Arabistan ya da Arap yarımadası adı verilen bölgede yaşayan Arap toplulukları İslam dinini kabul etmeden önce bir dönem yaşadılar. Bu dönem Cahiliye Dönemi olarak isimlendirilmiştir. Cahiliye dönemi tek tanrının varlığının kabul edildiği ama putlara tapılan bir dönemdir. Allah ile insan arasındaki tek aracının insan yapımı olan putlar olduğuna inanan Arap topluluklarının tüm yaşamları, davranışları ve yaptıkları insanın egemenliği altında sürdürülmüştür. Kadınlar ikinci sınıf canlılar olarak görülmüş, köle olarak alınıp satılmıştır. Kumar oynamamak ayıp kabul edilmiş, içki, zina ve benzeri eylemler normal görülmüştür.
İslam dininin kabulünden önce Arap topluluklarının yaşadığı Cahiliye döneminde bazı savaşlar yapılırdı. Bu savaşlar Arap kabileleri arasında çıkardı ve İslam dininde haram kabul edilen aylarda gerçekleşirdi. Haram aylarda yapılan bu savaşlara Ficar Savaşları adı verilmiştir. Ficar Savaşları ismini ficar kelimesinden alır. Kelime anlamı olarak ficar; günah işlemek, yalancılık, hakkın, tanrının yolundan ayrılmak, azmak, sapıtmak anlamlarına karşılık gelmektedir. Haram günlerde yapılan savaşlar da bu nedenle bu isimle anılmaktadır.
Ficar Savaşları toplamda dört kez gerçekleşmiştir. Haram kabul edilen aylarda kan dökülmemesi gerektiği için bu savaşlar ficar adı ile anılmıştır. Kutsal kabul edilen aylar içinde savaşıldığı için haram kabul edilmiş olan savaşlardır. Ficar Savaşlarının en önemli özelliği İslam dininde haram kabul edilen aylar içinde yapılmasıdır. Arap kabileleri arasında, İslamiyet’ten önceki dönem olan Cahiliye döneminde yapılmıştır. Cahiliye dönemindeki müşrikler için de bazı aylar savaşmak için haram kabul edilmektedir.
Mekke’de Medine’de ve Taif adı verilen bölgede haram olarak kabul edilen aylarda savaş yapılması günahtır. Bu aylardan biri üç aylar olarak da bilinen aylardan olan Recep ayıdır. Hicri takvime göre haram kabul edilen aylar yılın birinci, yedinci, on birinci ve on ikinci aylarıdır. "Ficar Savaşları hangi aylarda yapılmıştır?" sorusunu şu şekilde cevaplayabiliriz:
Ficar Savaşları hakkında bilgilerin bulunduğu yazılı kaynaklara göre bu savaşların yapıldığı haram kabul edilen aylarda Kinane kabilesi ve Kureyş kabilesi ile karşı karşıya gelmiştir. Bu iki kabile Kays Aylan ve bu kabilenin müttefiklerine karşı ayrı birlikler oluşturarak savaşmıştır. Hz. Muhammed’in de on beş ya da yirmi yaşındayken katıldığı bilinen bu savaşta henüz yirmi yaşında olduğu söylenmektedir. Onun katıldığı savaş dördüncü Ficar Savaşı olmuştur. Kureyş kabilesinin safında Hz. Muhammed de savaşa dâhil olmuştur. Savaşı Hz. Muhammed’in amcası olan Zübeyr Abdilmuttalip kazanmıştır.
Haram kabul edilen aylarda yapılan ve Hz. Muhammed’in de amcası ile birlikte dahil olduğu bilinen Ficar Savaşları bir kan davası nedeni ile ortaya çıkmış olan bir savaştır. Buna göre Hevazin kabilesinden bir kişi Kinane kabilesinden bir kişi tarafından öldürülmüştür. Hevazin kabilesinden olan ve öldürülen kişi önemli ve önde gelen bir isim olduğu için iki kabile arsında savaş çıkmıştır. Hz. Muhammed’in bu savaşta yer aldığı ve ok taşıyarak amcasına yardım ettiği bilinmektedir.