Finlandiya’da Ne Yenir, Ne İçilir?

O kadar kuzeye gitmişken aç kalacak değilsiniz ya! Mis gibi şekerlemeler, kahveler, tatlılar, soslar ve geyik eti sizi bekliyor.

Fin mutfağının en güzel yanı, her şeyin pratik olması. Bir de onlarca sos kullanmaları muhtemelen. Ama pratikliği, kesinlikle en güzel özelliği. O soğukta işten ya da okuldan eve geldiğinizde yiyecek bir şeyler hazırlamaya üşenir insan. Sırf bu yüzden her şey inanılmaz pratik. Fin mutfağı, ihtişamlı bir bekar mutfağı! Tatlısı da yemeği de ayrı güzel ve hepsi inanılmaz kolay hazırlanıyor.

Öncelikle şunu netleştirelim; Fin mutfağında balık, İskandinav ülkelerinin mutfağındaki kadar büyük yer kaplamıyor. Balıkçılık yapılıyor, balık yeniyor; ancak Finler tam bir kırmızı et düşkünü. Her şeyi kırmızı etten alıyorlar, birçok şeyi kırmızı etsiz tüketmiyorlar. Başlıklar halinde şu Fin mutfağını biraz inceleyelim.

Reklam
Reklam

Munkki ve Diğer Hamur İşleri

Finler hamur işine bayılır! Pastalar, çörekler ve kurabiyeler, sürekli mutfaklarında bulunur. Bir Fin evine gittiğiniz anda yiyecek hiçbir şey yoksa bile bir iki kurabiye bulacağınızdan emin olabilirsiniz. Yiyecek hiçbir şeyin olmaması ihtimali ise oldukça düşün tabii. Her neyse.

Yukarıdaki bir possumunkki. Tatlı bir çörek diyebiliriz. Bildiğimiz çörek hamurunun üzerinde pudra şekeri ve içinde ise türlü türlü reçeller var. - - - - - -

Ulusal bayramlarını da aileleriyle birlikte kutlayan Finler, bu bayramlarda da birlikte tatlılar yiyor. Özellikle babalar gününde savaşta kaybettikleri büyüklerini anmak için –babalar günü kısmi bir milli bayram gibi kutlanıyor, o gün marketlerin büyük bir çoğunluğu da dahil her yer kapalı oluyor- bayraklarıyla süslenmiş pastalar yapıyorlar. Aile büyüklerinin doğumgünlerinde de aşağı yukarı aynı geleneği görmek mümkün. - - - - - -

Christmas (Fince Joulu) kutlamalarında da hamur işleri oldukça büyük bir yer kaplıyor. Fin mutfağına İsveç’ten girmiş olan bu Joulutorttu da en geleneksel örneklerden birisi. Yapımı yaklaşık iki gün sürüyor. Finlandiya’da yapılan en zahmetli yiyeceklerden birisi olabilir. Bir cafe’ye gittiğiniz an yüzünüzemis gibi hamur işi sıcaklığı vuruyor. Sadece kahve içip çıkamıyorsunuz. Hiç değilse ben başaramadım.
Bu arada, marketlerde envai çeşit ekmek var. Bu ekmekler birkaç reyonu kaplıyor.

Reklam
Reklam

Salmiakki ve Şekerlemeler

Seveni tapıyor salmiakki’ye, sevmeyeni ise delice bir nefret besliyor. Fin damak tadına uygun, ekşi hatta tuzlu sayılabilecek bir şekerleme salmiakki. Şekerleme diyoruz ama kesinlikle tatlı olmadığını söylemem gerek. Sinema salonlarında patlamış mısırdan çok şekerleme tüketiliyor. Aynı şekilde, Cumartesi gecelerini evinde geçirmek için Cuma gününden bol bol şekerlemeyi alışveriş sepetine dolduran onlarca Fin, muazzam bir görüntü oluşturuyor. - - - - - -

Geyik Eti

Geyik eti Finlerin et tüketimi içerisinde dikkat çekiyor. Tüm pahalılığına rağmen, geyik eti yemekten asla vazgeçmiyorlar.

Geyik etiyle yapılmış bir hot dog, havaalanında karşılaşabileceğiniz en lüks yiyeceklerden birisi olabilir. Fakat şunu söyleyeyim; kesinlikle en lezzetlisi de bu! Mutluluktan ağlamıştım. Ana yemeklerinde de geyik etini bolca kullanıyorlar. - - - - - -

Kandan sos...

Olur! Oluyormuş yani. Finler birçok yerde hayvanların kanını kullanıyorlar. Bunlardan birisi de inek kanıyla yapılmış bu brownie’ler. Çocuklar buna bayılıyor. Size güzel bir fikir gibi gelmiyor olabilir, ama bir yerde bunu yiyenler olduğunu ve gerçekten tadının güzel olduğunu düşünmeniz yeterli belki de.

Reklam
Reklam

Kahveler

Finlandiya’da kaç tane Starbucks vardır sizce? Cevap veriyorum: bir! Çünkü Finler, kendi marketlerini, zincir cafe’lerini, fast food zincirlerini kurmak ve yönetmek istiyor. Öyle ki, bu konuda oldukça başarılılar. İşin fast food ayağına birazdan geleceğim.
Coffee House, Finlandiya’nın en büyük cafe zinciri. Eksiği yok, fazlası var. Bu konuda ciddiyim. Atıştırmalıklar, dünyanın herhangi bir yerinde görebileceğiniz cafe’lerin atamına taş çıkartır mesela. En iyi Americano’yu da orada içtiğimi söylemem gerek.
Özellikle kışın hava öğlen 2’de –evet, öğlen 2 onlar için aslında “akşam 2”- karardığı için, Finler kahveye çok ihtiyaç duyuyor. Bisikletlerinde kocaman termoslarla kahve taşıyorlar, işyerlerinden ve okullarından kahve eksik olmuyor. - - - - - -

Fast Food

Hesburger! Hayatınız boyunca başka hiçbir fast food zincirinin hamburgerlerini, nugget’larını beğenmemeniz ve oraya aşık olmanız için bir tepki olarak kuruldu. Kurulduğu günden bugüne de sadece Finlandiya’da değil, komşu ülkelerinde de şubeler açtı.

Reklam
Reklam

Büyük boy bir hamburgeri midenize indirecek kadar açsanız kerros-ateria isteyin. Ha bu arada, çıkarken tepsinizi masada bırakmayın. Bakın köşede bunun için hazırlanmış bir çöp var. - - - - - -

Patates, Daha Çok Patates!

Balığın yanında, tavuğun yanında, çorbada, kırmıza etin yanında, makarnanın yanında... İskandinav ülkeleriyle en büyük benzerliği patates üretimi ve tüketiminin korkunç boyutlarda olması olsa gerek. Tıpkı İsveç’teki gibi çeşit çeşit patates salatasıyla karşılaşıyoruz Finlandiya’da da.

Yukarıdaki çorbanın ismi Lohikeitto. Lohikeitto'nun ana malzemeleri patates ve somon balığı. Denemeniz gerek. - - - - - -

Glögi

Burada gözyaşlarına boğulabiliriz. Bizim neden glögi’miz yok?

İsveç’teki orijinal ismi glögg olan bu muazzam içecek alkolle veya alkolsüz tüketilebiliyor. Bizim için salep ne kadar kutsal bir kış içeceğiyse, onlar için de glögi öyle. Marketlerde bulunuyor, üzerine saatlerce konuşabilirim. Sadece ısıtıyor ve içiyorsunuz. Bu kadar. Tabii ki kendiniz de glögi yapabilirsiniz. Kırmızı üzüm suyuyla yapılıyor ve içerisine çubuk tarçın ekleyebiliyorsunuz. Bu arada bir küçük tavsiye; ısıtırken içine birkaç tane soyulmuş badem atın. İnanılmaz güzel olacak, emin olun.

Reklam
Reklam

Finlandiya: İskandinav Olmamasına Rağmen İskandinav Denilen Ülke