Birleşmiş Milletler'in Cenevre'deki ofisinde 15 yıl muhabirlik yapan Filistinli gazeteci ve yönetmen Emtiaz Diab'ın Filistin'de yaşanan dram, bu drama şahitlik eden topraklar ve özgürlükleri ellerinden alınan Filistinliler hakkında hazırladığı belgesel film, sinema severlerle buluşmaya hazırlanıyor.
Diab'ın yarı belgesel film kategorisindeki ilk filmi "N ve Zeytin" (Nun Wa Zaytun) ilk olarak Filistinli gazetecinin perşembe günü hala muhabirlik yaptığı BM Cenevre Ofisi'nde gösterilecek. Festivallere de gönderilen filmin Filistin'deki sinemalarda ve futbol sahalarındaki dev ekranlarda gösterilmesi planlanıyor.
Konuşan Diab, "BM'de muhabir olarak geçirdiğim 15 yılda İsrail'in yüzlerce farklı kararla kınanmasını ama hiçbir karara saygı gösterilmemesini, kararların uygulamaya konmamasını ve BM'nin İsrail-Filistin sorununun çözümünde başarısız olduğunu gördüm. Bir muhabir olarak hayal kırıklığı yaşadım" dedi.
Diab, filmi hakkında konuşurken, "15 yıl boyunca BM muhabiri olarak Filistin için hiçbir şeyi değiştiremedim. Belki burada edindiğim tecrübeyle yapacağım bir film sayesinde bir şey değiştirebilirim diye düşündüm" ifadelerini kullandı.
Filmin başrol oyuncusu Murat İsmail, minibüsüyle yaptığı yolculukta karşılaştığı insanların hikayelerini dinliyor, bunları kameraya alarak, seyircisini Filistin'de yedi gün süren bir yolculuğa çıkıyor. İzleyicisini Filistin'de tepelerden, vadilerden, Ölü Deniz'in eşsiz güzelliğini gözler önüne seren yollardan, harap bitap düşmüş ve sessizliğe gömülmüş köylerden geçiren yönetmen Diab ise seyirciyi Batı Şeria'da örülen utanç duvarıyla tanıştıracak bir yolculuğa çıkarıyor.
Filmde Filistinliler abluka altındayken, yerlerinden edilirken, gözyaşı dökerken, duvarla çevrili bir yerde hapis hayatı sürerken görülüyor ve izleyici onların acılarına bir kez de beyaz perdede şahitlik ediyor.
Diab, "Film, sizi Filistinlilerin bile gitmediği, haberdar olmadığı köylere ulaştırıyor. Aslında o köylere giderek film kendi hikayesini buluyor" dedi.
Filminin diğer Filistin yapımı filmlerden farklı olduğunu söyleyen Diab, "Çünkü filmde kan, ölüm ve İsrail askeri yok. Onları görmezden geldim. Bu sayede bence onların filmdeki yokluğu varlığından daha güçlü bir etki yarattı. Bu filmi de daha güçlü kıldı" diye konuştu.
Diab, filmini Sundance Film Festivali dahil olmak üzere uluslararası festivallere gönderdiğini ve Türkiye'de de gösterime girmesini umduğunu ifade etti.
Muhabirlik tecrübesinin kendisini kitap yazmaya ve yönetmenliğe sürüklediğini ifade eden Diab, daha önce yazdığı iki kitabından birinin Kudüs'teki bir Türk hamamı hakkında olduğunu sözlerine ekledi.