Finansal Hizmetler Anketi, Türkiye'de bulunan finansal kuruluş yöneticilerinin geçmiş verilere göre değerlendirmeler yapıp geleceğe yönelik beklentileri belirlemesini sağlar. Anket sonucunda yapılan değerlendirmeler ve beklentiler sayesinde iş durumu, hizmet talepleri, faaliyet gelir ve giderleri, sermaye harcaması ve aynı zamanda yurt içi ile yurt dışı piyasalarında olan rekabet gücü alınır.
Finansal hizmetler güven endeksi, finansal hizmet sektöründeki gelişmeleri takip edip yapılan finansal hizmetler anketini yanıtlarıyla birlikte değerlendirilip özetlendiği gösterge anlamına gelir. Türkiye'deki finansal gelişmeler hakkında yapılan analizler, Türkiye'nin dünya sıralamalarında orta seviyelerde olduğunu gösterir. Daha yüksek seviyelere ulaşabilmek için kamu kurumlarının, sivil toplum kuruluşlarının desteğine ve çalışmasına ihtiyaç vardır.
Güven endeksini belirleyebilmek için aylık ve 3 aylık periyotlarla uygulanan bazı anketler vardır. 3 aylık yapılan anketlerde 19 soru yer alırken aylık gerçekleştirilen anketlerde bu sorulardan 5 tanesi yer alır. Aylık anket formunda finansal kuruluşların iş durumu, ciro ve istihdama ile ilgili değerlendirmeler ve beklentiler yer alır. Bu anketlerde yer alan sorulara verilen cevaplar istatistikler hususunda belirleyici niteliklere sahip olarak değerlendirilir. Bu bağlamda finansal hizmetler güven endeksinin faydaları, finansal hizmetler için yüksektir.
Aylık veya 3 aylık yayınlanan endekste sonuçlara "Denge" adı verilir. Denge anket sorularına verilen cevapların pozitif ve negatif değerlendirmelerinden oluşan farkları ifade eder.
Finansal hizmet anketi, hizmet sektöründeki tüm eğilimlerin izlenip yakın geçmiş ve yakın gelecekle alakalı değerlendirme, öngörü ve beklentilerin öğrenebilmesi amacıyla uygulanır. Anketlerde yer alan sorular ve bu sorulara verilen cevaplar doğrusunda istatistikler belirlenerek kamuya açıklanır. Bir ülkede finansal sistem başarılı ve kabul edilmişse o ülkede ekonomi oldukça refahtır. Kalkınma artmış aynı zamanda da yoksulluk azalmış demektir. Bu durumun oluşabilmesi için gelir dağılımının daha adaletli olması ve daha dengeli bir şekilde dağılımın gerçekleştirilmesi gerekir.