Fikret Orman patladı: 'Gözümüz üzerinizde'

Beşiktaş Başkanı Fikret Orman, Fenerbahçe derbisi öncesinde bomba açıklamalar yaptı.

Aziz Yıldırım'a hakeme baskı yapma iması gönderen, hakeme Bülent Yıldırım'a gözümüz üzerinizde diyen Orman, çok çarpıcı mesajlar gönderdi...

İşte Fikret Orman'ın konuşmasından satırbaşları:

"Beşiktaş, Türk sporunun en eski camiası ve futbolun kamuoyunun algısına pozitif destek anlamında büyük çaba sarf ediyor. Hep de böyle devam ediyoruz. Fenerbahçelisi de Galatasaraylısı da Beşiktaş'ın Türk futboluna verdiği bu pozitif desteği gayet iyi algılamakta. Bizler popülist yaklaşımlardan daha fazla, kurumumuz için hareket ediyoruz".

"Beşiktaş gayet iyi şekilde sezona başlamıştır. Oynadığı futbol ve kolej takımı olma izlenimi yaratmaktadır. Bunların hiçbir kendiliğinden oluşmuş değildir. Biz futbolumuzla sözleşme imzalarken veya yenilerken ahlak çizgisini planlayarak buraya geldik. Yerli, yabancı herkes pırlanta gibi çocuklar. Bizim takımımız çok disiplinli, terbiyeli oyunculardan kuruludur. Her biri ahlaken de bunu gösterir. Cezalandırma gereği olan şeyler oluyor Ahmet ve Mete beyler de bunu yapıyor. bunları her zaman açıklamayız, kendi ailemiz içinde ne gerekiyorsa yaparız. Bizim oyuncularımız kulübü yönetme stratejimize paralel bir destek vermektedir. Biz de hepsiyle gurur duymaktayız".

"Kimse hakemlere hakaret etmemizi, soyuna odası basmamızı beklemesin, bu bizim tarzımız değil. Ben daha başkanlığım sürecimde bir hakemle konuşmadım bile. Uçakta karşılaştım yine konuşmadım. Bir baskı da kurmuyoruz, ancak dediklerimiz mağdur olmamız anlamına gelmez".

"Bu senenin adının Süleyman Seba sezonu konulunca Beşiktaş'ın şampiyon olacağına dair bir algı yaratılıyor. Ayrıca TFF ve MHK başkanı Beşiktaşlı algısı ile en çok yaralanan takım da biz oluyoruz. Bizim beklentimiz sadece eşit muameledir".

"U19 maçında geçen hafta haksız penaltıyı teknik direktörünün isteğiyle oyuncumuz gole çevirmemiştir. Biz bunları öğretiyoruz. Bizim ilkemiz şerefinle oyna hakkınla kazandır. Bizim kimseden bir talebimiz olmamıştır. Ne ben ne de arkadaşlarım TFF, MHK'den talebimiz olmamıştır. Ancak Beşiktaş bu konularla alakalı organize olarak bir hareket yaratmıştır. Bu bizi ve Beşiktaşlılar'ı rahatsız etmektedir. Artık buna bir dur denmesi gerekiyor".

"Gökhan Töre'nin atılmasında 4. Hakem Töre'yi tahrik ediyor. Bu zamana kadar fair olmayan bir hareketini görmedik Gökhan'ın sahalarda. Pırlanta gibi çocuktur. Maç esnasında yönetici arkadaşlarıma kart cezalısı arkadaşımız var mı dedim 20. dakikada. Kart gösterip cezalı yapacaklar dedim. Son derbilere baktırdım; 7 defa kırmızı kart görmüşüz derbi öncesi, Galatasaray 2, Fenerbahçe ise 1 defa görmüş. Son oynanan derbilerde 12 kez Beşiktaş'a, Fenerbahçe'ye ise 5 tane kırmızı kart verilmiş. Bunlar gerçek veriler".

"Bize gelince herkes negatif 4. hakem, 3. hakem. Bizler gerçekten inanılmaz bir mücadele veriyoruz. 2 - 2,5 sene içerisinde Beşiktaş'a ben ve arkadaşlarımın geldiğindeki durumunu biliyorsunuz. Beşiktaş'ın sadece UEFA'da 18 davası vardı. 45'in üzerinde voleybolcuya borcu vardı. Basketbolda 15-20'ye yakın oyuncuya borcu vardı. Şimdi bunları duyuyor musunuz? Bunları yaparken kendi öz kaynaklarımızla stadımızı da yapıyoruz. Her branşta da zirveye oynuyoruz. Kaynaklarımızın en az olduğu durumdayken bunları yapıyoruz. Bunları yaparken birilerine Beşiktaş'a ceza kestirmeyeceğiz. Herkes ayağını denk alsın"

Bu hafta Fenerbahçe maçını Bülent Yıldırım yönetecek. Burak'a verilen penaltıları unutmuyoruz. Gözlerimiz üzerlerinde olacak. Biz kimseye bizi kayırın demiyoruz. Bizim hocamız çıkıyor 'evet kırmızıydı' diyor. Haksız penaltı verilince Yasin Sülün gibi 'atma oğlum' diyoruz. Bizim hakkımız olmayan hiçbir şeye ihtiyacımız yok. Biz kimseden iyilik görmedik kötülükten başka. Bizim kimseden iyilik beklentimiz de yok. Bu hafta iki takım da birbirini yenebilir. Ama bırakın bunu kimin kazanacağına oyuncular ve sahada oynanan oyun karar versin."

"Biz kimseden stat istemedik. Fenerbahçe bizim projemiz olduğu zaman Aziz başkan hapishanedeydi. Abdullah Kığılı bir demeç verdi. "Beşiktaş dert etmesin, gelsin bizim statlarımız açık" dedi. Aziz Yıldırım doğru söylüyor evinde ziyaret etim. Beşiktaş olarak biz herkesle iyiyiz. O zaman bu konu açıldı Aziz başkan iyi niyetiyle "biz elimizden gelen desteği veririz" dedi. Sezon başına yakında bizim stat arayışımız başladığında yeniden Aziz başkanı ziyaret ettik. Bize dosyaları gösterdi. "Neden Galatasaray yardım etmiyor da siz ediyorsunuz" diye. Ben de dedim ki; "Dost dostu zor duruma sokmaz. Sonuçta kimsenin babasının malı değil, sizi sıkıntıya sokmak istemeyiz." Aziz başkan, "Ayda 4 maç yapıyorsunuz 2 maç içeride 2 maç dışarıda. 2 maçta deplasmandayken siz oynayabilirsiniz" dedi. Galatasaray'da o zamanki başkan Ünal Aysal ile de görüştük. dedi ki; "Yardım ederiz, ama önümüzdeki seçim sürecini atlatalım. Beşiktaş'a statla ilgili destek vermek isteriz" dedi.

"Seçim bittikten sonra "Haydi, napıyoruz" dedik. "Biz burayı kiraya vermek istersek genel kuruldan izin almamız gerekir" dedi. Madonna için izin mi aldınız, biz stadı kiralamak için istemiyoruz ki, bir maç için istiyoruz. Uslûbuyla söyledik ve "olmuyorsa sıkıntıya sokmayalım" dedik. Fenerbahçe'ye de bu olaylardan sonra dönüp de bir şey demedik. Olimpiyat'ta oynamaya karar verdik. Beşiktaş'ın planlaması Beşiktaş'ın işidir. Biz kimseden ne destek ne akıl istedik. Beşiktaş'ın stadyumu meslek olarak algıladığım için cevap veriyorum. 23 metre kuzeye, 8 metre aşağı inmiştir. Diğerleri gibi tribün tribün yapılma imkanı yokur. Bir anda yıkılması bir anda yapılması gerekir. Bu metrelerde kayan bir stat nasıl tribün tribün yapılacakmış mühendislik olarak biri bana anlatsın..."

"Beşiktaş olarak Türkiye'yi temsil ediyoruz her dalda. Biz bu ülkenin kulübüyüz. Ahmet ağabeyin söylediği 'Beşiktaş'a İstanbul'da stat bulamadılar' sözü bir sitemdir. Bunu üstüne alacak kişiler sporu yönetmeye çıkmış kişilerdir. Bunla ilgili suçluluk duyguları varsa bunu dile getiriyorlar. Biz hiçbir camiayı hedef alarak bir şey söylemedik. Ankara'ya gittik, Belgrad'a, Kayseri'ye gittik, her maçımızı deplasmanda oynuyoruz ama bu bitecek, Beşiktaşlılar evine dönecek. İnanıyoruz ki şampiyon olarak sezonu bitireceğiz. Her başkan kendi takımı için bunu düşünebilir, bu bir temennidir ve inançtır. Ancak kimseden medet bekleyen varsa namerttir".

"Son olarak taraftarımıza seslenmek istiyorum; deplasmanda acayip bir kitle ile karşılanıyoruz, bu beni de futbolcularımızı da memnun eden bir şeydir. 1680 bilet ayrıldı Kayseri'de ve hemen satıldı. Ankara, Belgrad, İngiltere'de de inanılmaz karşılandık. Şimdi önümüzde Fenerbahçe maçı var. Beşiktaşlılık zor günde sahip çıkmaktır. Herkesi davet ediyorum, taraftarlık iyi günde kötü günde yağmurda çamurda desteklemektir. Belgrad'a, Ankara'ya gidiyor taraftarımız, İstanbul'daki stadımız trafik varmış. Evet var ama bu Beşiktaş. Beşiktaşlılık budur".

"Camialar arasında polemikler yaratmak insanları germekten, spor alanlarını kavgaya çekmekten başka manası yok. Ancak öyle şeyler söyleniyor ki cevap vermeniz gerekiyor, o zaman polemiğe giriyorsunuz. Polemiğe girmezseniz de sanki o zaman Beşiktaş'ın haklarını savunmuyor pozisyonda kalıyorsunuz. Bu güzel bir oyun, bunu seviyoruz Türk halkı olarak. Beşiktaş takımı Tromso'ya iniyor, Helsinki'den 1,5 saat mesafede uçakla, kutuba yakın bir yerde ama taraftarımız karşılıyor. Bu olayı pozitif destek vermezsek seyirci sayısı da düşüyor. Seyirci sayısını sadece Passolig'e bağlamamak lazım. Sahada olan oyunu da desteklemek lazım. Buna devam edeceğiz. Oyuncularımız pırlanta gibiler. Ama biz onlara, yağmur, saha, hakem falan anlatmayın işinizi yapacaksınız. Disiplin anlayışımız serttir. Ama buna layık hareket ediyorlar, biz de pozitif desteğe devam edeceğiz".