ELAZIĞ (AA) - Başbakan Binali Yıldırım, IKBY'nin gayrimeşru referandumuna ilişkin, "Dedik ki 'Yapmayın, etmeyin. Kendi halkınıza karşı yanlış yapıyorsunuz. Onları mağdur edeceksiniz. Kafanıza göre bu kararları alırsanız sonuçlarından hadi siz bedel ödeseniz neyse ama oradaki Kürtlere, Türkmenlere, Araplara, Ezidilere, Asurilere, her türlü etnik kimliğe bu bedeli ödetmeye hakkınız yok' Fakat dinleyen mi oldu? Şimdi ne oldu? Başladıkları yere geldiler. Bütün kazanımlarını kaybettiler." dedi.
Yıldırım, Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen Fırat Üni̇versi̇tesi̇ Akademi̇k Yıl Açılışı ve Fahri̇ Doktora Tevci̇h Töreni̇'ndeki konuşmasında, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin (IKBY) yaptığı gayrimeşru referanduma değindi.
Yıldırım, şunları söyledi:
"Dedik ki 'Yapmayın, etmeyin. Kendi halkınıza karşı yanlış yapıyorsunuz. Onları mağdur edeceksiniz. Kafanıza göre bu kararları alırsanız sonuçlarından hadi siz bedel ödeseniz neyse ama oradaki Kürtlere, Türkmenlere, Araplara, Ezidilere, Asurilere, her türlü etnik kimliğe bu bedeli ödetmeye hakkınız yok.' Fakat dinleyen mi oldu? Şimdi ne oldu? Başladıkları yere geldiler. Bütün kazanımlarını kaybettiler. Tabii şartlar ne olursa olsun bu coğrafyada biz biriz, beraberiz. Hiçbir zaman burada olup bitenden orada yaşayan kardeşlerimize bir zarar gelmesini istemeyiz. Bizim derdimiz burada birliği, beraberliği, kardeşliği bozmaya çalışan dış aktörlerledir."
Dış aktörlerin Türkiye'nin güney sınırları boyunca hem Irak'ta hem Suriye'de yeni bir yapay devlet hevesi içerisine girdiğini belirten Yıldırım, "Ancak şunu herkes bilmelidir ki o aziz millet buradaki şer ittifakına asla müsamaha göstermeyecektir." diye konuştu.
Bölgedeki statü değişikliğinin, Irak'ın, Suriye'nin toprak bütünlüğü üzerine oynanan oyunların doğrudan Türkiye'yi ilgilendirdiğini vurgulayan Yıldırım, tarihsel geçmişe bakıldığında bu sınırların hangi şartlarda oluştuğunu herkesin bildiğini ifade etti.
Başbakan Yıldırım, sınırın o tarafı ile bu tarafı arasında bir fark olmadığına işaret ederek, "Yapay bir çizgi. Akrabalık, her şey var. Dolayısıyla bu yapıyı bozmaya çalışanlar, burada bir şer odağı oluşturmaya çalışanlar eninde sonunda hüsrana uğrayacak." dedi.
- "Türkiye'nin milli güvenlik meselesi olmaya devam edecek"
Bunun, Türkiye'nin milli güvenlik meselesi olmaya devam edeceğine dikkati çeken Yıldırım, şöyle devam etti: "Bizim amacımız bölgede barışın, huzurun, kardeşliğin yerleşmesidir. Burada olacak her türlü olumsuzluğun faturasını, yükünü biz karşılıyoruz. Hiçbir katkısı olmayan, sorun üretmekten başka hiçbir rolü olmayan ülkelerin burada racon kesmesi asla ve asla kabul edilir bir şey değildir. Onun için aman oyuna gelmeyelim. Birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi gözümüz gibi koruyalım. Buna ihtiyacımız var. Biz bir olursak, iri olursak, diri olursak, birlikte Türkiye olursak evelallah hiç kimse bize bir şey yapamaz."
- "Gelecek sizlerin" Yıldırım, millet olarak tarih boyunca hiç etnik kimliği ön plana çıkarmadıklarını vurguladı. Yıldırım, Şu değerlendirmelerde bulundu: "AK Parti olarak ilk gün dedik ki 'Bölgesel milliyetçilik yok, dini, mezhepsel milliyetçilik yok ve etnik milliyetçilik yok.' Hala bu prensiplerimize sadık kalıyoruz. Bizi bağlayan, birleştiren inancımız var, dinimiz var, yüce İslam var.
Kimliğimizi, etnik kimliğimizi biz seçmiyoruz. Böyle bir takdir yetkimiz yok. O halde bize bahşedilen özelliklerimizi ayrıştırmak için değil birleştirmek için kullanmalıyız. Bunlar bizim zenginliğimiz. Ne diyor Aşık Veysel, 'Ne Sünnisi ne Alevisi, değil miyiz hep bir kardaş, bizi yakar bizim ataş, söndürmektir çaresi.'
Zaman zaman böyle oyunlar maalesef oynanıyor. Bir zaman sağ-sol, bir zaman Alevi-Sunni, olmadı PKK, olmadı DEAŞ, olmadı FETÖ. Maalesef bizim enerjimizi azaltan, medeniyet yolculuğumuzu yavaşlatan bu şer yapılanmalarına karşı artık daha tedbirli olmamız lazım, daha uyanık olmamız lazım. Büyük fotoğrafa, geleceğe odaklanmamız lazım gençler. Gelecek bizim, gelecek sizlerin."
-"Türkiye havacılığın kalbi" Bundan 30 yıl önce doğudan batıya doğru olan göçün tersine döndüğünü, zenginlik noktalarının doğuya doğru gittiğini belirten Yıldırım, "Hangi yöne giderse gitsin geçeceği yer bu topraklardır, Anadolu topraklarıdır." dedi. Yıldırım, Türkiye'nin havacılığın kalbi, merkezi olduğuna değinerek, 2003'te dünya havacılık pastasından yüzde yarımdan az, 0,45 pay alan Türkiye'nin, bu payının 2'nin üzerine çıktığını bildirdi. Yıldırım, "Başka deyişle 30 milyon iç, dış hat yolcudan 15 sene içinde 200 milyona çıktı. Onun için dünyanın en büyük havalimanını biz yapıyoruz, 200 milyon yolcu kapasiteli havalimanını yapıyoruz. Tabii bunu yapınca bazılarının keyfi kaçıyor, kıskançlık başlıyor. 'Ne yapalım da bu işleri yavaşlatalım, engelleyelim.' diyorlar." ifadesini kullandı.
- Gezi olayları 2013 yılında yaşanan Gezi olaylarına da değinen Yıldırım, olayların arka planında, Türkiye'de 100 yıl sonra faizlerin yüzde 5'in altına düşmesi, enflasyonun yüzde 6'lara inmesi, IMF'ye olan borcun ödenmesi, dünyanın en büyük havalimanının ihalesinin yapılması, dünyanın en geniş köprüsü olan Yavuz Sultan Selim'in inşa edilmeye başlanması ile Marmaray, Avrasya, Osmangazi Köprüsü projeleri olduğunu söyledi.Yıldırım, o günlerde toplumsal olayların aynı anda Latin Amerika ülkelerinde, Meksika, Venezuela, Arjantin ve Brezilya'da da yaşandığını anımsatarak, "Onlar sokaklarda 'Paraları çarçur etmeyin, ey baştakiler yol yapın, köprü yapın, okul yapın.' diye bağırıyorlar. Bizimkiler, 'Yol yapmayın, köprü yapmayın, havalimanı yapmayın.' diye. Maksat başka. Yeşil, çevre işin bahanesi. Amaç Türkiye'nin medeniyet yolculuğunda tökezlemesi." ifadesini kullandı.
(Sürecek)