Birleşmiş Milletler'in Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu UNESCO Filistin'in üyeliğine onay verdi.
Paris'te 173 üyenin katıldığı oylamada 107 üye Filistin'in üyeliğine destek verirken 14 ülke "Hayır" dedi, 52 ülke de çekimser kaldı.
UNESCO üyeliği, Filistinlilerin Birleşmiş Milletler'e tam üye olma girişiminin ilk ayağını oluşturuyor.
ABD oylamadan önce, Filistin'in üyeliğinin kabul edilmesi halinde UNESCO'ya sağladığı yıllık 70 milyon dolarlık kaynağı keseceğini duyumuştu.
Bu, kurumun toplam bütçesinin beşte birini kaybetmesi anlamına geliyor.
Filistinlilerin Eylül ayında yaptığı tam üyelik başvurusu gelecek ay da BM Güvenlik Konseyi’nde oya sunulacak.
ABD ve İsrail bu girişime karşı çıkıyor ve Filistin devletinin ancak müzakereler sonucunda kurulabileceğini, bu girişimin meseleyi oldu bittiye getirmek olacağını savunuyor.
Filistinliler ise yıllardır devam eden müzakerelerin sonuç getirmediğini hatırlatırken, üyelik başvurusunun müzakerelerin devamına engel olmadığına inanıyor.
ABD burada da veto kullanma tehdidinde bulundu.
Bu durumda ise Filistinliler, aynı talebi Genel Kurul'a sunacak.
Genel Kurul'da veto mekanizması olmadığından, kabul şansı daha yüksek görünüyor.
Dün Katar'ın Doha kentinde toplanarak üyelik girişimini görüşen Arap Birliği, başvuru kabul edilmezse hukuki ve siyasi alternatifler arayacağını duyurdu.
BM nezdindeki statü, UNESCO üyeliği için önkoşul değil. Filistinliler BM Genel Kurulu'nda oturumlara, 'gözlemci' statüsünde katılsa da Unesco'da tam üye olabilecek.
İngiliz Financial Times gazetesine göre, başvuru girişimini yöneten Ömer Avadallah Filistin'in korunması gereken kültürel ve tarihi mirasları bulunduğu ve bu sebeple UNESCO üyeliğine hakkı olduğunu vurguladı.
Bölgedeki tarihi eserlerin kimin mirası olduğu konusunda da İsrail ve Filistin tarafları arasında ateşli bir tartışma yaşanıyor.
Avadallah ayrıca, Dünya Ticaret Örgütü ve Dünya Sağlık Örgütü üyeliklerinin de gündemlerinde olduğunu söylüyor.