Beşiktaş'ın eski başkanlarından Fikret Orman, Tivibu Spor'a oldukça dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Siyah-Beyazlılar'ın içinde bulunduğu son duruma ve kendi döneminde yaşananlara dair konuşan Orman, son günlerde ismi Fenerbahçe ile anılan eski Beşiktaşlı Anderson Talisca iddiaları için de açıklamalarda bulundu.
"Beşiktaş ne zaman kaybetse ilk ben akla geliyorum. Ben Beşiktaş kaybedince çok mutsuz oluyorum. Diğer mutsuzluğum da benim ismim ortaya çıkınca troller tarafından bir karalama kampanyası başlıyor.
Beşiktaş çok şanssız bir dönem geçirdi. Benim dönemimde yaptıklarım çok küçümsendi. Takım kurmayı manavdan alışveriş sanıyorlar. Takım mühendisliği denilen şey bir günde olmuyor. Samet hocayla başladık, Bilic'le bayağı bir yoğun çalıştık ve Şenol hocayla meyvelerini aldık.
Kurulan düzen bir anda yıkılmaz ama cehalet bilmediğini bilmemektir. Küçük görmeyle yapılan transferler, Beşiktaş'ta hem para harcanmasına hem imaj kaybedilmesine sebep oldu. Bizim kurduğumuz takım üzerine Sergen hocanın dokunuşlarıyla güzel bir şampiyonluk aldık ama Beşiktaş zor süreçler geçiriyor.
"Beşiktaş lige iyi başladı. Havlu attığı yok. 10 puan fark da 3 puanlı sistemde çok değil. Beşiktaş'ta kaybedilmiş bir şey yok. 10 puan geriye düştük evet. 2004 senesinde Fenerbahçe'ye bırakmış olduğumuz şampiyonlukta, devre arasına 11 puan önde girdik ve kaybettik. Demekki futbolda bu anlar oluyor. Beşiktaş buradan çıkar.
Genel itibariyle yapılanmaya baktığımız zaman transfer üzerine kurulan düzenin Beşiktaş'a çok faydalı olacağını düşünmüyorum. Daha iyi bir planlamayla doğru yapının kurulabileceğini düşünüyorum. Yönetim de benim gibi kumpaslar ve operasyonlara uğramazsa bunu yapabilir tabii. Yıldırım Demirören döneminde çok borçlandık ve onun sonuçları da iyi olmadı.
Türkiye futbolunun trendi uzun bir süredir aşağıya gidiyor. Geçenlerde Jose Mourinho'nun bir açıklamasını dinledim. Bana göre Türk futbolu için ağır olan, beni üzen ancak muhtemelen doğru olan şeyler söyledi. Federasyonun acilen altyapısıyla uğraşan bir hale gelmesi lazım. Çok radikal kararlar alınması lazım. Bir iki sene içerisinde Türk futbolunda yayın havuzunun dağılması üzerinden konuşulabilir."
"Biz Beşiktaş'ın marka değerini inanılmaz seviyelere çıkarmıştık. Yabancı büyük oyuncular bize geliyordu oynamak için biz onlara gitmeden. Bunu sağlamamız lazım Türk futbolunda.
1 yıllık süre Hasan Arat dönemini yorumlamak için erken. Önemli olan şampiyonluktur. Geçen sezon şanssız bir sezondu. Bu sezon da daha yeni başladık. Yeni yönetim büyük taahhütlerle geldi. Ben yapacaklarına inanıyorum. Biz onların arkasındayız."
"Stat yapma işi öyle zor iştir, dışarıdan göründüğü gibi değildir. 3 sene stadyum olmadan oynadık. Beşiktaş'ın Leipzig maçında rakip oyuncunun sese dayanamayıp çıktığında başka bir statta mı oynuyorduk? UEFA niye büyük maçları Beşiktaş'ın stadyumuna veriyor. UEFA Avrupa Ligi ve UEFA Avrupa Konferans Ligi finali de bizim stadımızda oynanacak. Biz o stadı yaparken bu hesaplamaları yaparak yaptık. İnanılmaz bir ses düzeni vardır stadyumda. Sen organizasyonu sağla, müthiş maçlar izlersin.
Beşiktaş'ı sosyal medya değil, yönetim kurulu yönetir. Hasan Arat yönetimine haksızlık etmeyelim. Biz onun kesinlikle arkasındayız."
"Adriano futbolu bırakmamış olsa, Adriano geri gelsin diye konuşacağız. Beşiktaş bir önüne baksın. Talisca hakikaten müthiş bir yetenekti ama gelmeyecek mi başka kaliteli oyuncular bir daha? Fenerbahçe'ye giderse Beşiktaşlıların çok üzüleceğini düşünüyorum. Yine de dünyada o ayarda başka oyuncu mu kalmadı? Talisca'nın bonservisini neredeyse alıyordum. Talisca parayı çok seviyor. O yetenekle gittiği lokasyonlara bakarsanız anlıyorsunuz zaten. Bizim gibi duygusal bir ilişkisi yok, parayla onun işi."
"Ben hiçbir taahütle gelmedim. Kimseye bir şey vadedecek bir durum yoktu. Beşiktaş kayyuma gider bir pozisyondaydı. Beşiktaş 8 senedir yeni stadyumda oynuyor. 400-450 milyon dolara yakın gelir elde edildi herhalde oradan. Onları ben yaptım.
Eski yöneticinin biri çıkmış 'Borcu şu kadardan aldık, buraya indirdik' demiş. Onların bir şey indirdiği yok. Ben Bankalar Birliği anlaşmasıyla borcu TL'ye çevirdim. Pandemi sürecinde de döviz artınca Beşiktaş'ın borcu döviz bazında aşağı inmiş oldu. Ben Beşiktaş'a 11 tane daire aldım. Nerede benim dairelerim? Ne yaptılar bunun parasını? Sattılar yediler.
Hasan Arat'tan önceki yönetim hiçbir şey yapmadı. Beşiktaş'ın paralarını çarçur ettiler. Beşiktaşlılar gördüler zaten onların yalanlarını.
Ben bu davalar bitene kadar Beşiktaş'ın hiçbir şeyine katılmayacağım. Beşiktaş Kulübü beni dava etti. Ben hiçbir organizasyonuna katılmayacağım. Maçlarına da gitmiyorum. Onlar bittikten sonra gideceğim. Beşiktaş'a kırgınlığım devam ediyor. Büyük resme bakarsanız operasyon Beşiktaş'a yapıldı."
"Beşiktaşlıların şu anda bir başkanı var. Bana yapılan haksızlığı mevcut başkana yapmayın. Birincisi onu söyleyeyim. İkincisi Beşiktaş'a gelmem için bir sebep olması lazım. İlk geldiğimde bir sebep vardı. Ama ben arkadan iş çevirmem. Öyle trol ordularım yoktur. Yine gerekirse, sebep olursa gelirim ama arkadan iş çevirmem. Şu anda Beşiktaş'ın menfaati için Hasan Arat'ın hemen çıkıp sonraki seçimde adaylığını açıklaması lazım.
Hasan Arat başkanlığı Hüseyin Yücel'e bırakacak, devam etmeyecek gibi şeyler duyuyorum. Benim tanıdığım Hasan Arat böyle bir şey yapmaz. 2 sene Beşiktaş başkanlığı için çalışan adam, 1 senede havlu mu atar?"
"Şenol Güneş'e Milli Takım teklifleri yapıldı. Hocanın aklı gitti. Şenol Hoca, 2 işe konsantre olabilecek birisi değildi. Oradan öyle operasyonlar başladı, maç maç ben söylerim size. Bülent Yıldırım'ın o Galatasaray maçında bize yaptıkları. En fazla yapabileceğim hakemliğini bitirmekti.
Abdullah Avcı da benim dostum değildi. Şenol Güneş benle çalıştığı süre kadar hiçbir başkanla çalışmamıştır. Kariyerine bakın. Karius'u aldığımızda çok gençti. Çıkış yakalarsa, tutar dedik tutmadı.
Ben Burak Yılmaz'ı 1 sezon önce almalıydım. Negredo'yu almadan Burak'ı almalıydım. Ben başkanlığı bitirene kadar her gün Burak'a küfür ettiler. Ben bıraktım, 1 kelime etmediler. 'Burak kim tanımıyorum' diyenler Burak'ı hoca yaptı. Mevzu Burak değildi mevzu bendim."