Boston'da keyfili bir gün yaşanıyor... Bunu sebebi de St. Patrick Günü kutlamaları. Halk sabahlara kadar eğlenirken 01:24 sularında iki polis müzenin yan bahçesine doğru gelir...
İki polis müzede devriye gezen iki görevliye içeride ters bir şeyler olduğuna dair ihbar aldıklarını söyler ve içeriye girip inceleme yapmak isterler. Elbette hemen sazan gibi kabul etmeyen müze görevlileri endişeye kapılsa da geçen zamanı ele alarak mecburen polisleri içeriye alırlar.
İçeri giren polisler müze görevlilerini kesmeye başlıyor. Güvenlikten sorumlu iki görevliden birisi devriye gezerken diğeri de danışma masasında nöbet tutmaktadır. Polisler bir anda görevliye bakıp 'Seni bir yerlerden tanıyorum evlat' diye söylenerek yanına yaklaşır. Görevliyi biraz daha yakınına isteyen polis, müze görevlisini masanın altındaki alarmdan uzaklaştırır ve 'Tutuklusun!' diyerek göreviye kelepçeleri takar. Elbette müze görevlisi suçsuzdur ancak kanuna karşı boynu kıldan ince...
Müze görevlileri kelepçelendikten sonra polislerden biri tüm olayı açıklar 'Bazinga! Oyun bitti bebeğim bu bir soygundur' diyerek görevlileri paketler ve bodrum kata indirirler. Oldukça sakin ve soğukkanlı olan hırsızlar görevlerilerin her yerini bantladıktan sonra borulara kelepçeleyerek etkisiz hale gelmelerini sağlarlar. Ardından diğer ortaklarına haber ederek tarihin en büyük yağmalarından birine başlarlar...
Müzeyi güvenli hale getiren sahte polisler dışarıda bekleyen (sayıları bilinmiyor) arkadaşlarını içeriye çağırarak yağmaya başlıyorlar...
Rembrandt'ın tablosu hırsızlara ders veriyor ve zeki soyguncularımız hızlıca düşünmeye başlıyorlar. En sonunda alarma yakalanmamak için akıllarına dahiyane bir fikir gelir. Hırsızlar tabloyu indirmek yerine profesyonel bir şekilde çerçevesinden kesmeyi dener ve başarılı olurlar.
Bu tekniği aynı ressamın Galilee Gölündeki Fırtına adlı eserinde kullanırlar. İsa ve havarilerinin resmedildiği tabloda yüzü karşıya bakan tek kişi Rembrandt'ın kendisi olsa da hırsızlar bu ayrıntı takmadan işlerine koyulurlar.
Hırsızların sadece 81 dakikada bitirdikleri soygun, iki araba servisiyle son bulur. Sabah işe gelen müze görevlileri karşılarında boş çerçeveleri ve bodrum kata bağlanmış müze bekçilerini görünce polisi ararlar. Polis 08:15'de müzeye geldiğinde iş işten geçmiştir. 500 milyon dolardan fazla edeceği tahmin edilen tarihi eserlerle ortadan kaybolan hırsızlar yakalanmış değil. Sanat eserleri de kayıplara karışmış durumda.
*
İşte kayıpların listesi;*
Siyahlar İçindeki Bir Kadın ve Bir Erkek (1633 - Rembrandt
Vermeer'in Konser
Dikilitaş ve Manzara
Edouart Manet'in eseri Chez Tortoni
Fransız Edgar Degas ait;
La Sortie de Pesage
Cortege aux Environs de Florence
Program for an artistic soiree 1 & 2
Three Mounted Jockeys tabloları
Shan Hanedanlığı'na ait Çin işi bronz beher
Napolyon Dönemi Fransız Ordusu'na ait kartal figürü
Müze yetkilileri çalınan eserlerin bulunmasında yardımı bulunacak her insana 5 milyon dolar ödül vereceğini söyledi. Bunun yanında yapılan dev soygunun ardından polis başlattığı birçok araştırma ve soruşturmadan olumlu bir sonuç alamadı. Aradan geçen 23 yılın ardından FBI, çetenin Orta Atlantik ve New England'da bulunan bir suç örgütüne mensup olduğunu düşünüyor.
Tahmini robot resimleri çizilen çete üyelerinin eserleri 2000 yılında okuttuğu da söyleniyor. ABD tarihinin en yüksek meblağlı soygunu hala unutulmuş değil...
Dilerseniz dünya tarihinde gerçekleşmeiş en büyük soygunlar için buraya,
En büyük müze soygunlarına gitmek için de buraya tıklayabilirsiniz