Kayseri'de genellikle misafirlere ikram edilen en önemli yemeklerin başında gelen fırın ağzı, kendine has lezzetiyle ramazan ayında da iftar sofralarının vazgeçilmezleri arasındaki yerini alıyor. Özel baharatlarla marine edilip zeytin yağında dinlendirilen kuzu eti, ardından kuyruk yağı, domates, biber ve sarımsakla buluşturulup 3 saatte pişirilerek damaklara farklı bir lezzet sunuyor.
Kasaplık yapan Mustafa Metin yaptığı açıklamada, fırın ağzının Kayseri'nin önemli bir lezzeti olduğunu söyledi. Fırın ağzının ramazanda en çok tercih edilen yemeklerin başında geldiğini belirten Metin, şunları kaydetti:
"Kayseri'de olmazsa olmazlarımızdan fırın ağzı ramazanda daha çok ilgi görmektedir. Fırın ağzı bize atalarımızdan kalan özel bir yemektir. Bu genellikle kuzu pirzoladan, kuzu kuşbaşından, dananın antrikot bölümlerinden yapılan bir yemektir. Fırın ağzımızı yaparken altına kuyruk yağı kullanıyoruz. Sonra azar azar soğan, biber ve domates koyup üzerine eti yerleştiriyoruz. Tabii bu yemekte sarımsak muhakkak olmadır. Yine üzerine domates ve biberini koyuyoruz. Son olarak üzerine kuyruk yağı atılıyor. Bu, taş tavada, taş fırında, odun ateşinde 3 saatte pişen bir yemektir. Bunun özelliği ağır ateşte kendi halinde pişmesidir."
Metin, fırın ağzının yılın her günü yapıldığını anlatarak, özel bir yemek olmasından dolayı en çok misafirlere ikram edildiğini dile getirdi.
Bu yemeğin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle bu ramazanda fırınlarda değil evlerde pişirildiğini belirten Metin, sözlerini şöyle tamamladı:
"Ramazanda yoğun ilgi gören fırın ağzımızı Kovid-19 sebebiyle artık evlerimizde yapıyoruz. Vatandaşlar evinde o lezzeti tutturmaya çalışıyor. Bu yemek evimizde ocağın üzerinde kısık ateşte 2 saat durmalı, sonra ocağın fırınına verilerek 1 saat daha pişirilmeli, toplamda 3 saatte pişmiş olmalı. Fırın ağzı, normalde yine taş fırında, odun ateşinde 3 saatte pişiyor. Tabi onun lezzeti daha farklı ama bunun lezzeti de gayet güzel olur."