Cumhuriyet Mahallesi'nde iki katlı binanın zemin katında yaşayan ve fil hastalığı bulunan Kevkep Uzunyiğit, Pazarcık ve Elbistan merkezli 6 Şubat'taki depremlerde evinden dışarı çıkamadı.
Deprem anında yatağından koltuk değneğiyle ayağa kalmak üzereyken yere düşen Uzunyiğit, cep telefonuyla yardım istedi.
Sarsıntıların ardından çocukları eve gelmesine rağmen aşırı kilosu nedeniyle dışarı çıkamayan Uzunyiğit, oturma odasına kurulan yatakta yaşamını sürdürüyor.
Türk bayrağı astığı penceresinden dışarıyı seyreden Uzunyiğit'e Türk Kızılay yetkilileri ve yardımseverler de destek veriyor.
"HAYALİM SAHİLİ GÖRMEK"
Uzunyiğit AA muhabirine, kiloları nedeniyle birçok hastalıkla mücadele etmek zorunda kaldığını söyledi.
Eşini 16 yıl önce kaybetmesinin ardından hastalığının daha da ilerlediğini dile getiren anlatan Uzunyiğit, "Hemen hemen 10 yıldır çıkmadım dışarı. Depremlere evde yakalandım. Bir baktım şimşek ve bir ses onunla beraber. Böyle duvardan duvara yatağım gitti, geldi. Ben hiç gidemedim bir yere. Sonraki depremlerde de duvar üzerime geldi. Dua ettim bol bol." dedi.
Uzunyiğit, dört kişinin zorla kendisini arabaya taşıdığını ve bir gece arabada kaldığını ancak sıkıntı yaşadığı için evine döndüğünü belirtti.
Kahramanmaraş ve Hatay merkezli depremleri de evinde yaşadığını dile getiren Uzunyiğit, "Ne kalkabiliyorum ne oturabiliyorum ne dışarı çıkabiliyorum. Allah'a sığınıyorum. Bir hayalim sahile gidip görmek yani arabayla dışarı çıkmak. Başka bir şey istemiyorum. Bir de Kızılayı Allah başımızdan eksik etmesin. Devletimizi Allah eksik etmesin. Herkese teşekkür ediyorum." diye konuştu.
Uzunyiğit, deprem öncesinde evli olan iki çocuğunun her gün gelerek ihtiyaçlarını karşıladığını ayrıca Türk Kızılay ekiplerinin de hem daha önce hem de depremden sonra kendisini hiç yalnız bırakmadığını belirtti.
Türk Kızılay İskenderun Şube Müdürü Seden İlhan da ilçede evinden çıkamayan 80 engelli ve yaşlı vatandaşın bulunduğunu, onlara gıda ve insani yardım malzemesi desteği sunduklarını söyledi.
İlhan, bu vatandaşlara yemek dağıtımına da başladıklarını anlatarak, bu vesileyle tanıştıkları Kevkep Uzunyiğit'e de yemek, giysi ve hijyen malzemesi desteği sunduklarını ifade etti.
Uzunyiğit'in depremleri evinde hissetmesinin ve dışarıya çıkamamasının üzücü olduğunu dile getiren İlhan, "Tek başına olmak ve depremi bu şekilde yaşamak çok zor. Bizler onu annemiz gibi görüyoruz. Gerçekten ilk günden beri yanındayız. Diğer yaşlılarımızın da öyle. Kevkep teyzenin bizi çocukları gibi görmesi ise bambaşka bir duygu." ifadelerini kullandı.