Fındıktaki yüksek fiyat üreticiyi memnun, ihracatçı birliklerini tedirgin ediyor

Karadeniz İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Dursun Oğuz Gürsoy, 2011 ürünü fındık rekoltesinin düşük olması nedeniyle arz-talep kuralları çerçevesinde teşekkül eden yüksek fiyatların üreticileri tatmin ettiğini söyledi. Gürsoy, ancak yüksek fiyat sebebiyle fındık ihracatının düştüğünü hatırlatarak, fındığa alternatif olarak kullanılan bademin ve düşük maliyetli olan Azerbaycan ile Gürcistan fındığının uzun vadede Türk fındığı için bir tehdit olacağını dile getirdi.
Gürsoy, 2011 yılı fındık ihracatını değerlendirdi. Türkiye’nin geçen yıl 243 bin 766 ton fındık ihracatı yaptığını, bunun karşılığında da bir milyar 759 milyon 162 bin 313 dolar döviz girdisi sağladığını vurguladı. Gürsoy, 2010 yılına oranla ihracat miktarında düşüş yaşandığını, gelirde ise 214 milyon lira artış söz konusu olduğunu aktardı. İhracat miktarında azalmanın önemsenmesi gerektiğinin altını çizen Gürsoy, sektörlerde badem kullanımının hakim olmaya başladığını, maliyetleri çok daha düşük olan Azerbaycan ve Gürcistan’da fındık üretiminin uzun vadede Türkiye’nin pazar payı için önemli bir tehdit unsuru oluşturur hale geldiğini savundu. Türkiye’de fındık üretim maliyetlerinin azaltılması konusunda mutlaka çalışmalar yapılmasını isteyen Gürsoy, sorunların çözümü noktasında sektördeki tüm paydaşlara önemli görevler düştüğünü hatırlattı.
Karadeniz İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Dursun Oğuz Gürsoy, açıklamasında şöyle dedi: “Ülke grupları bazında ihracatımız incelendiğinde; AB ülkelerine yapılan ihracatın ülkemiz fındık ihracatı içerisindeki payının son yıllarda yüzde 74-75 bandına oturduğu görülmektedir. AB ülkelerine yönelik fındık ihracatının, ülke grupları içerisindeki payının yıllardan bu yana yüzde 80 ve üzerinde olduğu düşünüldüğünde, söz konusu azalışta klasik pazarlarımız dışında da fındığın tanınması ve tüketiminin artırılması konusunda Fındık Tanıtım Grubu (FTG) tarafından yürütülen çalışmaların somut bir etkisi açıkça görülmektedir. Öte yandan diğer önemli bir gelişme de; yıllardır hedef pazar olarak fındık ihracatımızın artırılmaya çalışıldığı başta Uzak Doğu ülkeleri olmak üzere denizaşırı ülkelere olan ihracat artışıdır. Bu ülkelere gerçekleştirilen fındık ihracatının yıllardır yüzde 5-6 seviyelerinde iken artık yüzde 9 seviyelerine ulaşmıştır. Bu gelişmede FTG tarafından yürütülen faaliyetlerin etkisi yadsınamaz.”
2011 yılı fındık ihracatında dikkat çeken bir diğer hususun da, ihracatın cins bazındaki profilinde meydana gelen gelişmeler olduğunu vurgulayan Gürsoy, iç fındık ihracatı genel fındık ihracatının yüzde 70’ini teşkil etmekte iken, 2000’li yılların başından itibaren bu payın düşmeye başladığını ve 2011 yılında yüzde 58,7 seviyesine kadar indiğine işaret etti.
Karadeniz İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Dursun Oğuz Gürsoy, açıklamasına şöyle devam etti: "Diğer bir ifadeyle işlenmiş fındık ihracatımızın payı yüzde 30’lardan yüzde 41’e yükseldi. 2011 yılında da işlenmiş fındık ihracatımızın payının yüzde 41 seviyelerinde olmasının ülkemize daha fazla döviz girdisi ve katma değer sağladığını ve istihdama da olumlu yansımaları oldu. Yıllardan bu yana belirsizliklerle dolu şartlar içinde fındık ihracatının artırılması için risk alarak büyük yatırımlar yapan ve bugün bunun meyvelerini almaya başlayan tüccar-imalatçı-sanayici tüm fındık ihracatçılarına bu vesileyle teşekkür ediyoruz. Sektörün sahip olduğu modern entegre işleme tesisleri ile dünyanın en kaliteli fındıklarını, alıcı talepleri doğrultusunda istenilen kalitede dünya pazarlarına (2011 yılında 103 ülke) sorunsuz bir şekilde sunabilme yeteneğine sahibiz.