Türkiye'deki seçimlerin galibi Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AK Parti) önceliğinin sıkıntıdaki ekonomiyi düzeltmek, yoksulluğu gidermek olacağını anlatan Financial Times muhabiri Leyla Boulton, partinin bunu yaparken işine yarayacak avantajlara da sahip olduğuna dikkat çekiyor.
Habere göre bu avantajların başında, koalisyon döneminin sona ermesi var. İkinci avantajı ise "reformcu manifestosu" ve "kadrosu". AK Parti'nin kozmopolit ve iyi eğitimli kadrosunun modern dünyanın nasıl işlediğinin farkında olduğu belirtiliyor.
Haberde buna örnek olarak, uluslararası mali çevrelerle iletişim kurmak için en fazla çaba harcayan partinin AK Parti olduğu anlatılıyor. Bir Batılı diplomatın şu ifadeleri de yer alıyor haberde:
"AK Parti bütün cevapları bilmiyor olsa da hep doğru soruları ortaya atıyor. Merkezi hükümetteki tecrübe açığını, yerel yönetimde edindikleri pratik deneyimle kapatabilirler."
Financial Times'ın haberinde ayrıca, iktidardan uzaklaştırılan Necmettin Erbakan'ın kaderine uğramamak için dahi olsa, Tayyip Erdoğan'ın muhtemelen değiştiği fikrini birçok yorumcunun paylaştığı anlatılıyor.
Financial Times muhabiri, Irak'a muhtemel Amerikan saldırısı ve başörtüsü yasağının kaldırılması konusunda AK Parti iktidarının sivil ve askeri bürokrasiye rağmen kısa vadede adım atmasının beklenmediğini yazmış. Habere göre, acele edebilecekleri bir başka konu da Tayyip Erdoğan'ın siyasi yasağını kaldırmak için anayasa değişikliklerine girişmek olabilir. Haberde, bunun Avrupa Birliği için gerekli olan demokratikleşme adımlarıyla paralel olduğu, CHP'nin de destek vereceğini belirttiği anlatılıyor.
Kaynak: İHA