Sadece üretim ile ilişkili bir kavram olmayan fırsat maliyeti, ilk kez Avusturyalı iktisatçı Friedrich von Wieser tarafından ortaya atılmıştır. Bu kavram; tercih edilen şey için vazgeçilen diğer en iyi alternatiflere işaret etmektedir. Tüketici, üretici ve devlet bağlamında ele alınabilen fırsat maliyetinin; sabit, artan ve azalan gibi türleri bulunmaktadır. Bir malın üretiminin artırılması için diğer maldan ne kadar vazgeçildiği de fırsat maliyetinin hesaplanmasını sağlamaktadır.
1914 yılında Avusturyalı iktisatçı Friedrich von Wieser; bir şeyin değerinin, onu elde etmek amacıyla vazgeçilen diğer şeyler ile karşılaştırıldığında saptandığını belirtmiştir. Wieser’ın şekillendirdiği Marjinal Değer Kuramı’nın yapı taşı ise fırsat maliyeti kavramıdır. Bu bağlamda Wieser, tercih etme zorunluluğu ile yetersiz kaynakları “fırsat maliyeti” kavramı ile açıklamıştır.
İnsanların sınırsız istekleri, sınırlı bir kaynak belirleme ihtiyacını beraberinde getirmektedir. Wieser da ürünün ne kadar talep gördüğünün üretim maliyetinden ziyade ürün fiyatı ile şekillendiğini savunmuştur. Bu sav da insanların istediklerini elde etmek için vazgeçtiği şeylerin ölçülmesini sağlayan “fırsat maliyeti” kavramını içermektedir.
Fırsat maliyeti, yalnızca üretim ile ilişkili bir kavram değildir. En basit şekilde fırsat maliyeti; herhangi bir malın üretimini bir birim artırmak amacıyla diğer bir maldan vazgeçilmesi olarak açıklanabilir. Ayrıca yine bu amaç doğrultusunda feragatta bulunulması gereken mal veya kazanç miktarı olarak tanımlanabilmektedir. Dolayısıyla fırsat maliyeti, iktisadi bir seçim esnasında mecburi olarak vazgeçilen ikinci en iyi alternatiftir. Fırsat maliyeti; devlet, tüketici ve üretici açısından ele alınabilen bir kavramdır. Bu bağlamda fırsat maliyetinin ilişkili olduğu durumlar aşağıdaki gibi örneklendirilebilmektedir:
Farklı bir opsiyonun seçilmesi zorunlu olduğunda kaçırılan diğer en iyi alternatifin değeri, fırsat maliyeti olarak adlandırılmaktadır. Bu bağlamda fırsat maliyeti, iş hayatında ve günlük yaşamda sıkça karşılaşılan bir kavramdır. Kişinin bir girişime yatırım yapmayı tercih ettiği durumda fırsat maliyeti, diğer en iyi alternatif girişime yatırım yaparak kazanabileceği getiri olarak örnek verilebilmektedir. Bu bağlamda fırsat maliyeti hesaplama formülü şu şekildedir;
Bir şirkete 1000 TL yatırıp, bu yatırımdan 200 TL kar elde edilmesi durumu ile bu formülün örneklendirilmesi mümkündür. Bu kişinin aynı zamanda kendisine 600 TL kar sağlama ihtimali olan diğer bir şirkete yatırım yapmayı kaçırdığı düşünülebilmektedir. Söz edilen durumda fırsat maliyetinin saptanması için 600 TL’den 200 TL çıkarılmalıdır. Dolayısıyla örnek verilen durumdaki kişinin fırsat maliyeti, 400 TL olmaktadır. Söz konusu finansal yatırımların fırsat maliyetinin belirlenmesi olduğu zaman, diğer en iyi alternatifin getiri oranı da bazı ölçütler doğrultusunda anlaşılmaktadır. Bu ölçütlere ise S&P 500 borsa endeksi örnek verilebilmektedir.
Fırsat maliyeti; sabit, artan ve azalan gibi türleri kapsamaktadır. Sabit fırsat maliyeti de diğer maldan vazgeçme süreci ile esas mal arasındaki dengeyi ifade etmektedir. Yani bir malın üretiminin bir birim artırılması amacıyla diğer maldan da 1 birim vazgeçilmekte ise bu durum, sabit fırsat maliyeti ile açıklanabilmektedir.
Fırsat maliyetinin kapsadığı türlerden biri de artan fırsat maliyetidir. Bu türde diğer maldan vazgeçilen birim miktarı daha fazladır. Yani bir malın üretiminin 1 birim artırılması için diğer malın üretiminden 2 katı oranında vazgeçilmekte ise bu artan fırsat maliyeti olarak tanımlanmaktadır.