Filistin liderinin zorlu hayatı

RAMALLAH (İHA) - Filistin Lideri Yaser Arafat'ın sabaha karşı saat 04.30'da öldüğü açıklandı. Arafat, Mısır'ın başkenti Kahire'de yapılacak törenden sonra Ramallah'ta toprağa verilecek. Filistin meselesine barışçı çözüm bulmak için yıllarca mücadele veren Arafat, tedavi için Fransa'nın başkenti Paris'e götürülünceye kadar yaklaşık 3 yıldır Ramallah'taki karargahında fiili hapis hayatı yaşıyordu.

20. yüzyılda Filistin toplumunun en ön plana çıkmış lideri olan Yaser Arafat, Filistin Kurtuluş Teşkilatı içindeki en büyük grup olan El-Fetih'in kurucusu, lideri ve Filistin Kurtuluş Teşkilatı Yürütme Kurulu ve Filistin Devleti Başkanı... Asıl adı, Abdurrahman Abdurrauf el-Kudva'dır. 'Yaser Arafat' diye meşhurdur. Ebu Ammar (Kurucu) künyesiyle de tanınır. Zengin bir tüccarın 7 çocuğundan birisi olan Yaser Arafat, 1929 senesinde Kudüs'te doğdu. Kendisi 4 yaşındayken vefat eden annesi, siyonizme karşı olan hareketin önderlerinden Kudüs Başmüftüsü Hacı Emin el-Hüseyni'nin akrabasıydı. 1948 Arap-İsrail Savaşı'nın arkasından ailesiyle birlikte Gazze'ye göç etti. Gazze'de orta öğrenimini tamamladıktan sonra Mısır'a gitti. Kahire Üniversitesi'nde inşaat mühendisliği öğrenimi gördü. Müslüman Kardeşler Teşkilatı'nın çalışmalarına katıldı. Filistin Talebe Birliği'ni kurdu. 1952-1956 seneleri arasında bu birliğin başkanlığını yürüttü. 1953'te Kahire Üniversitesi Mühendislik Fakültesi'ni bitirdi. Talebeliği sırasında askeri eğitim de görerek, Mısır ordusunun Filistin birliğinde vazife aldı. 1956 Arap-İsrail Savaşı'na katıldı. Mısır'da bir müddet inşaat mühendisliği yaptı. Kuveyt'e geçerek kendi işini kurdu.

Reklam
Reklam

İSRAİL HEDEFLERİNE İLK ASKERİ HAREKATI KOMUTA ETTİ

10 Ekim 1959'da bazı arkadaşlarıyla birlikte, Filistin Kurtuluş Teşkilatı'nın çekirdeğini teşkil eden El-Fetih'i kurdu. 1964'te düzenlenen gizli bir konferansta, silahlı mücadelenin başlatılmasını isteyen tarafta yer aldı. 1 Ocak 1965'te İsrail hedeflerine ilk askeri harekatı gerçekleştiren, El-Fetih'in askeri kolu El-Asifa (fırtına) birliğini komuta etti. Mısır, Suriye ve Ürdün'ün 1967'de İsrail karşısında yenilmesi üzerine, İsrail işgali altındaki Batı Şeria'da direniş hareketini teşkilatlandırmaya çalıştı. Şeria Irmağı boyunca üsler kurarak gerilla savaşını idare etti. 1969 senesinde bütün Filistin gruplarını bir çatı altında toplayan Filistin Kurtuluş Teşkilatı'nın kuruluşuna öncülük etti ve teşkilat yürütme kurulu başkanlığına seçildi. Filistinli gerillaların Ürdün'ü terk etmeye zorlandığı ve yaklaşık 40 bin kişinin hayatını kaybettiği (1970-71) iç savaşta, Filistin kuvvetlerinin başında çarpıştı. Ürdün'den ayrıldıktan sonra siyasi ve askeri merkezini Beyrut'a nakletti.

Reklam
Reklam

Filistin Kurtuluş Teşkilatı'nın Arap devletlerince Filistin halkının tek temsilcisi sayıldığı 1974'te BM Genel Kurulu'na gözlemci olarak katıldı ve bir konuşma yaptı. Bu konuşma o kadar çok sempatizan topladı ki, FKÖ'ye Birleşmiş Milletler'de gözlemci statüsü verilmesini sağladı. Üstelik yeni statünün belirlendiği açıklamada, 'Filistin halkının kendi geleceğini belirlemeye hakkı vardır' ifadeleri yer aldı. Arafat, o yıl, İsrail'i yok etme hedefinden uzaklaşmış, politik çözümlere yönelmiş görünüyordu.

DİPLOMAT KİMLİĞİYLE ARAFAT

Arafat, başta sosyalist ülkeler olmak üzere birçok ülkeyi ziyaret etti. Filistin meselesine barışçı bir çözüm arayan usta bir diplomat olarak kendini gösterdi. 1975-76 Lübnan İç Savaşı'nda Hıristiyan milislerle çarpışırken, Lübnan'a giren ve onlara yardım eden Suriye ordusunun hücumlarına karşı koydu. Lübnan'ın fiilen bölünmesi üzerine, Filistinliler'in denetiminde kalan bölgelerde Filistin Kurtuluş Teşkilatı'nın bir devlet yapısı kazanması için çaba harcadı. Yabancı ülkelerle diplomatik münasebetler kurdu. 1977 senesinde Libya-Mısır arasında, 1979'da ABD Büyükelçilidaşkanı... Asıl adı, Abdği'nin işgal edilmesi üzerine, İran-ABD arasında ve 1980'de İran-Irak arasında arabuluculuk yaptı.

Reklam
Reklam

İsrail uçakları 1981'de Beyrut'taki karargahını bombaladı. Haziran 1982'de nİsrail Güney Lübnan'ı işgal ettiği zaman iki ay süreyle Beyrut'u savundu. Diplomatik manevralarla zaman kazanarak Filistin gerillalarının şehri boşaltmalarını sağladı. Ardından kendisi de Beyrut'tan ayrıldı. Tunus'a giderek FKT'nin yeni merkezini kurdu.
1983 senesinde El-Fetih içinde Yaser Arafat'a karşı başlatılan ayaklanma, onun liderlik konumunu sarsmaya başladı. Uzun zamandan beri arası açık olan Mısır ile yeniden münasebet kurdu. Filistin meselesinin BM kararları çerçevesinde barışçı yollardan çözülmesi için çok gayret sarf etti. Ürdün ile birlikte barış masasına oturmayı kabul etti. Ancak Ürdün Emiri Hüseyin'in son anda vazgeçmesiyle bu çalışmalar neticesiz kaldı.

ARAFAT'IN EN ÖNEMLİ HATASI

Filistin toprakları üzerinde Müslüman, Hıristiyan ve Museviler'in bir arada yaşayabileceği laik ve demokratik bir Filistin Devleti'nin kurulmasını savunan Yaser Arafat, 100'ü aşkın devletle diplomatik münasebet kurdu. 7 Kasım 1985'te yayımladığı 'Kahire Bildirisi' ile FKT üyelerine, İsrail'in işgal ettiği topraklar dışında terörist hareketlerde bulunmayı ve operasyonlar düzenlemeyi yasakladı. Böylece barışçı yollardan Filistin meselesine çözüm bulunması prensibini kabul etti. 15 Kasım 1988'de Filistin Milli Konseyi'nin Cezayir'de yapılan 19. olağanüstü toplantısında, "Bağımsızlık Bildirisi" kabul edilerek "Filistin Devleti" kuruldu. Devlet Başkanlığı'na da Yaser Arafat seçildi.

Reklam
Reklam

Yaser Arafat, uzun mücadelesi içinde çok az politik hata yaptı. En önemli hatası, Körfez Savaşı sırasında Irak lideri Saddam Hüseyin'i açıkça desteklemesi oldu. Irak, savaşı kaybettiğinde FKT'nin tüm para kaynağını sağlayan Körfez ülkeleri, ekonomik desteği kestiler. Böylece FKT, hem parasız hem de dostsuz kalmıştı. Arafat için fazla bir seçenek kalmamıştı, İsrail ile yapılacak makul bir barış antlaşması dışında...

13 Eylül 1993'te Washington'da İsrail Başbakanı İzak Rabin ile Yaser Arafat'ın yaptıkları anlaşmayla İsrail ile Filistin Kurtuluş Örgütü birbirini resmen tanıdı. Anlaşmaya göre İsrail, Filistinliler'e Gazze Şeridi ve Eriha'da özerklik sağlayacak ve antlaşmanın imzalanmasından dört ay sonra da askerlerini bu bölgelerden çekecek. İmzadan 9 ay sonra ise özerk toprakların yönetimini üstlenecek olan Filistin Konseyi seçilecek. İki yıl içinde İsrail ve Filistin Kurtuluş Örgütü, Kudüs ve Batı Şeria'daki Museviler ve Filistinli mültecilerin durumunu görüşmek için masaya oturacaklardı. Rabin ve Arafat, barışı getirme çabalarından dolayı 1993 Nobel Ödülü'nü paylaştılar. Filistin'in yasal yapısı ise, Ocak 1996'da, 88 sandalyeli Filistin Kurulu seçimleri ile meydana geldi. Oyların çoğunluğunu kazanan Arafat, zaferini Devlet Başkanı statüsünü alarak sağladı. Arafat, evli ve bir kız çocuğu babasıydı.

Reklam
Reklam