik, Uyku bozukluğu, kaygılı olma gibi.
Bu rahatsızlık irritabl bağırsak sendromu, reynaud semptomları, adet düzensizlikleri ve anormal adet sancıları, acil tuvalet ihtiyaçları ve depresyon gibi durumların eşlik ettiği bir durumdur.
FMS’li hastalar yanılgı olarak psikolojik ağrı kapsamında değerlendirilmekte ve bu durum fibromiyaljisi olan bayanlarda sıkıntıların daha da artmasına neden olmaktadır. Aslında bu hastalık mükemmeliyetçi, alıngan ve hassas kişilerde daha sık görülmektedir. Kendileri çevreleri tarafından bir türlü anlaşılmadıklarından ya da yanlış algılandıklarından şikayetçidirler.
Fibromiyalji söz konusu olduğunda tiroit iltihabı, iltihaplı romatizma ve eklem kireçlenmelerinin ekarte edilmesi gerekmektedir. Şu ana kadar neyin fibromiyaljiye neden olduğu tam olarak ortaya konulamamıştır. Santral sinir sisteminde yüksek bir duyarlılık olduğu düşüncesi son zamanlarda ön plana çıkmaktadır. Santral duyarlılık, beyin dahil olmak üzere sinir sisteminde çok sayıda değişikliği içerir ve belirtilen tüm şikayetlere yol açar.
Fibromiyalji olması için bazı hazırlayıcı nedenler olabilir en sık olarak; eşinden ayrılma, anne baba yada çocuğunu kaybetme, ameliyat geçirme, bir türlü iyileşmeyen hastalıklar, kaygı yoğunluğu gibi durumlar tetikleyici bir rol oynarlar. Bazı iddialar genetik faktörlerinde bu rahatsızlıkta önemli olduğu doğrultusundadır.
Bu rahatsızlığın nasıl seyredeceği önceden kestirilemez. İyi, kötü, arada iyilik, arada kötülük pozisyonları olabilir. Hastalık kendiliğinden bile geçebilir.
FMS'nin tedavisi yoktur. Kronik bir ağrı bozukluğudur. Bilinen ağrı kesici ilaçların bu hastalarda pek yararı olmamaktadır. Bazı tedavilerin faydalı olduğunu biliyor ve uyguluyoruz. İlaç tedavileri (aminoasitler, antidepresanlar ve epilepsi ilaçları), enjeksiyon tedavileri, ozon tedavileri ve bilişsel davranışçı terapiler bu hastalarda sıkıntıları oldukça azaltmaktadır. Ayrıca bu hastalarda D vitamini eksikliği görülmekte yüksek dozda D vitamini almaları salık verilmektedir.